9.

226 28 26
                                    

Merhaba dostlarım, hoşgeldiniz. Umarım keyifle okur ve beğenirsiniz. Yorum ve voteleriniz sizin gibi değerli, iyi okumalar.

...

Yaptığın şeyin önemi yok bu dünyada. Asıl önemlisi, insanları neyi yaptığına inandırmaktır.

...

Daracık bir odada sıkışıp kalmış gibi hissediyordum. Üzerime gelen duvarlara ellerimi yaslayıp tüm gücümle itmeyi amaçladım. O an yardım isteyebilirdim. Bu kişi herhangi biri olabilirdi ama ben güçlü olmak istiyordum. Yardıma ihtiyaç duymadan her şeyin üstesinden gelmeyi istiyordum.

Yüzüme temas eden yumuşak dokunuşlarla gözlerimi açtım. Texeria'nın yüzüme bağlı ellerini kaldırıp parmak uçlarıyla dokunduğunu fark etttim. Telaşla bana bakan yeşil gözleri görmem beni huzura davet etsede bulunduğumuz yer içimi endişeyle doldurmuştu.

Susuzluktan yapışmış dudaklarımı zar zor ayırarak "Neredeyiz biz?" diye sormuştum korkumu gizleyemeden.

Texeria oturduğu yerde duvara yaslanıp dizinin üzerine kolunu koymuş ve derince nefes bırakmıştı. Berbat bir durumda olduğumuz kesindi ve bu durumdan nasıl kurtulacaktık, hiçbir fikrim yoktu. Deney fareleri gibi bir kafesin içine tıkılı kalmıştık. Cama çarpan kar tanelerinin sesi, içinde olduğumuz acıklı durumu hafifletmeye çalışır gibiydi.

Arkamdan bağlı bileklerimle destek alarak zar zor ayağa kalkıp cama yaklaşmış ve dışarıya bakmıştım. Bulunduğumuz yer lüks bir odaydı ve hala otelde olma ihtimalimiz vardı. Kaçıncı katta olduğumuza dair bir fikrim yoktu ama camdan atlayıp buradan canlı kurtulmayacağımızdan emindim.

Texeri'da ayaklanıp yanıma gelirken "Bileklerimize bağlanmış ipleri çözmeliyiz." demişti.

Ona doğru sırtımı dönüp düğümü çözmesi için yardım ettim. Texeria parmaklarını hızla ip üzerinde gezdirirken artık çözmeyi başarmıştı. Sıra bendeydi, ona dönüp düğüm olmuş ipin bir ucundan tuttum ama bir türlü ipi çözemiyordum. Texeria endişemi fark edip ellerini yüzüme doğru kaldırdı ve avuçları arasına aldı. Gözlerine bakmamı sağlayıp sakinleşmemi bekledi.

Kapıdan sesler geldiğinde kapıya doğru baktık ve Texeria "Şimdi ellerin hala bağlıymış gibi davran, bizi bu durumdan kurtaracağım." dedi ve avuçlarını yüzümden ayırdı.

Ellerimi arkamda birleştirip koltuğa geri oturdum. Kapı kulpu aşağıya inerken uyuyor numarası yapmak için gözlerimi kapattım. Kalp atışlarım hızlanırken heyecandan ölmemeyi diledim.

Açılan kapı sesinin ardından Fransız aksanıyla İngilizce konuşan bir adam "Bu işin artık bitmesini istiyorum." demişti.

Homurdanma sesi ve birkaç adım ileriye doğru yürüyen başka bir adam "Şikayet etmeyi kes ve ölmediklerinden emin ol." diyerek Fransız aksanlı adamı odada bizimle bırakıp gitti.

"En boktan işleri bana bırakın zaten."

Bozuk aksanıyla bulunduğu durumdan şikayet ediyordu. Sıkıntıyla elinde tuttuğu tabancasını masaya sertçe bıraktı ve koltukta hemen yanıma oturdu. Ben hala uyuyor numarası yapmaya devam ederken elbisemin bacak dekoltesini yukarıya doğru sıyırıp tenime dokundu ve sıktı. Texeria'nın sinirli nefes alışını duyuyordum.

Parmakları bacağımı sıkmaya devam ederken "Hey koca adam! Biraz eğlenmeme engel olmazsın değil mi?" deyip kahkaha attı.

Eli yukarıya doğru hareket ederken bedenini bana dönüp üzerime bastırdı. Nefesimi tutup bu anın bitmesini bekliyordum. Adam ileriye gitmeye başlayınca dayanamayıp gözlerimi açtım. Adam gözlerimi açtığım için şaşkınlıkla geriye çekildi ve Texeria bundan fırsat bulup öfkeli bakışlarıyla ayağa kalkarak adama tekme attı. Adam kanepenin koluna doğru geriye düştüğünde Texeria, omzuyla adamın boğazına bastırdı.

Dedektif (Artık Dreame'de) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin