Merhaba dostlarım, hoşgeldiniz. Umarım keyifle okur ve beğenirsiniz. Yorum ve voteleriniz sizin gibi değerli, iyi okumalar.
...
Dedektiflik sanatının en önemli kurallarından biri, asla tahmin etmemektir.
...
Texeria ile ofise gelmemiz ardından üç saat sonra poşeti kimin açıp inceleyeceğine karar vermiştik. Tabii ki yine ben kaybetmiştim. Kazanabilmek için parmak güreşi bile yapmıştım. Ama şuan düşünüyorum da çöplüğün içine girmiş biri olarak çöpüde karıştırmak beni etkilemezdi.
Eldiveni ellerime geçirirken "Hadi bakalım." dedim motivasyonumu artırmak için.
Poşetin düğümünü çözmek için parmaklarım hareket ederken Texeria masaya yaslanmış dikkatlice hareketlerimi izliyordu. Sanki bomba imha ediyormuş gibi adrenalin duyuyor ve alnımdan terlerin döküldüğünü hissediyordum. Derince nefes alıp poşetin düğümünü çözdüm. İçerisini iyice açıp elimi daldırmadan önce göz gezdirdim. Sadece çöp görmem çektiğimiz çilenin karşısında bizi hiçe uğratmıştı.
Omzumu dürtükleyen Texeria'nın "Hadi ama umudunu hemen kaybetme. Eminim çöplerin altında bir şey vardır, iyice karıştır." demesiyle kafamı aşağı yukarı sallayıp onayladım.
Yine derin bir nefesle poşetin içindeki çöpleri masaya çıkardım. Kasaptan çıkması beklenmeyen birçok çöp vardı. Gelen müşteriler atıyor olabilirdi. Daha çok yemek paketleri vardı.
Yüzüm aşağıya düşerken "Şu not defterine bak." dedi Texeria, eline lateks eldiveni geçirirken.
Umutsuzca not defterini elime alıp bakarken "İlk sayfasında bir şeyler yazıyor ama mürekkep dağılmış. Bir şey çıkmaz." diye söyledim masanın üzerine bırakıp.
Texeria not defterini eline alıp bakmaya başladı. Diğer sayfalarıda çevirirken parmağını şıklattı.
Beyaz dişleri dudakları arasında görünürken "İşte bu!" deyiverdi.
Gizemli gizemli kelimelerle oynarken arasından bir kelime seçip almamı bekliyordu.
Gözlerimi kısarak bakarken "Patron, oyunu bırakıp anlatacak mısınız? Eğer benim bulmamı beklerseniz sanırım suratım mayın tarlasına dönecek. Tam bir stres topusunuz." dememle Texeria ciddileşmişti.
Yeşil gözleri kavislenirken kaşları çatılıyordu. Bu ciddi ifade için yıllarını vermiş olsa gerek. Oyuncular bile tüm eğitimlerine rağmen böyle ustalaşamazlardı.
Not defterini masaya bırakıp boş bir kağıt ve kalem alırken "İpucunu bulduk. Düşünsene, bomboş bir defteri kim niye çöpe atar ki?" demesiyle boş kağıdı not defterinin boş sayfasına koyup kalemle karalamaya başladı.
Beynim ani uyarıyla "Şimdi anladım. Bu yöntemle not defterinde mürekkeple silinen yazıyı ortaya çıkarıp katili bulacağız." deyip not defterini karalamaya devam eden Texeria'ya dikkatlice baktım.
Dilinin ucunu dudağının dışarısına çıkarmış ve yukarıya kaldırmıştı. Sanırım birçoğumuz resim ya da boyama yaparken bu hareketi yapıyorduk. Sonunda karalamayı bırakıp not defterini masada bırakıp karaladığı kağıdı parmaklarıyla tuttu. Masanın köşesinde duran lambayı açıp kağıdı ışığa doğru hizaladı. İkimiz de biraz yere doğru eğilmiş ne yazdığına bakmaya çabalıyorduk.
"Aşkım! Hep son bulsun istedim ama olmadı. Bu adam sürekli benim peşimde ve rahatsız ediyor. Ona her defasında seni sevdiğimi ve sadece seninle olmak istediğimi söyleyip durdum. Beni tehtit etti. Eğer onunla olmazsam basına, bir kadınla aşk yaşadığımı duyuracağını söyledi. Bir şeyler yapmalısın. Seni seviyorum. (Fullian)"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dedektif (Artık Dreame'de)
Action-Tamamlandı ve devamını Dreame'de okuyabilirsiniz- #dedektif/2/3 #polisiye/1/2 ... Bu adam garipti. Öyle garipti ki çevresinde ki insanları varlığıyla korkutuyordu. Kendiside yapacaklarından korkuyordu. O öyle zeki bir ada...