perdenin arasından yüzüme doğru vuran güneş ışığı ile bir iki kıpırdanıp gözlerimi kırpıştırarak açtım,gerinip kalktım saçlarımı geriye alıp karıştırdım lavaboya doğru ilerleyip girdim.
Lavabodan ayaklarımı yere sürterek çıktım odaya gelip dolabı açtım askılıkları karıştırıp giysilere uzun bir süre göz gezdirdim.
Sonunda Siyah kazağımı ve siyah taytımı alıp dolabı kapattım üstümü değiştirdim.Saçımı da dağınık bir topuz yapıp parfümümden sıktım odadan çıkıp milanın odasına doğru ilerledim girdim.
"Prensesiim..sabah olduuu..kalkıyoruuz"
Mila ufak bir tebessüm edip gözlerini aralar hafif uzanıkken gerinir
"Günaydın Anneee"
Milaya doğru ilerledim eğilip yanağından öptüm
"Günaydın Güzel kızıım..uykunu aldın mı bakalım rahat uyudunmuu"
"Çok rahat uyudum Anne..uykumu da aldıım"
Milanın yanağını mıncırırım
"Çok güzeel..hadi kalk bakalım elini yüzünü yıka..üstünü değiş..sonraaa kahvaltı hadi bakalım"
"Tamaam"
Mila gülümseyerek yataktan kalkar koşarak lavaboya gider..
Bende yerdeki bir kaç oyuncakları köşedeki tableti alıp masaya koyarım.Mila koşarak odaya geri döner Milanın dolabından giysi çıkartıp yatağa koyarım
"Anneee"
"Söyle Annecim"
"Babam da bizle kahvaltı etse olmazmıı..arasan da gelsee"
kızımı bir güzel giydirdikten sonra yatağa oturttum yanağını okşadım
"Annecim..Babanın işi var biliyorsun..hem daha bir kaç gün önce babanlaydın"
"Ama Anne..öyle de...özlüyorum Çok Nabiyim"
"Yine Görüşürsünüz Annecim babanla..Ama hadi şimdi kahvaltı"
kalkıp gülümsedim Milanın elinden tutup beraber mutfağa indik..
"Günaydın Rachelcim"
"Günaydın Merve Hanım"
Mila koşarak Masaya geçer masaya ufak bi göz gezdiririm küçük ekmek sepetine gözüm kayar elime alıp bakarım
"Rachel..ekmek kalmadı mı?"
"Şey Merve Hanım..çok afedersiniz ben sabah alacaktım almayı unutmuşum"
"Hiç mi kalmadı?"
"Öyle Merve Hanım.."
Elimdekini tezgahın üstüne bırakıp dışarıya doğru bakarım.Kerim Elinde Kupası ile Bahçededir.Mervenin Evine doğru bakıyordur,sırıtarak cebinden telefonunu çıkartır Akbaşı arar..
"Buyurun Kerim Bey"
"Akbaş Günaydın..Bak şimdi Nabıyorsun biliyormusun..Enn Güzel Fırıncıya gidip Ekmek alıyorsun..ve bir de aynı zaman da marketten kaymak alıp Merve Hanımın evine onları götürüyorsun"
"Nasıl Yani Kerim Bey..Niye?"
"Dediğimi Yap Akbaş...Al iki üç tane Ekmek uzunlarından..Çıtır Çıtır olsun haa o öyle sever..kaymağı da unutma...ben sana konum olarak yeri atarım"
"Peki Kerim Bey..yaparım iyi günler"
Kerim Telefonu Kapatır cebine koyar kahvesini yudumlayarak Mervenin evine doğru bakar..
Kısa süre sonra konum yerini atar Akbaşa eve doğru bakmaya devam eder..tezgaha yaslanmış kahvemi yudumluyorumdur.Çalan kapı sesi ile bardağı tezgaha bırakıp kapıya doğru ilerledim açtım kapıyı.
"Merve Hanım"
"Buyurun?"
"Ben Akbaş...Kerim Beyin Adamıyım..size bunları getirdim..kerim Beyin bir ricası"
Adam Elindeki Poşetleri Bana doğru uzattı, şaşırmış bir halde poşetleri aldım
"İyi Günler" dedi Adam ve ağar ağar ceketinin düğmelerini ilikleyip arabasına doğru ilerledi arabasına geçti ve ordan uzaklaştı
Elimdeki poşetlere bakarak gözlerimi çevirdim ve telefonumu köşeden alıp Kerimi aramaya başladım..
"Alo Bebek.."
"Hayırdır Kerim...Et İmparatorluğundan vazgeçtin fırın imparatorluğunamı başladın..böyle ekmek falan göndermeler noluyoruz?"
"Öyle kuru kuruya yenmez...bi banılmadan olmaz o kaymak sürülsün diye göndereyim dedim..hem Çıtır çıtırdır baksan.."
"Banmam da sürmem de...hem sen..nerden biliyorsun benim evimdeki ekmeğin bittiğini?"
"Kimbilir"
"Kimbilir mi..?"
"Bak sen çok Acıkmışsındır Merve..şimdide o çıtır çıtır ekmekler geldi ya...kaymağı sürüp üzerine çilek reçelide ekleyip o kiraz gibi dudaklarına götürüp mis gibi yemeden duramazsın..o yüzden o tatlış mideni daha fazla bekletmeyip oturup kahvaltınımı etsen acabaa"
"Hııı mıymıymıy sananee ister yerim ister yemem..hem Ben çilek reçeli de sevmem çıtır çıtır ekmek de sevmem..seni de sevmem!"
"Beni Seversin canııım seversiin"
"Sevmem..sevmiyorum seni keriim"
Kerim hattın diğer ucunda gülüyordu ben ise iç çekip gözlerimi deviriyordum
"Bir Teşekkür Et Barii o kadar yollatık yaaani...nankörlük olmasın"
"Sağol.."
"Oldu mu Ama böylee"
"Off keriim nabarsan yap..kapatıyorum Ben hadi görüşürüz"
"Ha görüşürüz yaaani..sende istiyorsun benle görüşmek yani"
"Hayır yaaa ne alakası var...ben Öyle lafı sonlandırmak kapatmak için dedim"
"Aynen aynen yaa görüşürüz mutlaka sıkıntı yok..sen istedin ya görüşürüz"
"Ben istemedim kerim off!"
"İstedin istediin"
"Yaa istemediim"
"Gördük bebek gördük..."
"Keriim"
"Söyle gülüm"
"Yallah.." deyip suratına kapatırım kerimin gülerek mutfağa doğru ilerlerim,Poşetleri rachele uzatırım
"Tatlım rachel al şunları ekmekten kes al şuna koy"
Küçük ekmek sepetini uzatırım rachel de alıp ekmeği kesip koyar masaya götürür koyar.
ekmeğe kaymaktan sürüp üzerine reçeli koyarım milaya gülümseyerek uzatırım
"Al bakalım Annemm"
Mila gülümser alır yemeye başlar..Bende tabağa bi kaç kahvaltılıklardan alıp yemeye başlarım çayımı yudumlarım ekmekten ufak bir parça koparıp kaymak sürerim reçel de koyup üzerine yerim..Nabiyim güzel Allah Allah yicem tabi..
Mila ile tatlı tatlı sohbet edip gülüşerek kahvaltıyı sonlandırırız.Mila Salonda koltuğa uzanmış tableti ile oynuyordu ben ise mutfakta rachel ile son kalan işleri hallediyorduk,telefonuma gelen bildirim sesi ile duraksadım telefonu elime alıp açıp baktım mesaja..
Mesaj Kerimdendi
"Doyurdun mu karnını ekmek tam senin sevdiğin gibi çıtır çıtırmıymış?"
Elim ile saçlarımı savurup cevap yazdım
"Yooo..bakmadım bile ekmeğine"
"İyi..öyle olsun..Nabıyorsun"
"Sanane naptığımdan"
"Merak ediyorum seni bebek..."
"Etme.."
"Ederim"
"Nasıl olduğumu ve ne yaptığımı söylemem"
"Görürüm"
"Göremezsin"
"Hissederim"
"Hmmm"
"Hoşuna gitti bakıyorum"
"Yooo"
"Yooomu..yooo Hoşuna gitti ki yoooo"
Merve sessizce güler
"Senin işin yok mu yaa sürekli bi benle uğraşıyorsun"
"Benim İşim sensin bebek"
"Noldu Etlerini kesmek yerine benimi kesiceksin?"
"Yoo Ama Etleri buzluğa koymak yerine seni bir ömür boyu kalbime koyabilirim..hatta o kalbine adadığım sevgimi bir gün bile kesmeden..kalbini kalbimde saklayabilirim"
"Nabam..Allah Allah"
"Sev sen Allah Allah"
"İşsizsin çok kerim valla...laf israfısın"
"Hoşuna giderken gülüyorsun..sonra da ah seni senii"
"Ne beni benii"
"Ah seni senii seviyorum senii"
"Ah işsiz işsizz sevmiyorum senii"
"Öyle olsun bakalım..."
"Öyle olacak tabi.."
"İyi Akşamlar o zaman...Merve Benal"
"Size de iyi Akşamlar..Kerim Adil Sağlam"
"Son kez söylemek istediğin bir şey varmı?"
"Yallah"
gülümseyerek telefonu kapatırım salona doğru ilerlerim
"Milaa..Annecim hadi yatağa kuzum..bak uykun gelmiş hadi"
"Yaa Anne oyun oynuyordum ama been"
"Milacıım..odamıza çıkıyoruz dedim hadi prensesim"
"Yaa tamaam.."
Mila ofuldayarak kalkar koltuktan merdivene doğru ilerler bende tableti koltuğun üstünden alıp milanın arkasından ilerlerim beraber milanın odasına gireriz.Mila yatağa uzanır bende tableti masaya koyup kızımın üstünü bir güzel örtüp başına bi öpücük kondururum
"İyi geceler güzel kızım"
"İyi uykular Annee" der Mila mırıldanarak..
kapıyı hafif aralık bırakıp çıkarım yatak odama doğru ilerler girerim kapıyı kapatıp cama doğru ilerlerim dışarı bakarım bi süre düşünceli düşünceli sonra üstümü değişip saçlarımı salar yatağa doğru ilerler uzanırım bugün olanları ufak bir düşününce yüzümü bir sırıtış alır.Nedense valla ben bile kendime şaşıyorum kendine gel merve kendine.
örtüyü üstüne çekip gözlerimi kapar uykuya dalarım
*
*
*
*
*
*
*
*
Yorumlarınızı eksik etmeyiniz!💙💙
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ufak Tefek Cinayetler /Ve Daha Büyükleri~3.Sezon
RomansaYarım kalan hesaplar ve sırların bütünü ile devam etmeye yelken açmış zor aşkın hikayesi..