ADIM

B.1

Bir ders daha ne kadar sıkıcı olabilir ki?
Ahh,evet. Matematikten bahsettiğimi anlıyorsunuz elbette. Hele ki öğretmeninizde bir o kadar sıkıcıysa ki sıkıcı, işiniz çok zor.
Gözlerimi sıra arkadaşım Nur'a doğru devirdim.
-"Psst,hey!"
+"Ne var?"
-"Sıkılıyorum,dedikodu var mı dedikodu?"
+"Ya kızım bi git başımdan."
-"Ayyy.."
+"Ne?"
-"Ezik. Koca bi eziksin."
+"Sen kendine bak be,dangalak."
-"Hadi ordan!"
Öğretmen farketmiş olsa gerek ki;
-"Şş! Siz ordaki! Kaç kez diyeceğim derste konuşmak yasak diye? Çabuk gelin buraya."
+"Hobbalaaa."
Matematik öğretmeni şöyle bir süzdü bizi.
-"Aptallar,ailenize acıyorum. Hiç mi beyin yok sizde? Saman beyinliler."
Bu sırada arka sıradan arkadaşım Sıla beni güldürmeye çalışıyordu.
En sonunda kendimi tutamayıp kahkaha patlattım. Kafamı öğretmene çevirdiğimdeyse bana tiksinir bir şekilde bakıyordu.
-"Kikirdemeyi göreceksiniz şimdi."
Ufak bir kağıda isimlerimizi yazdı ve elime tutuşturarak;
-"Al şunu,çabuk müdürün odasına."
+"Aman hocam.."
Söylediklerim öğretmenin pek tininde olmasa gerek ki beni dinlemeden derse tekrar başladı.
+"Aman be. Sıla,hadi."
-"Ben ne yaptım lan?"
+"Hadi hadi."
***
Merdivenlerden inerken Nur ve Sıla bana söyleniyordu.
Müdürün odasına geldiğim ve tam kapıyı tıklatacağım sırada tanımadığım bir öğretmen seslendi;
-"Müdürümüz kazan dairesinde. Sızıntı mı ne varmış. Ona bakmaya gitti."
+"Ah,teşekkür ederim hocam."
Kafasını nazikçe sallayarak teşekkürümü nezaketle kabul etti.
***
-"Kockoca müdür kazan dairelerinde sürtüyor,otur oturduğun yerde işte."
Kazan dairesinin kapısını açtım.
-"Ee burası karanlık, kimse yok?"
Peşimden gelen Sıla ve Nur gelip baktılar;
"Allah Allah."
İçeri girdim. Bakındım şöyle bir etrafıma.
-"Kimse yok kızım burada. Yürü yürü hadi. Bari kantinde oturalım."
Çıkacağımız sırada adım sesleri duydum.
-"Müdürüm?"
Sıla'nın çığlığıyla irkildim, kafamı o yöne doğru çevirdim. Ama bir şey göremiyordum. Karanlıktı.
Sonrasındaysa Nur'un çığlığınıda duyunca korktum. Geri geri giderken bir şeye çarptım. Bir şey değildi bu, bir kişiydi. Kafamı çeviremeden kafama aldığım sert bir darbeyle yere yığıldım. Sonrasındaysa karanlık üstüne karanlık. Sadece karanlık.