Gökyüzüne usulca adımlarını atan dolunayın en kanlı günüydü bu gün... Ölüm Getiren adı verdikleri seri katil bu gün küçük bir kasabayı katletmişti... Olay mahaline gelen polisler şaşkınlık ve korku dolu gözler ile kasabanın ortasında yer alan büyük sakura ağacına asılmış olan cesetlere bakıyorlardı.. Kasabanın kutsal saydıkları ağaç şimdi kasabada ki insanların kanları ile boyanmıştı.. Bu vahşet tarihe adını yazdıracaktı... Dedektif Elesis Grace çok geçmeden olay yerine gelmiş ve bu korkunç manzarayı incelemeye başlamıştı...Yaklaşık birkaç haftadır ağaçta bekleyen cesetler şimdiden kurtlanmaya ve etrafa berbat bir koku yaymaya başlamıştı.. Dedektif cebinden bir mendil çıkarıp burnunu kapattı.. Tiksinti ile cesetlere baktı.. Yanında elinde büyük kahverengi bir çanta taşıyan asistanı Aoi Harikawa ' ya baktı... Ufak tefek ve hafif balık etli olan genç kadın dehşete düşmüş bir ifade ile donup kalmıştı... Dedektif genç kadını omuzundan dürttü..
" Olay yerine tüm kasabayı incelemelerini ve suçluya dair en ufak şeyi kaçırmamalarını söyle..Daha sonrasında bu ise bunları tüm detayları ile rapor haline getirip yarın saat tam 8 de elimde istiyorum."
" Peki efendim."
Hızlı adımlar ile arabasına dönen dedektif bu korkunç sahneyi aklından silebilme umudu ile arabasını çalıştırıp kasabadan çıktı... Shibuya polis merkezinde ki ofisine gelince ise sert bir kahve alıp ölüm Getiren ' in dosyasını incelemeye başladı... Bu çözülemeyen ve tozlu raflara kaldırılan dosyanın gündeme gelen yeni cinayet ile tekrardan ortaya çıkması onu endişeye düşürüyordu... Katil neden onca zamandan sonra katliamlarına başlamıştı? Gerçi daha önemli bir soru vardı.. 20 senedir cevabı bulunamayan büyük soru..Katil kimdi?
Gece dedektifin üzerine çöküyordu... Saatlerdir başa sarıp defalarca okuduğu dosyayı aynı 10 dakika önce yaptığı gibi başa sarıp tekrar okumaya başladı... Kaçırdığı bir şey olduğunu hissediyor ve didik didik dosyanın her harfini inceliyordu... Sonunda gözüne araştırmaya değer bir şey takıldı... Hızla dosyayı kapıp ofisinden çıktı ve arabasına atladı... İlk solukta kendini şehrin diğer ucunda olan evinde buldu.
1996 yılında kilise rahibelerinden biri olan Ofelia Warren ' ın olayla bağlantısı olabileceğini düşünen Dedektif kilise ' de görevli olan bir arkadaşını aradı..
"Merhaba Bayan Leona."
"Merhaba dedektif..Beni bu saatte aramazdınız. Bir sorun mu var?"
" Büyük bir sorun Rahibe Leona.. Size sormak istediğim bir kaç soru var. Acaba kilisenin yakınlarında olan kafe de buluşma imkanımız var mı?"
" Elbette.. Kilisedeyim zaten."
" Pekâlâ yarım saate ordayım" diyip telefonu kapattı. Evden kayıt cihazını aldı ve yola koyuldu.
Rahibe ile kilise hakkında konuşan Dedektif kadının önüne bir dosya koydu ve kayıt cihazını açtı.
" Bu dosya?"
" 20 yıldır raflarda tozlanmış bir katilin dosyası Rahibe ."
" Ah.. Peki bunu neden bana gösterdiğinizi sorabilir miyim?"
" Dosya da dikkatimi çeken bir isim oldu.. 1996 yılında bir anda ortadan kaybolan Rahibe Ofelia Warren.. Yanlış hatırlamıyorsam siz de 1996 de kilise de çalışmaya başlamıştınız"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Diabolik Lovers/One Shots
FanfictionÖneri ve istek üzerine olan aklımdaki delice kurguların kısa bölümler ile yazıldığı one shot kitabıdır.