"Git"
Bana anlamayan gözlerle bakıyordu. Kaşları hafif çatılmıştı. Dökülmeye yüz tutmuş yaşları silip sözümü yineledim
"Gitmeni i-istiyorum"
Ben bu iki kelimeyi yan yana zorlukla getirip cümle yapmışken Yoongi'nin inanmaması büyük bir haksızlıktı.
"Hayır, hayır istemiyorsun. Seni tanıyorum"
Derin bir nefes aldım ve kendim için, verdiğim söz için en doğru olabilecek cümleleri sıraladım
"Seni hâlâ seviyorum.. ama seni istemiyorum"
İşte şimdi benim gibi hissediyor olmalıydı.
Ah, hayır henüz değil. Bu yalnızca bir başlangıç
"Odamdan çık, uyuyacağım"
"Ama Jung-"
"Yemek için teşekkürler, lütfen çıkarken kapıyı sessizce kapat"
Bir şey demesine izin vermeden arkamı dönüp uzandım ve gözlerimi kapattım. Duyduğum seslerden anlamıştım ki kısa bir şok geçirip yandaki odasına gitmişti
Bu otelden bana hissettirdiği gibi hissetmeden ayrılmayacağım. Ayrılmasına da izin vermeyeceğim
...🌟...
"Günaydın Jungkook"
Ayağım iyileşmişti ve ben de otelin restoranında kahvaltımı yapmak istemiştim. Yoongi ise sürpriz(?) bir şekilde karşıma çıkmıştı
"Günaydın"
"Sana eşlik edebilir miyim?"
"Hayır"
"N-nasıl? Peki neden 'hayır'mış?"
Bu şaşkın hallerine kahkaha atmak istesem de bunu yapamazdım. Çünkü sevimli bulduğumu farkedebilirdi. Üstelik onca insan tarafından garip karşılanırdım.
Ağzımı silip yerimden kalktım. Eh, kalkarken de açıklamada bulundum tabi
"Bir randevum var, gecikmek istemem. Başka zaman kahvaltınıza eşlik ederim Bay Min"
Yoongi bu söylediğim şeyle biranda sinir küpüne dönmüş kaşları hiç görmediğim kadar çatılmıştı. Beyaz teni ise saniyeler içinde kızarmış, içinde alev taşıdığına dair teori üretmeme sebep olmuştu. Ben ise aldırmıyormuşçasına arkamı dönüp yürümeye başladım.
Tamam, gerçek bir randevu sayılmazdı. Sadece sabah kahve yaparken üstüme dökmüştüm ve otelin kuru temizlemesi için genç bir bayandan yardım istemiştim. Aklıma gelen sinsi fikirler ise onu öğle vakti kafeye çağırmama neden olmuştu. Yani kız güzel lakin ilgi alanıma girmiyor
Otelin arka tarafındaki kafesine gittiğimde kızın beni beklediğini görmüş, gülümsemiştim. Yanına gidip kısa bir "Merhaba" 'dan sonra sipariş verip ona bakmıştım.
Ne konuşacaktık... bunu hiç planlamamıştım
"Adınız Jungkook'tu değil mi?"
"Evet Jungkook"
"Peki... size nasıl hitap etmeliyim? Jungkook Bey? Bay Jung? Oppa-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fuck Me My Teacher |YoonKook ✓
Fanfiction|Tamamlandı| Jungkook bir transfer öğrencidir. Lise hayatının bitmesine son 2 yıl kala buraya geçiş yapmıştır. Hiç beklemediği birine aşık olur. Onu elde etmek için elinden geleni yapar. Onu etkileyebilmek için bir kitap alır ve oradakileri uygular...