3."Shopping"

2.2K 177 398
                                    

"Yemyeşil bir deniz gözleriniz

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Yemyeşil bir deniz gözleriniz. Ne bir sandal, ne bir ada, ne de bir sahil var bayım. Boğuluyorum..."

3 Ağustos Pazar

"Yani burası sana mı ait şimdi?" Kafamı evet anlamında aşağı yukarı salladım.

Kapüşonlu hırkalar ve güneş gözlükleriyle ilgi çekmemeyi düşünen dört adam tüm caddenin ilgi odağı olduklarını bilmeden mağazanın önündeki tabelaya ve vitrine bakıyorlardı.

"Kendi başına mı yaptın bunu?" Robert gözünü hiç oradan ayırmadan sordu.

"Hayır inşaatçılar yaptı. Ben para ödedim."

Sadece Mark güldü. Diğerleri hala tabelaya bakıyorlardı.

"Ee ne duruyorsunuz içeri gelmeyecek misiniz?"

Keyifle sorduğum sorudan sonra hepsi birden içeri girdi. O kadar ciddi ve komiktiler ki bu hallerine gülmeden edemedim.

"Bu rujlar da neyin nesi?" diye sordu Tom içeri girer girmez.

"Kylie." Diye kısaca cevap verdim ve omuz silktim.

"He Kylie'yi tanıyorsun ama bizi tanımıyorsun? Onun yaşı kadar filmim var benim." Ukalaca ve sinir olmuş bir biçimde konuştuğunda bugün hazır cevaplılığımın üstümde olduğunu fark ettim.

Dünkü adamdan eser yoktu.

Şaraptan dolayı nazikti herhalde, diye düşünmeden edemedim.

"Demek ki tanıyacağım kadar ünlü değilmişsin."

Cevap vermesini beklemeden içeri girdiğimizden beri göz göze baktığımız ama selamlaşamadığımız dostumun yanına geldim. Yine o midemi bulandıran gözlükleri takmıştı fakat söylemeli ki onların altında bile çok yakışıklıydı.

"Magito arkadaşım, bunlar bahsettiğim misafirlerimiz gel ve merhaba de."

Kasadan çıktı ve yanımda ayağa dikildi.

"Ben kimseyi göremiyorum şuan."

Arkamı döndüğümde hiçbirinin orada olmadığını gördüm.

Tanrım.

On saniye içinde mi?

Kendilerini kaybetmiş gibi mağazanın içinde dolanıp duruyorlardı.

Normalde olsa buna şaşırmazdım fakat giriş kat bayan reyonuydu. Şaşkınlığıma mı yoksa bu kadar tatlı olmalarına rağmen burada yalnızca misafir olduklarına mı üzülsem, kısa bir an bilemedim.

Robert eline aldığı saten pudra elbiseyi üstüne doğru tuttu ve Chris'e doğru dudaklarını bükerek poz verdi.

Telefonu anında eline alan Chris ise bu mükemmel anı ölümsüzleştirdi. O resmi istiyordum. Kesinlikle.

When I Saw YouHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin