öten fırının sesi ile olduğum yerde sıçradım..düşüncelerimden sıyrıldığım sırada gözümden düşmekte olan bir damla yaşı elim ile sildim,fırından yemeği çıkarıp tezgaha koydum.Ellerimi tezgaha dayayıp biraz önce aklıma gelen o saçma sapan şeyleri istemeden de olsa yine düşünüyorumdur.Kerimin bir şekilde aramıza sızdığını biliyordum,ama o şekilde bir şey yapıp da geldiğini sanmıyordum.Sıkıntılı bir iç çekip saçlarımı geriye aldım.Kendimi biraz olsun toparlayıp sofrayı hazır etmeye başladım..
Bir kaç saate sofra hazır olduğunda kapının çalması ile gidip kapıyı açtım.Gelen serhan ve Milaydı.Mila kucağıma neşe ile zıplayıp sarıldı
Milanın yanağından kocaman öperek kucağımdan indirdim Serhana da hoşgeldin deyip kapıyı kapattım.Mila mutfağa koşarak gittiğinde Serhan benim bu dalgın keyifsiz halimi anlamış olmalı ki bana doğru döndü sordu
"Neyin var Senin?iyimisin?"
"Hı-hı iyiyim"
"Değilsin Merve..yüzün sapsarı,neyin var?"
"Serhan iyiyim dedim..sadece başım ağrıyor ondan böyle bir şeyim yoksa yok bir şeyim" dedim geçiştirmeye çalışarak
"İyi peki..ısrar etmiyicem,yine de fazla yorma kendini"
"Bir şey olmaz Bana..hadi geçelim mila beklemesin öyle"
Beraber mutfağa ilerler gireriz.Serhan kızına bakıp gülümseyerek masaya oturur, tabaklara çorbadan koyar otururum yanlarına
"Babaaa..yemekten Sonra film izleyelim mi?"
"Olur izleriz güzel kızım"
"Yaşşasıınn.."
Serhan Milanın yanağından gülerek makas alır bir yandan gözü bendendir.benim bu keyifsiz halim aklında soru işaretleri yaratıyordu
"Anneeee?"
dalgın bir şekilde kaşık ile çorbayla oynuyorumdur.
"Anneeee?"
başımı her iki yana sallar gözlerimi kırpıştırır gülümsemeye çalışarak Milaya bakarım
"Efendim Annecim?"
"Anne neyin var senin?"
"Bir şeyim yok güzel kızım"
Serhan araya girer
"Güzel kızım koş sen bebek evini hazırla bende gelicem şimdi hadi prensesim"
Mila koşarak ordan ayrılır.Serhan düşünceli bir şekilde bana bakar
"Şimdi bana söylüyorsun ne olduğunu"
"B-bilmiyorum Serhan"
"Neyi bilmiyorsun"
oturduğum yerden titreyen bacaklarım ile kalkar salona doğru ilerlerim Serhan da hemen arkamdan kalkar gelir
"Canını sıkan şey ne sadece onu bilmek istiyorum"
Serhana dönerim
"B-ben.."
"Sen?"
"Ben..benim gitmem lazım" deyip kapıya doğru hızlıca ilerlerim kabanımı askıdan alıp giyerim evden çıkarım,Kerimin evine hızlı adımlar ile ilerlemeye başlarımKerimin evinin girişinden girer zili çalarım..ardı ardına basarım durmadan.Kısa süre sonra kapı açılır, hızlıca içeri girerim Kerime döner konuşmaya başlarım
"Yaaa sıkıldım artık bıktım!..Allahın cezası her gün aklımadısın!..çıkmıyorsun bir türlü!..yemek yiyemiyorum,uyuyamıyorum!Sen hayatıma bu zehiri niye savurdun gittin!?..niye!?..sırf seni terk ettim diye mi!..benden hıncını almak için mi yaptın bunu!?..ha!..ben seni sevmiştim!..Sen gidip benim babamı nasıl öldürürsün haa nasıl!!?" derim hıçkırıklarımın arasından
Kerim ise ne olduğunu anlamamıştır,karşısında benim bu anlamsız halimi gördüğünde ise şaşkınlığı daha bir artmıştır
"Merve?"
"Ne!..ne var ne!?..bir açıklaman var mı!?.."
"Sana bunları kim anlattı?"
"Ne önemi var ki!?"
"Kim dedim?"
"Büşra!..en bi sevdiceğin hani!"
Kerim sinirden gülmeye başlar bense çatık kaşlarım ile kerimin bu tavırlarını izliyorumdur
"Yalan"
"Yalan falan değil!"
"Babanı ben öldürmedim!..babanı öldüren senin Abin!..Büşra abine arada bir geceleri gidiyor..birlikteler ne olduysa Abin anlatmış olmalı büşrada bir yalan uydurup babanı öldüren kişinin benim olduğumu sana söyleyip aramızı bozmak istemiş!..ama Ben yapmadım!..o kaza gecesinden sonra yurt dışına gittim hemen!..ama tabi sen benden çok nefret ettiğin için böyle bir şeyi benim yapabileceğime hemen inandın!...hemen!.."
"Yalan söylüyorsun!" derim adımlarımı çıkmak için kapıya doğru hızlandırırım kerim kolumdan usulca tutup çeker kendine beni..elini yanağıma getirir alnını alnıma yaslar. gözyaşlarımı durduramıyorumdur..
"Ağlama nolursun" der kerim yanağımı okşayarak
"Kerim"
"Ben yapmadım,sana yemin ederim!"
"Sana.." derim zar zor hıçkırıklarımın arasından bir iç çekip "inanıyorum" diye eklerim,kerim buruk bir tebessüm eder başımı kollarının arasına alır başıma bir öpücük kondurur.yüzümü avuçlar dudaklarını dudaklarımda dinlendirir sessizce içer o an sıcak sıcak dudaklarımı sonra yanaklarıma,boynuma,burnuma ufak ufak sıcak öpücükler kondurur..Alnını alnıma yaslar kerim konuşur
"Gitme kal bu gece.."
"Kalırım..."
*
*
*
*
*
*
*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ufak Tefek Cinayetler /Ve Daha Büyükleri~3.Sezon
Roman d'amourYarım kalan hesaplar ve sırların bütünü ile devam etmeye yelken açmış zor aşkın hikayesi..