Bölüm Şarkısı: Idyl - Try Again
4 YIL ÖNCE
Genç çocuk beyaz duvarların üzerine üzerine geldiğini hissediyordu artık. Saatlerdir beklediği odanın kapısının açılmasını bekliyordu. Uyuşan ayaklarını birkaç kez fayanslı yere vurdu ve karıncalanan ayaklarını umursamadan önündeki duvara gözlerini dikti.
Aslında beyni bomboştu. Düşündüğü tek bir şey yoktu. Bu sessizliği seviyordu. İç sesini duymamak,tıpkı bir boşlukta asılı kalmış gibi hissettiren içindeki sessizlik ona huzur veriyordu.
Hayır,bu sessizliği kendisi seçmemişti. Alışmak zorunda kalmıştı.
Koridorun en başından duyulan topuk sesleri tıpkı genç çocuğun ruhu gibi olan sessiz ortamda yankılanmaya başladı. Demir sandalyede saatlerdir oturan çocuk sesin geldiği yere bakma ihtiyacı duymadı. Bu topuk seslerinin kimden geldiğini çok iyi biliyordu nasıl olsa.
İnce topuklu ayakkabının sesi daha da arttı ve en sonunda genç çocuğun gözlerini diktiği yere yerleşti. Kırmızı rugan ayakkabılar görüş açısına girdiği zaman çocuk başını kaldırdı.
Ona hiç de yabancı olmayan boyalı gözlere baktı. Kadının gözlerine sürdüğü boyalar,gözlerinin etrafına hatta yanaklarına kadar dağılmıştı. Gözlerinin etrafı son bir aydır olduğu gibi kıpkırmızıydı.
Genç çocuk aşina olduğu yüze sadece bakarken aldığı yoğun sigara kokusuyla yüzünü buruşturdu.
''Bu siktiğimin yerinde daha ne kadar bekleyeceğiz?''
Genç kadının haddinden yüksek çıkan sesiyle,sarı saçları başının üzerinde sıkıca at kuyruğu yapılmış sekreter kadın oturduğu beyaz masanın arkasından sert bir bakış attı.
Diğer kadın bu bakışları görse de hiç umursamadı ve genç çocuğun yanında kalan boş demir sandalyenin diğerine kendisini attı. Saatlerdir giydiği bu rahatsız edici topuklu ayakkabılar üzerinde ayaktaydı.
''Daha sessiz olmayı denemelisin.'' dedi yanında oturan genç çocuk oldukça kısık çıkan sesiyle.
''Tıpkı senin gibi mi?'' diye sordu kadın alayla. Yüzünü yanındaki çocuğa çevirmişti. Yüzünün her yerine dağılmış makyajıyla kadın oldukça korkunç ve acınası gözüküyordu.
''Sessizlik bize hiçbir bok kazandırmıyor,oğlum.''
Genç çocuk artık tanıyamadığı annesine bir cevap vermedi. Bir aydır en iyi yaptığı şeyi yaparak sustu. Bu suskunluğun ona iyi geldiğini düşünüyordu. Ancak annesi onun gibi değildi. Tüm acısını,tüm öfkesini dışarıya oldukça fazla yansıtıyordu.
Kadın derin bir nefes aldı ve arkasına yaslanıp,uzun bacaklarını sergileyen kısa elbisesini umursamadan bacak bacak üstüne attı.
''Kaç saat sürüyor şu orospu çocuğunun odasından çıkmak?''
Genç çocuk,annesinin ettiği küfrü ve sinirli soluklarını umursamayarak boş bakan gözlerini aynı duvarlar gibi bembeyaz olan kapıya dikti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ESCAPE -TAEKOOK
Teen FictionO, tüm felaketlerin içinde Jungkook için en güzel olanıydı.