Biraz oyun
Oturduğum yerden kalkarak gençlerin arkasından ilerlemeye başladım.Onlarla biraz oyun oynayacaktım.Koridorun sonunda duran saksı tarzı cismi alıp onların olduğu bölgeye doğru fırlattım.Saksı yanlışlıkla ömerin ayağına geldi.
Hassiktir.Bu ne lan böyle ?
Noldu?
Dedi mert sesi biraz endişeli çıkmıştı.Ömer başıyla saksıyı işaret ederek
Ayağıma çarptı dedi
E:Önüne bakarak yürü o zaman
Ö:Önümde bir şey yoktu zaten
M: O zaman hayaletler atmıştır kardeşim
diyerek ellerini sabır anlamında yukarıya açtı ve ilerlemeye devam etti.Adımlarımı biraz daha hızlandırarak onların arkasından televizyon odasına girdim.Televizyonu açsam fazla mı ileri gitmiş olurum? Bence olmam.Ellerime televizyona yaklaştırarak televizyonu açtım.Televizyonun sesiyle üçü birlikte yerlerinde irkildiler ve bir süre sadece korku dolu gözlerle bir birlerini baktılar.Daha sonra Mert soğuk kanlılıkla kumandayı eline alıp kapattı ve arkadaşlarına dönerek
Şu şeyi bir an önce bulalım ve bu yerden hemen çıkalım
dedi ve odadan çıkarak diğer odaları gezdi.Bir şey mi arıyorlardı gerçekten? Bu eski hastanede ne bulmayı umuyorlar ki hazine mi? Hallerine kıkırdayarak onları takip etmeye devam ettim
E:O belgelerin burada olacağını nereden çıkardık ki bu hastane en az on yıldır kullanılmıyordur Ve muhtemelen her şeyi götürmüşlerdir.
Ö: Belgeleri bulamasak bile buralarda bir ipucu bulmamız lazım.Mutlaka vardır,olması lazım
Mert elini ömerin omzuna destek vermek istercesine koyarak konuştu
Şimdilik gidelim geç oldu daha sonra tekrar gelir bakarız.
Mertin sözleri üzerine diğer ikisi bir şey söylemeden sırayla odadan çıktılar ve aynı sessizlikle hastaneden çıktılar.Tekrar gelmek? Galiba bir süre bana rahat vermeyeceklerdi.Aradıkları şey ne tür bir belgeydi acaba.Bu eski hastanede ne konuyla ilgili olursa olsun bir şey bulabileceklerini sanmıyorum.
****
Aradan bir kaç gün geçmişti bile ama gençler tekrar gelmediler.Bugün her zamankinden biraz daha geç uyanmıştım ve üzerime ölüm yorgunluğu vardı sanki.Ölüm yorgunluğu? İkinci bir ölüm olsaydı bu mümkün olabilirdi.Aslında bir kütüphaneye gitsem belki ne olduğumla ilgili bir kaç bilgi edinebilirdim ama insanlar genç bir kızı kitap okurken değil sadece havada uçuşan bir kitap görecekler.Genç olup olmadığımı da bilmiyorum ama öyle hissediyorum sadece bedenimin alt kısmını görebiliyorum.Ayna ya da camlarda kendimi göremiyorum.Bu yüzden yüzümün neye benzediğine dair bir fikrim yok.Şimdiye kadar insanlarla iletişime geçmeyi hiç denemedim.Birilerini delirtmek ya da deli damgası yemelerini istemiyorum.Günümün çoğunu hastaneye yaklaşık 15-20 dakika uzaklıkta ki parkta geçirmiştim ve hava karardığı için hastaneye doğru ilerlemeye başladım.Hastane kapısından içeri girecekken bir şey dikkatimi çekti.Işık.Hastanenin içinde bir ışık vardı ama bu lamba ışığından çok fener ışığı gibiydi.Muhtemelen geçen gelen gençler olduğunu düşünerek büyük bir merakla hastaneye girdim.Işığın geldiği yöne doğru ilerledim.Yanılmamıştım.Geçen gelen çocuktu bu ama bu sefer tek gelmişti.Neydi adı? Ömer ?galiba.Aklıma geçen geldiklerinde bir şey aradıkları gelince duvar köşesine geçerek onu izlemeye başladım.Çekmeceleri boşaltıyor , en ufak kağıtları bile inceliyordu.Belki yarım saat boyunca o küçücük odada etrafı kurcaladı,kendini o kadar kaptırmıştı ki telefonu defalarca çalmasına rağmen açmadı ya da dikkatini çekmedi.Belkide ailesinden biriydi.Oğullarının bu saatte nerede olduğunu merak etmişlerdi.Hangi anne baba merak etmez ki.Ömer elinde tuttuğu kağıtları bir anda bıkmışca yere atı"yok işte yok anasını satayım"
diye bağırdı bir anda ve eski bir sandalyeye oturup başını ellerinin arasına aldı öylece oturdu orada tek kelime etmeden, gözlerini yere sabitledi dakikalarca.Her ne arıyorsa onun için önemli olduğu kesindi.Yardıma ihtiyacı vardı.Düşündüğüm bu şeyle hemen yerimden kalktım.Onun yardıma ihtiyacı vardı benimde öyle.Beni bu durumdan kurtarabilirdi bende onun aradığı şeyi bulmasına yardım edebilirdim.Adımlarımı ona yönelterek tam yanında durdum.Onunla nasıl iletişim kuracaktım? Konuşsam duyamaz,dokunsam fark etmez.Tam vazgeçmek üzereyken ömerin hemen yanındaki kalem ve kağıt dikkatimi çekti.Yazabilirdim.Ama ne yazacaktım? Kalemi alıp yazmaya başladım.Ömerin kafası hala yerde olduğu için görmüyordu.Kağıdın üzerine
"Sana yardım edeceğim" yazarak kağıdı olduğu yerden alarak ömerin gözünün önüne getirdim.Bir anda görüş açısına giren şeye daha net bakmak için kafasını kaldırdı.Kağıdı hızla elimden çekip aldı ve incelemeye başladı.Sonuçta uçan bir kağıt görmüştü.En sonunda bir şey bulamayınca kağıtta yazanı okumayı akıl etti.Yazanları okuduğunda yüz ifadesi..korkmuş gibiydi.Onu korkutmuş muydum? Şaşkınca etrafına bakındı, yerinden kalkarak koridora ilerledi
"Kim var orda? Emre?Mert? "
defalarca bağırdı ama kimsenin olmadığını fark etmesi baya uzun sürdü.Tekrar adımlarını odaya yöneltti bu sırada bende elime tekrar kalem kağıt alıp yazmaya başladım.Kapıdan giren Ömer şu an uçan bir kalem görüyordu.İnanmak istemezce gözlerini arka arkaya ovuşturdu onu umursamadan hızlıca yazdım ve kalemi yerine bıraktım.Ömer bir süre olduğu yerde dikilip kağıdı okuyup okumama arasında kalsa da merakına yenik düşerek kağıdı eline alıp okudu.
Benden korkmana gerek yok.Sana yardım edeceğim ama senin de bana yardım etmen gerekiyor.
kağıtta yazanları sesli bir şekilde okuduktan sonra
Kimsin sen ya da nesin ? Niye konuşmuyorsun?
diye bir soru yöneltti etrafına bakınarak.Kalemi tekrar elime alarak yazmaya başladım.
Kim olduğumu ya da ne olduğumu bilmiyorum.Konuşuyorum ama sen beni duyamazsın,göremezsin.
Neden bana yardım etmek istiyorsun?
Artık bu durumdan kurtulmak istiyorum.Ama bunu tek başıma yapamam.
Sana yardım edemem.Ben sadece normal bir insanım.
Bana lazım olanda normal bir insan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARAF
ChickLitYıllardır kimse ile konuşamıyorum , kimse beni görmüyor ama ben onları görüyorum.Kimse beni duymuyor ama ben onları duyuyorum.Kimse beni hissetmiyor ama ben onları hissediyorum...