3. Bölüm

219 24 0
                                    

Henüz uyanmadın.'' Jongin bağdaş kurduğunda etrafta doşalıyordum deli gibi.Bu...nasıl olabilirdi?Aklım almıyordu.Ne yapmalıydım.?Bütün düşüncelerim tek tek yıkılıyordu.Savunmasız hale gelmiştim.

''Bu daha başlangıç.'' dedi saçını kaşırken. Lanet olsun ne yapacağımı bilmiyordum.Çaresizdim.Sonuna kadar çaresizdim. Belkide...benim için söylememiştir...değil mi?Evet!Nasılda bunu düşünemedim ki?Belkide Jongin başından beri blöf yapıyordu.Sehun benim için böyle birşeyi aklının ucundan bile geçirmezdi.Nasıl böyle düşünebildim?...

''Yalan.'' söylediğimde tişörtünü çıkarıp yenisini aldı.

''Doğru!Bunların hepsi bir yalan Luhan.'' söylediğinde dudağımı dişledim.Nasıl bu kadar rahat blöf yapıyordu cidden... Aklım almıyor.Onunla oynamak o kadar tehlikeliydi ki..

Dudak büzdüm ve bacak bacak üzerinde attım hep o çılgınlarca seviştiğimiz koltukta.Sehun kendisini aldattığım halde bana aşıktı.O bana nasıl kıyabilirdi?Tabii ki de kıymamıştı.Ve geri dönecektimBundan eminim..Jongin öldükten sonra geri dönüp ondan özür dileyeceğim.Beraber yuva kuracağız!Umudumu asla kaybedemem.

Kendini yatağa bıraktığında saçlarımı karıştırdım ve ona baktım.

-Bir şeylerin değiştiğini söylüyorlar

Benim bir yerlerde sevecen bir insandan soğuk birine döndüğümü anlatıyorlar..

Anlamadıklarını iddia ediyorlar

Eskiden neşeli olduğumu ama şimdi itiraf korkuları içinde gözlerimin ve sesimin kaybolduğunu anlatıyorlar

Bunun acı dolu hatıranlar yüzünden olmadığına eminim ama kalbimi boşaltmaya devam ediyorum

Berrak kalpler bu dünyanın kusurlu ürünleri,bu yüzden benimkini lekelemek istiyorum

Eğer aşık olursan,birbirinize benzemeye başlarsınız diyorlar

Belki ben de birazcık ta olsa sana benzemek istiyorum...-

''Bunu hatırladın mı?''

Kafa salladım.Hatırladım.Bu şarkı...bana Jongin'i hatırlatıdı hep.Acı dolu bi o kadar da aşk.Mırıldanmaya devam ederken bende eşlik ettim.

-Aşk bir hastalık,bir tanık olabilir miyim?-

Hiçbir zaman bu hale geleceğimi düşünmemiştim.Bu kadar acınası hale geleceğimi.Bilmezdim işte.Kim hayattı hergün gibi onu seveceği birgün nefesinin kesileceğini hayal edebilir ki?

Nefes alamamak iğrenç bir duyguydu.Böyle yaşamak, iğrençti.Gülemiyordum.Rengim yoktu.Nefes alamıyordum.Ağrı ve sızı vardı hep bedenimde.Ölüydüm çünkü.Jongin'i en kısa zamanda öldürmeliydim.Kemiklerim çürüyordu adeta.

Birdenbire tüylerim ürperdiğinde güzel gözlerinden bir damla yaş aktı.

''Artık kimse silemiyor.'' diye mırıldandı ufak çocuklar gibi.Hıçkırıkları boş odada yankılanırken burnumun ucu çoktan sızlığıyordu.Bana şov falan mı yapıyordu cidden?Seni çözemiyorum Jongin.

Boğazımın düğümlenmesine izin vermedim ve ayağa kalktım hızla.

''Neden beni öldürdün!Madem seviyordun neden beni öldürdün!''

Titreyen sesimle söylediğimde gözlerime baktı.Ve güldü.Lanet olsun sanki komikmiş gibi güldü.

''Seni öldürmedim...'' dedi.

''Seni öldürmedim Luhan...ben kendimi öldürdüm...''

''Birkaç güzel sözle mi vereceksin nefesimi Jongin!''

''Belkide birkaç güzel sözle olmayacak..Fakat ben hala seni düşünüyorum.''

''Yalan söylemekten bıkmadın mı?!'' gözümden bır damla düştüğünde güldü hıçkırığının arasında.

''Bıkmadım.Çünkü ben yalancıyım."

LIARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin