2.Bölüm

12 2 0
                                    

Burda ne arıyorlar ?

Kafamda ki sesleri zorlukla susturmuş bir kaç saat de olsa uyuyabilmiştim.Yattığım yerden dışarıda ki sokak satıcısının sesiyle doğruldum.Bir evim yoktu.Sonuçta insanlar beni göremiyor ve göremedikleri bir şeye kim evini verir ki? Uzum zamandır kullanılmayan eski bir hastanede kalıyorum.Hastanenin yangın merdiveni kısmından dışarıya çıktım.İnsanlar beni göremese de yaptığım şeyleri görüyorlardı.Her yer her zamankinden daha kalabalıktı.Karşıdaki kafenin duvarında asılı saate bakmak için kafeye doğru ilerledim bu sırada sanki bir yerlere yetişecekmiş gibi etrafta koşuşturan insanlara çarpmamaya çalışıyordum.Sabah sabah canımın yanmasını istemem.Kafenin camından saate baktım 10.27 henüz çok erkendi.Bütün gün tek başıma ne yapacaktım? Kafeden çıkarak biraz ilerideki pazar yerine ilerledim.O kalabalığın içine girmek benim için pek iyi bir fikir değildi.Ama orada zaman geçirmek hoşuma gidiyor.Pazar yerinde her zamanki köşeme geçtim ve insanları izlemeye başladım.Bir birleriyle muhabbet ediyorlar,gülüyorlar,sarılıyor.Hepsi kendini hayatın koşuşturmacasına kaptırmış.Bir şeylere yetişmeye çalışıyorlar.Bazıları işe, arkadaşlarıyla buluşmaya , ya da çocuğunun okuldan çıkış saatine yetişmeye belki de bir randevuya.Yanımda ki hareketlilik ile kafamı yan tarafıma oturan yaşlı teyzeye çevirdim.Pazar yeri ne zaman kurulsa hep burda beraber oturuyorduk.Tabi o sadece kendi oturduğunu düşünüyordu muhtemelen.Nerdeyse 2 aydır bu hep böyle oldu.Bazen bana yalnızlığımı unutturuyordu.Hiç konuşmazdı.Ben konuşurdum ama duymazdı,duyamazdı.Saatlerce orda oturduk.Hava kararmaya başlayınca toparlanan pazar yeri ile birlikte bende adımlarımı tekrar hastaneye doğru yönlendirdim.İkinci katta televizyon olduğu için oraya çıktım.Aslında çalışmıyordu ama ellerimde bir takım bir şey vardı ve dokunduğumda bir şekilde çalışıyordu.Bu haldeyken yapabildiğim tek şey bu.Televizyonu açtım.Karşısında ki tozlu koltuğa oturdum ve rast gele bir şeyler açtım.Neredeyse bir saattir televizyon izliyordum ve artık uykum gelmişti televizyonu kapatmak için yerimden doğrulduğumda aşağı kattan sesler geldiğini duydum.Biraz daha hızlı hareket ederek televizyonu kapattım.Aşağıda ki bir insan da olabilirdi, bir hayvan da.Eğer bir insansa sesi duymaması gerekirdi.Odadan çıkıp ses çıkarmamaya çalışarak merdivenlerden aşağı indim.Karşımda bir grup genç bulmayı beklemiyordum.Belki de aynı yaştayızdır? Bulunduğum basamağın üzerine oturdum ve onları izlemeye başladım.Sanki içerde birileri varmış da onlara fark ettirmeden içeri girmeye çalışıyor gibi sessizce ve dikkatlice hareket ediyorlardı.Hastanede biri vardı ama o da onları zate çoktan fark etmişti.Bastıkları yerlere dikkat ederek önce eski bir doktor odasına girip etrafı kurcaladılar.Sarışın uzun boylu çocuk elindeki feneri yüzüne doğru tutarak bir iki adım ileride duran esmer olanı dürttü ve çocuğu korkutmaya çalıştı.

"Ağğ mert bak çok korkuttun beniii.Gerizekalı

diyerek dalga geçti ve önüne döndü esmer olan.Sarışın olanın adını öğrenmiştim.Mert.Odaları teker teker geziyorlar ve kurcalıyorlardı.Bir şeyler mi arıyorlardı?Belki.

"Sessiz olun"

diye çıkıştı bir diğer çocuk
Esmer olan elindeki feneri çocuğun suratına tutarak

Burda bir şey ya da birileri yok sessiz olmamıza gerek yok.Bu kadar kasmana gerek yok.

Adının mert olduğunu öğrendiğim çocuk esmer olanın elindeki feneri aşağıya indirerek diğer çocuğun suratından ışığı çekmiş oldu.

Ömer doğru söylüyor hastanede birileri olmasa da etraftakilerin bizi fark etmemesi lazım.O yüzden ses yapıp durma Emre.

Esmer olan Emre.Diğer çocuk ise Serkan.Emre umursamazca elindeki feneri benim bulunduğum merdivene çevirdi ve kafasıyla işaret ederek
"Hadi yukarıya çıkalım" dedi diğerleri ona cevap vermek yerine bana doğru geldiler ve yanımda usuluca geçip gittiler.Bu çocuklar eğlenmeyi bu kadar çok seviyorsa onlarla biraz oyun oynasam sorun olmazdı değil mi?

ARAFHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin