Ertesi gün Jungkook gitmek için hazırlanıyordu. Korkuyordu ama gitmek zorundaydı yoksa Jimin...
Herneyse diye geçirdi içinden. Ve yola koyuldu. Gittiği yer onların eskiden yürüdükleri bir sahildi. Jungkook sahile adımlarını attığı an bir ses duydu:Yugyeom: Hey! Jungkook! Buradayım tatlım!
Jungkook ona doğru yaklaştı ve tiksinen bir yüz ifadesine büründü.
Jk: Uzun zaman oldu. Neden birden bire beni aradın? Bak Yugyeom bizim ilişkimiz biteli yıllar oldu. Bunu anlamadın mı hâlâ? Rica ediyorum kapat bu konuyu. Veya hiç açma.
Yugyeom: Sakin ol tatlım! Öyle bir şey olmayacağanı bildiğim için başka şeyler düşündüm. Mesela... Bugün senin son günün olacak!
Hızla cebinden çıkardığı Jungkook'a doğru tuttu. Eli tetikteydi. Tam o sırada bir ses duyuldu:
Jungkook! Hayır!!
Bu ses Jimin'in sesiydi. Jimin Jungkook'tan şüphelenip onu takip etmişti. Jungkook'a doğru koşuyordu. Jungkook'un önüne atladığı sırada silah sesi duyuldu.
Jk: Hayır! Jimin! Jimin yapma bunu ne olursun! Jimin ne olur aç gözlerini!
Kurşun Jungkook yerine Jimin'e gelmişti ve Jimin yere düşmüştü. O sırada Yugyeom hemen kaçmıştı.
Jk: Jiminn! Jimin yalvarırım sana ne olursun uyan! Kimse yok mu! Lütfen yardım edin!
Orada kimse yoktu. Jungkook telefonunu çıkarıp hemen ambulansı aradı. Ambulans çok sürmeden geldi ve Jimin'i hastaneye götürdü.
Jungkook o kadar çok ağlıyordu ki gözyaşlarından önünü göremiyordu... Jimin yine onun yüzünden... Jungkook Jimin'e zarar verdiğini düşünmeye başlamıştı. Artık buna dayanamıyordu ve buna bir son vermek istiyordu. Düşünürken doktor geldi:-Bay Jungkook... üzgünüm...
Jk: Ne? Ne oldu? Neden üzgünsünüz ki? Üzgün olmanız için ne sebep var ki?! Söylesene!Jungkook hem ağlayarak hem bağırarak konuşuyordu.
-Jimin bey uyanmayabilir. Kesin bir şey söyleyemem ama durumu pek iyi gözükmüyor. Kurşun kötü bir yere isabet etmiş. En fazla 1 hafta dayanabilir diye düşünüyorum. Ama yine de umudumuzu kaybetmeyelim. Lütfen güçlü olun.
Jk: Ne? Böyle bir şey olamaz! Yalan söylüyorsun! Jimin... Jimin beni bırakmaz ki! Biz daha onunla birbirimize doyamadık bile! Böyle bir şey olamaz!
-Ah, gerçekten çok üzgünüm.
Jk: Yaşayacak... o yaşayacak. Eğer yaşamazsa ben de yaşayamam. Yaşamalı! Ben onsuz ne yaparım ki!Jungkook duyduklarına inanmıyordu. Jimin asla gidemezdi. O uyanacaktı. Jungkook Jimin uyanmazsa ne yapardı ki? Onsuz yaşamanın ne anlamı var?
Diğerleri olanları duyup destek olmaya gelmişlerdi. Jungkook tek kelime konuşmuyordu. Tek dediği şey "o uyanacak" dı. Jungkook'u gören arkadaşları gözyaşlarını tutamamıştı. Ama onlar da inanıyorlardı. Jimin uyanacaktı.Jungkook Jimin'in yanına gitti ve konuşmaya başladı.
Jk: Jimin... Ben gerçekten özür dilerim. Bir korkak olmasaydım oraya gitmeseydim bunlar olmayacaktı. Lanet olsun sensiz ben yaşayamam ne olur uyan! Beni duyuyorsun biliyorum. Sen beni bırakmazsın ki.
Jungkook Jimin'in ellerini tuttu ve ağlamaya başladı. Şu an yapacağı tek şey beklemekti...
Evet bu bölümü yazarken tek tek yaşadım gerçekten. Ağlamamak için kendimi zor tuttum. Umarım beğenmişsinizdir. Oylamayı unutmayın okuyan herkese çok teşekkür ederim💜💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mysterious Boy | Jikook
FanficSadece tek bir kişiyi hatırlayamayan Jeon Jungkook. İlk kez paylaştığı fotoğrafın altına yorum atan Park Jiminle sohbetleri başlar. Park Jimin ile ilgili bilmediği şeyler öğrenir. Jikook✔️ Taejin✔️ Sope✔️ Yarı texting (Tamamlandı)