Çok mesaj aldım. size hediyem olsun. Hepinizi çok seviyorum. bir günde iki bölüm yazdım :)
İnsatgramım çok soruluyor fan sayfaları ile karıştırılıyor. Genelde çok fazla takipçi isteyen biri değilim ailem tanıdıklarım felan var ama sizleri de kabul etmeye başladım yavaş yavaş. Orada da sizinle sohbetler ediyorum. Mesajlarınıza dönmeye çalışıyorum. :)
İnstagram: selma.kahraman.7
İnan ki insanlar senin zaafını görmek için can atarlar. Senin zaafın onların kullanacağı bir maşadır çünkü. Can çekişiyor gibiyim. Kendi başıma bayılmıştım, kendi başıma ayılmıştım. Gözlerimi açtığımla güneş ışıkları gözlerime doldu. Elimi kaldırıp, ışıkların gelmesini önlemeye çalıştım. Yattığım yerden kalkmaya çalıştım yana dönüp, elimi yere koydum. Yavaşça doğruldum. Buz gibi olmuştum. Arabaya doğru uzanıp bindim. Kapıyı kapattım ısıtıcıyı açtım. Ellerimi bir türlü ısıtamıyordum. Tir tir titriyordu. Başımı direksiyona koydum. Arabanın içi yavaş yavaş ısınmaya başlıyordu. Titremem biraz olsun duruldu. Başımda büyük bir ağrı vardı. Arabayı çalıştırdım. Eve doğru sürdüm. Arabadan zar zor indim. İçeriye girdim. Merdivenler gözümde büyüdü, korkuluklardan tutunarak çıkmaya başladım. Derin bir nefes verdim. Odama doğru ilerledim. Bir ara başım döndü, koridorun duvarından tutundum. Odamın kapısına geldiğimde hemen açıp içeriye geçtim. Üzerimde ne var umursamadan yorganın altına girdim. odama geçtim. Yorganın altına girdim. Bunun olmasını istememiştim. Böyle olması benim suçum değildi. Kimi seveceğini kendin karar vermiyordun. Markete gidip, alışveriş yapmaya benzemiyordu ki bu... Kalbim seçti. Ya bir gülüşünü yakaladı, ya konuşması hoşuna gitti. Ama benim suçum değildi. Gidip de ona beni seç demedim demezdim de. Başımı tavana diktim. Kendime gelmiştim daha iyiydim. Yataktan çıkıp, elimi yüzümü yıkadım.
Aşağıya indiğimde herkes kahvaltıdaydı. Mert Beyin yanına gelip, kulağına doğru eğildim.
"Ben bugün izninizi isteyebilir miyim?" Parfümünün kokusu burnuma doldu. Bana doğru dönünce fazla yakındık. Biraz geriye çekildim.
"Neyin var"
"Bir şeyim yok, ailemi ziyaret edeceğim"
"Tamam, istediğin kadar"
"Teşekkür ederim efendim" kafamı kaldırdığımda Başak bana sinirle bakıyordu. Onların yanından ağır adımlarla çıktım. Kapıda Tuğra ile karşılaşınca kaldım öyle. "Nisan" dedi bana baktı sonra, rengim atmıştı biraz. O dikkatini çekmiş olacak ki "Hasta mısın?" diye sordu
"Amcan vurduktan sonra mı?" dedim ona bakarak.
"Amcam mı vurdu seni, iyi misin?" dediğinde ona şaşkınca baktım. Gerçekten bilmiyor muydu? Yoksa oyun mu oynuyordu.
"Öyle, şimdi izninle" diye yanından geçip dışarıya çıktım. Abaya doğru ilerlerken, arkamı döndüm. Kapıdan bana bakıyordu. Arabama bindim umursamadan.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KADIN KORUMA (Kitap Oldu)
Adventure(Kitap olacağı icin sadece bir kısmı buradadır) "Koruma şirketinize söyleyin, ben kadın koruma istemiyorum." Dedi birden. Dişlerimi sıktım. Demek bu yüzden öyle demişti Patron. "Koruma şirketimiz beni gönderdi, beğenseniz de beğenmeseniz de ben kor...