Nyctophilia yol boyu hiç konuşmamış sadece kafasını cama yaslayarak yolu izlemişti. Billy, Nyctophilia'yı çok tanımasa da bir sorun olduğunu anlamıştı. Anvil'in önüne geldiklerinde Nyctophilia sessizce kemerini çıkarttı ve arabadan indi. Hiçbir yaramazlık yapmadan Billy'i takip etti. Çalışanlar, Nyctophilia'yı görünce biraz tedirgin olsalar da belli etmemeye çalıştılar. Çalışanlarının bu değişimini fark eden Billy elini Nyctophilia'nın beline koydu ve onu odasına yönlendirdi.
Bu sefer Nyctophilia ne koltuğa yattı ne de masaya oturdu. Billy'nin masasının önündeki deri sandalyelerden birine oturdu ve dizlerini göğsüne çekti.
"İçecek bir şey ister misin?"
Nyctophilia, Billy'nin yüzüne bakarak biraz düşündükten sonra cevap verdi. "Süt. Ilık süt."
"Tamam." Billy, masanın üzerindeki iş telefonunu alarak asistanının numarasının tanımlı olduğu tuşa bastı. "Bir tane Americano ve ılık süt."
Nyctophilia yanağını dizine yaslayarak Billy'i izlemeye karar verdi. Özenle geriye yatırmış olduğu saçları Nyctophilia'nın gerçekten de çok hoşuna gidiyordu. Özellikle kömür parçalarını andıran büyük gözleri. Yüzündeki sakalları yüz hatlarını saklayacak kadar az, erkeksi bir hava katacak kadar çoktu.
Elinde iki fincan ile içeri giren kadın, Nyctophilia'nın düşüncelerini yarıda kesti. Kadın fincanları ikilinin önüne koyarken Nyctophilia'nın telefonu çaldı. Nyctophilia bacaklarını indirerek cebinden telefonunu çıkardı. Ekranda Loki'nin adını görünce telefonunu kapattı ve sertçe masaya koydu.
Billy sesle kafasını kaldırarak Nyctophilia'ya baktı ama Nyctophilia umursamayarak sütünü dudaklarına götürdü. Sütün o yumuşak, saf tadı tüm vücudunu rahatlattı. Yavaşça ayağa kalkarak Billy'nin arkasındaki büyük camın önüne gitti. Sessizce sütünü yudumlayıp şehri izlemek hoşuna gitmişti. Ne kadar süre bu şekilde kalmıştı bilmiyordu ama sütü çoktan bitmişti.
Sıkılarak camdan uzaklaştı ve bilgisayarda işlerini halleden Billy'nin arkasına dikildi. "Birkaç özellik ekleyebilirim." Billy, Nyctophilia'nın sesi ile biraz ürktü. "Eğer istersen."
"Bunu yapabilir misin?"
"Yazılımına girip işini kolaylaştıracak bir iki şey ekleyebilirim." Nyctophilia elindeki fincanı masaya koydu.
"Bunu yapmayı biliyor musun?" Billy şaşkınlıkla sordu.
"Tony öğretti." Nyctophilia omuzlarını silkti. "İster misin?" Bilgisayarı işaret ederek bir kez daha sordu.
"Çok iyi olur." Billy kafasını sallayarak yerinden kalktı. "Uzun sürer mi?"
"Biraz." Billy kafası ile onayladıktan sonra daha önce Nyctophilia'nın oturduğu deri koltuğa oturarak masasındaki dosyaları incelemeye başladı.