Sabah korkunç bir baş ağrısıyla uyandım . Dün içkiyi biraz fazla kaçırmıştım . Ortamdaki müziğin sağır edecek kadar şiddetli olduğunu hesaba katmıyorum bile! Siyahlarla çevrili yatağımdan uyuşuk bir şekilde kalkıp banyoya gittim . Kısa bir duş aldım fakat saçlarımı kurutmadım . Ben böyle seviyordum .
Dün olanlar aklıma geldide .... Acaba Soykan'a güvenebilirmiydim ? En son Enis'e güvenmiştim . Ve sonuçları gerçekten çok acı olmuştu . Bana sarılırken sanki içinde bir boşluk,bir özlem vardı. Ama sözleri... Ah ! Konumuz Soykan . Enis değil !
Acaba Soykan gerçekten iyi bir arkadaş olabilir mi ? O da bana sıcacık sarılmıştı . Ama ya o da beni kandırıyorsa ? Oynuyorsa ? Hem o Enis'in arkadaşıydı ve Enis benim düşmanımdı . Değil mi ?
Beni düşüncelerimden kurtaran Iphone 5 'imin muhteşem mesaj zili oldu . Evet bunu da babam olacak o adamın sayesinde almıştım -,- Ama baba parası harcamak benim en doğal hakkımdı . Neyse Derin çok uzatmada şu mesaja bak !
Kimden : Soykan
"Kapıya açacak mısın yoksa kırayım mı ? :) " Lan . Ben düşüncelerimle saç baş kavga ederken kapının sesini duymamışım :O Ayrıca ben bunu ne ara eklemiştim . Neyse bi ara bunu düşünecektim.
Hızlı adımlarla merdivenleri indim ve kapıyı açtım . Ellerinde birsürü poşet vardı .
"Kusura bakma ya . Düşüncelerimle kavga ediyordum " hala uyanamadığım için sesim çatallı çıkmıştı . Soykan karşısında kimde yokmuş gibi içeri girdi ve poşetleri mutfağa bıraktı .
"Düşüncelerinle bile kavga ediyorsun kızım ya " gerçek ve içten bir gülümseme attı bana . Ama hemen yumuşamamalıydım onunla konuşmalıydım . Gidip hızlıca eline yapıştım ve onu koltuğa getirip oturttum . Bende onun yanına oturdum .
"Bak Soykan senin benimle açık konuşmanı istiyorum" dedim sesimin ciddi çıkmasına özen göstererek . O ise üstündeki tişörtü çıkarmaya başlamıştı bile.
"Hey ! Napıyorsun ?" dedim tişörtünü alta çekiştirerek .
"Açık konuşalım demedin mi ? dedi sahte bir şaşırma emojisiyle .
404 NOT FOUND ! I AM DİED. MY ENGLİSH FİNİSH
Yüzümde nasıl bir ifade vardı bilmiyorum ama Soykan birden kahkahalara boğuldu .
"Ya Soykan yapacağın espiri eşekler tepsin emi " bende gülmeye başladım . Çok anormal bir kişiliğim olduğundan dolayı birden ciddileştim . O da ciddileşmişti.
"Bana oyun mu oynuyorsun ? " Çok ani bir soru oldu evet ama açık konuşmalıydım .
"Ne oyunu ?" Biraz şaşırmış gibiydi.
"Bak . Ben Enis'e güvenmiştim . Ona gerçekten güvenmiştim . Sonuç ne oldu biliyor musun ? Koskocaman bir hiç ve gözyaşı . Bana neler dedi biliyor musun ? " Dedikleri tekrar aklıma gelince gözlerim yaşardı.
"Benim için değerli olduğunu falan mı sandın ? "
"Lanet olası bir sürtüksün sen "
"Sen bir kız bile değilsin"
Gözyaşlarımı serbest bıraktım ve tekrar ağlamaya başladım . Ben .. ben ona bir kek bile yapmıştım . Acaba o keki bulmuşmuydu ? Belkide çöpe atmıştı ha ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Derin
Misterio / SuspensoÖz babam olan ama bunu bana hiç hissettirmeyen adam yüzüme baktı ve sessizce fısıldadı "Sen annenin katilisin" Hiçbirşey söylemedim . Zaten gözyaşlarım buna izin vermiyordu .Annem doğum yaptıktan 1 saat sonra ölmüş. Adımıda o koymuş zaten . Derin . ...