Zar zor yazdığım bir bölümü size atıyorum. bilgisayarım bozuk maalesef ki telefondan yazmaya çalıştım, baya da uzun sürdü hatta.
İnstagram hesabım : Selma.kahraman.7
Bu arada Vampirin Hizmetçisi internet satışına çıktı bilginiz olsun. Bazı kitaplarım yeniden yazılacak gibi bir şey o yüzden burada yeni bölümleri yazılmayacak. Çok istediğiniz için bölümü paylaştım size. Keyifli okumalar.
Yarın, dün, öbür gün, ah bu zaman, geçip gitmesi yok mu? Geri gelecek mi? Bugün ile dün aynı gibi sanki. Gözlerimin önünde bitip gidiyorum. Bu yaşa bir daha gelecek gibi. Başka biri olsaydı keşke. Şuradan çıktıktan sonra onu görseydim. Mert'i unutsam. Yok mu bu acının bir çaresi...
Ertesi gün sabah saatlerinde, Mert 'in toplantısına gelmiştik. Yine oval masada yönetim kurulu üyeleri kendi kendine konuşup, kendi kendilerine kararlar veriyorlardı. Mert, hiçbir şekilde kendinden taviz vermiyordu. Kapının yanındaki koltuklarda oturuyordum. Başımı çevirip şöyle bir baktım. Ceketini çıkarmış, gömleğinin kollarını bükmüştü. Yelek yakışıyordu ona çok. Bir şeyler anlatıyordu hararetli hararetli. Sesinin tonu bile çok güzeldi. Aslında çok da ortak noktamız yoktu. Başı bir anda bana döndü hafif gülümsedi. Hani derler ya güller açtı, gönül bahçemde, solmuş bütün güller açtı şimdi. Bende gülümsedim. Bir an bana baktı sonra biri soru sordu ona doğru döndü. Bir anda kapı açıldı. Tuğra, korumaları ile birlikte içeriye doğru ilerledi. Gelip Mert 'in yanına oturdu. Sanırım şirketin hissedarlarından biriydi. Arkasındaki korumalar benim olduğum yerde duruyorlardı.
Toplantı, yerini kavgaya bırakmak üzereydi. Tuğra' nın böyle bir şey yapacağını biliyordum. Mert Bey 'e doğru ilerledim. Yanına geçtim. Tuğra' nın da korumaları onun arkasına geçtiler. Bana gülerek baktı. Yine hiçbir şekilde tepki vermedim.
"Mert, gel kolaylıkla halledelim" dedi Tuğra.
"Neymiş kolay olan" diye söylendi Mert.
"Hisselerimizden en fazla olanı sende bence yarıya böl. Sende yorulmazsın"
"Buraya bunun için geldiysen, kapı ilerde" Tuğra omuz silkti. Sadece şansını denemiş gibiydi. Zaten Mert'in buna izin vermeyeceğini biliyordu.
Mert'in birden modu düştü. Tuğra o ne derse karışıyordu. Dişlerini sıktı sinirlenmişti. Tuğra amacına ulaşmış gibi sırıttı. Toplantı bittiğinde Tuğra, Mert'in yanına gelip, bana baktı. "Kusura bakamdın inşallah şirket için en iyisini olanı istiyorum" diye gülümsedi. Elini uzattı. Mert kalını kaldırıp Tuğra'nın elini sıktı. Onun arkasından bana baktı Tuğra. Kayıtsızca ona baktım. "bir gün Nisan"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADIN KORUMA (Kitap Oldu)
Adventure(Kitap olacağı icin sadece bir kısmı buradadır) "Koruma şirketinize söyleyin, ben kadın koruma istemiyorum." Dedi birden. Dişlerimi sıktım. Demek bu yüzden öyle demişti Patron. "Koruma şirketimiz beni gönderdi, beğenseniz de beğenmeseniz de ben kor...