Son sayfalara geldiğimde ise bana aşırı benzeyen birisini çizmişti.
Ya bi dakika ya bu bendim.Nerden mi anladım?
Bu haftaki giydiğim kıyafetlerdeki her detay her ayrıntı çizilmişti.
Taktığım küpeden giydiğim çoraba kadar.Bu beni korkutmalı mıydı?Yoksa beni heyecanlandırmalı mı?
Bunlar aklımdan geçerken çoktan sınıfa varmış içeriye girmiştim.Bizimkiler sıralara yayılmış oturup muhabbet ediyorlardı.Yanlarına oturdum.
"Bensiz ne yaptınız?"
"Ne yapabiliriz kanka oturup sohbet ettik."
bunu diyen Güneş'ti.
Ciddi olamazsın.
"Yarın buluşalım mı?"
"Olmaz.Yarın biyoloji partnerimle proje için buluşmam lazım."
"Abimle yani."
"Evet."
"Yarın ne giyeceğini seçtin mi?Ay bak ne süslü olsun ne de sade."
dedi Fulin heyecanla ellerini çırparken.
"Pantolon giyicem."
"Ya saçmalama ilerideki kocanla olacak geleceği şimdiden bozmak mı istiyorsun?"
dedi ciddi ciddi.
"Ne kocası be alt tarafı biyoloji partnerim.Ayrıca Ateş'le bir geleceğimiz olmayacak."
''Belli olmaz kuşum''dedi Yağmur.
''Ben gidiyorum.Allah bana sabır versin''
Sınıftan çıktım.Yürümeye başladım Yürürken bir yandan da Ateş'i düşünüyordum.Ya o çizimler yoksa...Bana aşık olabilir miydi?
Yok ya onca kız varken bana mı Aşık olacaktı.
Bunları düşünürken yanıma bir araba yaklaştı.
Sağıma baktığımda Ateş ve o harikulade arabası vardı.
"Seni bırakayım mı Alya?"
Bir düşündüm Ateş'le yine baş başa olabilme şansı vardı ve ben onu çok özlemiştim bir kaç saat geçmesine rağmen.
"Olur."
diye atladım hemen.
Çünkü neden olmasın.
O yüzündeki tatlı sırıtışı gördüm.
Ay sen beni bırakacağına mı seviniyorsun,yerim ben seni muckk!
Ona karşı bir şeyler hissediyordum ve her geçen zaman daha da yoğunlaşıyordu duygularım.
Sürekli onu düşünüyor,onu gördümde elim ayağıma dolanıyordu.Kalp atışlarım hızlanıyordu.
Ben aşık olmuştum sanırım bu tuhaf histe neyin nesiydi.
Yol boyunca nerdeyse hiç konuşmamıştık.
"Daldın gittin Alya.Ne düşünüyodun."
"Hiiç.Uykumu alamamışımda ondandır.Eve bıraktığın için sağ ol.Bu arada yarın geliyorsun dimi?"
"Evet."
"Görüşürüz."
dedim el sallayarak.
"Görüşürüz."
O da bana el salladı ve araba uzaklaştı.
Eve geldiğimde annemin yaptığı yemeğin kokusu beni benden alıyordu.
"Günün nasıldı?"
"İyiydi,seninkisi?"
"Yorucuydu."
"Klasik Aylin Hanım.Babam ne zaman gelecek?"
"İki günlüğüne yurt dışında.Anne kız takılmaya ne dersin?"
"Olur."
Üzerime bir tişört geçirip altıma eşofman giyip annemin yanına doğru merdivenlerden indim.
Soslu makarna,tavuk ve salata mükemmeldi.
Beraber sinema izlemek için mısırlarımızı patlatmış,koltuklarımıza yerleşmiştik.
İzlediğimiz film çok duygusaldı.Annemle ben göz yaşlarına boğulmuştuk.Film çok güzeldi ve insanı gerçekten etkileyebilecek cinstendi.İyi kötü filmi bitirmiştik.
Saat 9'a geliyordu.Biraz ders çalışmalıydım.Derslere de pek odaklanamıyordum malum kişi yüzünden.
Bu arada yarın biyoloji dersi yoktu.
Bu yüzden üzgülmüştüm ama Ateş'le buluşacaktık.
Hem de kütüphanede ayy şimdiden heyecanlandım.
Derslerimi yapmıştım ve artık yatakta telefona bakacaktım.Telefona girdim ve biraz vakit geçirdim falan saat 11 civarıydı.Artık uyumam gerektiğini Ateş'in karşısına mor gözlerle çıkmak istemeyeceğimi hatırladım,uyudum.
Güneşin gözlerimi kamaştırmasıyla uyandım.
Bugün daha çok özenmiştim kendime.Saçlarımı salık bıraktım.Uçlarını düzleştirip düzelttim.
Sonra servise binip okul yolunda gidiyorduk.
Dersler gelip geçti.Okuldan çıkma vaktimiz gelmişti çoktan.
Eve gittim yürüyerek.Çünkü hazırlanıp kütüphaneye gitmem lazımdı.Kıyafetlerimi giydim.Pantolon giyicem diye düşünmüştüm sonradan karar değiştirdim.
Elbise giydim.Ne şıktı ne de sade.
Kütüphaneye Ateş'le beraber gidecektik çünkü evlerimiz yakındı.
Beni alması için telefonla çaldırıyorken bir yandan merdivenlerden iniyordum.
Kapıyı çektim.Kapının önündeki basamaklardan indim ve o harika adamı gördüm.Bana bakmış sırıtıyordu.
Bende nereye baktığını anlamak için gözlerine baktım.Bacaklarımı süzüyordu.
Biraz utandım ve arabanın kapısını açtım.Arabayla ilerliyorduk.
Sessiz bir yolculuktu.Camdan dışarı baktığımda vardığımızı farkettim.
Ateş park etti,arabadan çıktık.
Eski ve kullanışlı kütüphaneye geldiğimizde pek kimse yoktu.
Ateş,ben ve 3-4 kişi daha vardı.
İhtiyacımız olan kitapları alıp oturduk.
Projeyi bitirmek üzereyken çok susadım.
"Ateş ben sebile gidiyorum su içicem.Sana da getireyim mi."
"Hayır gerek yok."
Sebile gittim suyu içtim.Döndüğümde Ateş telefonla konuşuyordu.
Ben geldiğimde telefonu hemen kapatıp cebine koydu.Benden bir şey saklıyordu.Neyse bununla sonra ilgilenmem gerektiğini aklıma not ettim.
"Ateş yapamadığın bir konu var mı?Matematiğim iyidir."
"İntegral'de zorlanıyorum ve Trigonometri,sen nereden bileceksin ki 12. sınıf konularını."
"Sen beni ne sandın aslanım?"
dediğim şeye ben de şaşırdım.
Ateş bir anda şaştı.Sonra toparlanıp bana baktı.
"Peki,dinliyorum."
Kitabı açtım ve soruyu anlattım.Bana anlamamış gözlerle bakıyordu.Aslında kolay soruydu.
Bir daha anlatıyorken bana bakıp kaldığını fark ettim.
"Ateş dinlesene."
Kafasını salladı.Yine anlattım ve öbür benzer soruyu çözmesini istedim.
Sorunun yarısını çözdü.Bana baktı.Devamını dinlemediğini anlamıştım böylece.
Son kez anlattım.
"Anladın mı?"
"Evet"
"O zaman artık yaparsın bu soruyu."
Soruya gömüldü.Doğru gidiyordu.Soruyu bitirip bana baktı.
Şaşırdım,soruyu doğru yapmıştı.Ben öğretmen mi olsam ne.
Yarım saat daha anlattım.Sonra projeyi bitirmek için bir kitaba ihtiyacımız vardı.
Görevlilerden izin alıp bir depoya indik.
Burası çok karanlıktı.Telefonun fenerini açtım.O sırada saat gözüme takılmıştı.
Saat 11 olmuştu.Nasıl yani?Bu kadar saat geçmiş olması imkansızdı.
Kitabı bulup "Ateş artık gidelim mi?"diye sordum.
"Evet.Gidelim artık."
diye yanıtladı.
Kapıya doğru ilerliyorduk.Bende o sırada kitap raflarında göz gezdiriyordum.Kapıya geldiğimizde bir sürpriz vardı.
"Ha siktir."dedi.
*
*
*
*
Selam guys!
Yeni bir bölümün sonuna hoş geldiniz.
Sizi seviyomm💙💙💙
