1. Bölüm

44K 470 38
                                    


   Sabah, sabah ne bu gürültü dememe kalmadan odamın kapısı büyük bir gürültüyle açıldı '' Günaaydın!! '' diye odaya Mustafa girdiğinde tek gözümü zar-zor aça bildim. Hemen arkasından bağırarak Kemal'de odama dalınca sinirlerim yavaş yavaş artışa geçti bu sefer '' kalk Alara kalk, kalk! '' yatak dan doğrulup yarı açık gözlerle sevgili kardeşlerime baktım. Sanki üstümde on tane fil varmış gibi hissederken yavaşça derin bir nefes aldım . Ahh benim gürültülü alarımlarım!! 

'' Tamam artık çıkın odamdan'' diye cırladım  ikisine birden ikisi de hiç bir şey söylemeden itişe kakışa odamdan çıktılar. Yaşları on sekiz olmalarına rağmen ikisi de hala büyüyemedi! Onlar odamdan çıktığında bir süre daha karşı duvarla boş, boş bakıştık. Neden her sabah böyle bir şey yapıyorum hala anlamış değilim her sabah da ite kaka hazırlanıyorum okula bu duvarla boş bakışmam yüzünden. Yavaşça yatağımdan kalktım bir kaplunbağ misali annemin dediği kadar varım dünyada iş olduğunu bilsem gelmezdim. Dolap dan siyah dar paça pantolonumla tişörtümü aldım hiç bugün etek yada şort giyecek havamda değilim her zamankinden dahada yorgun gibiyim sanki . 

 Aşağıya indiğimde sevgili ikiz kardeşlerim kıtlık dan çıkmış gibi yemeklerini yiyorlardı yemek masasında Mustafa'nın karşısına oturdum aklımdan tek geçen şey okul  oku, oku, oku bitmiyor gerçi benim bitmesine bir sene gibi bir şey kaldı üniversite sonum oğlan kardeşlerim lise son . Yavaşça kahvaltımı ederken midem yine her zamanki gibi bulanmaya başladı son zamanlarda bu sorun dahada baş göstermeye başladı ne zaman iştahla yemek, yemek istesem bir iki lokma aldık dan sonra midem bulanmaya başlıyor yada iştahla bi yemeği yedik den  sonra ikincisini yiyecek olursam bunun sebebi de küçükken geçirdiğim bi mide spazmı yüzünden o gün deli gibi yemiştim üff ne bulduysam ve tabi sonuç hüsran mide spazmı ve inanın bana felaket bir şeydi . 

Mustafa ile Kemal ayaklandığında önümdeki tabağı hafifçe ittim '' hadi Alara geç kalıcaz '' kafamı tamam dercesine salladım Kemale . Kapının önüne geldiğimizde annemde bizimle birlik de geldi bizi uğurlamaya '' iyi dersler çocuklar '' ayakkabılık dan akşamdan hazırladığım çantamı aldım  tam kapıdan çıkarken anneme öpücük gönderdim içtenlikle . Kardeşlerimle birlik de evimizin sokağındaki yokuşu inerken her zamanki gibi Mustafa ile Kemal itişip kakışıyorlardı yokuşun sonunda Damla ile Sami görününce adımlarımı hızlandırdım kardeşlerim kollarını iki yana açıp yokuş aşağı deli gibi koşmaya başladılar ahh benim ergen küçük kardeşlerim hiç büyümeyeceklerdi. Sami ile Damla sevgililerdi liseden beri ve oldukça ideal bir çiftlerdi . Damlanın yanına geldiğimde kucaklaştık '' Selam millet'' Sami elini havaya kaldırarak karşılık verdi selamıma Damlada her zamanki gibi cıvıl cıvıl sesiyle '' Selaam güzellik '' kardeşlerim yolun diğer tarafına doğru giderken Mustafa kafasını hafif arkaya doğru çevirerek bağırdı biraz buruk bir sesle '' okul çıkışı görüşürüz Alara'' onlar okullarının yolunu tutarken öylece baktım arkalarından aslında onlara biraz sinirliydim on sekiz olduklarından beri biraz sapıtmış durumdalar ve annemde doğal olarak telaşlanıyor bu duruma yani haklıda benim geçmişte yaptıklarımı ve yaşadıklarımı düşününce gerçi annemin o muhteşem beni kurtarma olayı olmasaydı belki hala aynı durumdaydım . 

'' Heey daldın yine '' Damlanın sesiyle kendime geldim gözlerimi artık boş olan sokak'dan çevirip Damlayla Samiye çevirdim Damla ile Sami çoktan okullarını bitirmişlerdi bense hala okuyordum onlar staj yapıyordu bi şirkette . Bense üniversite dört her sabah onlar işe giderken beni de alıp okula bırakıyolar okulum biraz buraya uzak da '' hey sana diyorum Alara aloo '' 

'' Efendim?'' 

'' Sami bana dün akşam olanları anlattı iyimisin? '' evet dün akşam Mustafa ile Kemali pis barlardan toparlamıştık.

Kocam Bir PsikopatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin