Bölüm Şarkısı: GOT7-Miracle
Keyifli okumalar!
''Bu saatte otobüs bulabileceğimizi sanmıyorum Jimin.'' diye seslendi Taehyung soğuktan kızaran ellerini montunun cebine koyarken.
''Otobüs yoksa taksiyle gideriz biz de.'' dedi Jimin eline telefonunu alırken Taehyung'a hitaben.
Taehyung sıkıntıyla nefesini verdi ve bana bir bakış attı. Hava rüzgarlıydı ve ıslak saçlarımı kurutmadan yattığım için saçlarım nemini hala koruyordu bu yüzden de her rüzgar esişinde iliklerime kadar titrediğimi hissediyordum.
Saat kaçtı bilmiyordum ama oldukça geç olduğuna emindim. Önümüzde elindeki telefonla ilgilenirken hızlı hızlı ilerleyen Jimin'i izlemeye başladım.
''Biraz daha oyalanırsak oraya zamanında ulaşamayacağız. Kaldırın kıçınızı biraz.''
Gözlerimi devirmek istedim ama onu bile yapamayacak kadar üşüdüğümü hissettim. Bu yüzden derin bir nefes bıraktım rüzgarlı geceye ve rüzgarın sıcak nefesimi benden alıp götürmesini izledim. ''Hyung nereye gittiğimizi bana da söyleyecek misin? Apar topar gecenin bir saati nereye gidiyoruz?'' diye huysuzlandım. Jimin yürümeyi kesmeyip sadece başını çevirip bana baktı. Yüzündeki gergin gülücük pek hayırlı işler olacak gibi durmuyordu.
''Yoongi'ye'' diye fısıldadı ve yoldan geçen bir taksiyi çevirdi.
----------
Yüksek sesli müzik kulaklarımda uğuldarken yoğun alkol ve sigara kokan havayı ciğerlerime doldurdum. Aldığım pis hava ciğerlerime edilen bir küfürden ibaret gibiydi. Daha önceleri de Hoseok'un ısrarlarıyla birkaç kez bara gitmiştim ama burası bu zamana kadar gördüğüm sayılı barlardan daha farklıydı.
Çok daha farklı.
Alçak tavanın üzerinden sarkan ışıklandırmanın altında alkolün etkisiyle uyuşan vücutlarıyla dans eden bedenlere baktım. Belki de biraz uyuşturucu diye düşündüm. Belki de biraz uyuşturucunun etkisiyle.
''Korkuyorsan yanımdan ayrılma.'' diye konuştu Taehyung kulağıma doğru. Gözlerimi kırpıştırdım ve yüzümün sadece bir karış önünde duran yüzüne baktım. Beynimde dönüp duran düşünceler yüzünden yanımda olan bedene yaklaştığımı fark etmemiştim. Taehyung'a.
Bir elini kolumda hissettiğimde ne yaptığına bakmak için kafamı eğdim. Ellerinin arasında duran kolumu kolunun üzerine koydu ve avucunu elimin tersine bastırdı.
''Kolumu bırakma Jungkook.''
Elimi çekmek için parmaklarımı hareket ettirdiğimde avucunu tenime daha sıkı bastırdı ve uyarıcı bakışlarını gözlerimle buluşturdu.
''Kolumu bırakma Jungkook.'' dedi tekrardan tane tane,her bir kelimesinin üzerinde ayrı bir özenle durarak. Kafamı usulca salladım ve dibimde olan yüzünden bakışlarımı çektim. Yürümeye başladığımızda kimseye değmemeye özen göstererek beni sürüklemesine izin veriyordum. Tanrım böyle bir yerde Yoongi Hyung'un ne işi vardı?
Aklıma siyah bereli çocuk geldiğinde kaşlarımı çattım. Acaba gerçekten de Jimin'in dediği gibi sevgilisi miydi? Nedense bu düşüncesine ihtimal veremiyordum. Bar tezgahının yanına geldiğimizde gözlerimi dans eden bedenlere çevirdim tekrardan. Yüksek taburelere oturduğumuzda Jimin barmene el işareti yaptı.
''Sert bir şeyler.'' dedi gözleri iöeride fıldır fıldır dolanırken. Barmen bir süre Jimin'i süzdü daha sonra çarpık bir gülümsemeyle kafa salladı.
''Jimin ne halt ediyorsun?'' dedi Taehyung uyarıcı sesiyle. ''Düşüncelerimi toparlamam lazım Tae.'' dedi itiraz etmesini istemeyen bakışlarıyla Jimin.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESCAPE -TAEKOOK
JugendliteraturO, tüm felaketlerin içinde Jungkook için en güzel olanıydı.