2.bölüm

416 29 7
                                    

Otobüsten indikten sonra evime yürümeye başladım hava kararmak üzereydi ve benim evim çok tenha bir yerdeydi sokaklarda niyeti başka olan insanlar oluyordu bu yüzden eve herzaman erken gitmeyi tercih etmiştim hızlı adımlarla evime yürürken birinin beni izlediğini fark ettim baştan aşağı beni süzüyor bıyık altından da gülüyordu alkollüydü sanırım  tepki vermeyip içimden Allah doğru yola kavuşutursun diyip adımlarımı daha hızlı atmaya başladım şükür ki hiç bir sorun olmadan evime gelmiştim ama içeri girmeye gerçekten korkuyordum evin kapısını açıp odama koştum ve babam o gün yanıma bile gelmedi sanırım konuşmak istemediğimi anlamıştı. Ama Selma abla gelmişti o bizim hizmetçimiz  beni büyüten Selma abladır. O yüzden onu annem gibi görürüm o da beni kızı gibi görür

"Afracım babana fazla mı tepki verdin sanki?"
"Galiba" dedim mahçup bir şekilde sonuçta o da bir insandı ve evlenmek hakkıydı Selma abla bana kocaman sarıldı gerçekten onu çok seviyordum  eğlenceli,gülümseyen,espirili biri.
Onun gitmesiyle de derin uykuya daldım.

Sabah ezanıyla uyandım .Elimi yüzümü yıkayıp abdestimi aldım namazımı kıldım ve herzamanki gibi evden çıkmak için hazırlandım. Aslında babamla karşılaşmak istiyordum çünkü bu konuyu çözmemiz lazımdı aşağı indiğimde babam yoktu genelde bu saatlerde erken gitmezdi.
"Selma abla babam ne zaman çıktı?"
"Aslında Ekrem bey'i çıkarken görmedim galiba eve gelmedi" dedi

Yoksa evleneceği kadının yanında mıydı? "Peki tamam teşekkürler" dedim ve çıktım.  Hava gerçekten soğuktu sabahları soğuk oluyordu durağa geldiğim gibi otobüs geldi  bindip kulaklığımı taktım ve şarkı dinlemeye başladım biraz sonra mesaj geldi Sahra gelemeyeceğini çok hasta olduğunu yazmıştı bende geçmiş olsun dileklerimi ilettim ona gitmeyi düşündüysemde vazgeçtim Adem abi daha yeni askerden dönmüştü şu an gitmem uygun olmazdı.

Şarkımı dinlerken bir yandan da kitap okuyordum.
"Günaydın Afra" aslında gördüğüm kişi beni şaşırtmıştı çünkü Adem abi tam karşımda duruyordu.
"Günaydın Adem abi nereye gidiyorsun bu saate?" gerçekten enerjik biriydi aynı benim gibi simsiyah gözlere sahip hafif dalaglı saçları alnının üzerine düşünce çok tatlı gözüküyordu. Bazen işte benim abim diye gururlanasım geliyordu.
"Bir iş için görüşme yapmam lazım da"
"Hmm tamam" okulun önüne geldiğimizi fark ettiğimde "Görüşürüz Adem abi yolun açık olsun" dedim ve çıktım galiba o da arkamdan 'görüşürüz' demişti.

Aslında bugün sahrasız çok sıkıcı geçmişti Esma'yla sohbet etmek de çok eğlenceliyidi ama Sahranın yeri gerçketen başkaydı onu küçüklüğümden beri tanıyorum ve benim için çok değerliydi.

Bugün Meral hocaya yardım ettiğim için geç çıkmıştım saat 10:00 du ve gerçekten hava karanlıktı otobüse bindim ve 30 dakika sonra durağa  geldim otobüsten indim evime doğru  yürümeye başladım saat geç olduğu için açıkçası biraz korkmuştum.

Yine o adam oradaydı ve yanında birkaç tane adam daha vardı beni gördüğü anda sırıtmaya başlamıştı bende adımlarımı daha da hızlandırdım ama bu sefer beni takip etmeye başlamışlardı bende yürümeyi bırakıp koşmaya başladım onlarda arkamdan koşmaya başladılar bi adam kolumu yakaladı  beni sertçe yere doğru fırlattı sırtımın acısıyla gözlerim doldu şimdi hepsi baştan aşağı beni süzüyordu . Dün gördüğüm adam bana doğru yaklaşmaya başladı tam arkamda duvar olduğu için bir yere de kaçamıyordum adam yaklaştıkça nefesim daralıyordu sanki. Aramızda çok az bir mesafe kalmıştı ki biri bana  yaklaşan adamı devirdi. Onu görünce herkes kaçtı benimde çoktan kaçmış olmam gerekirdi ama sanırım şokta olduğum için olduğum yerde kaldım. İlk baktığımda fark etmemiştim ama sonra otobüste bana dikkatle bakan o adam olduğunu anladım.
"Sende mi sapıksın?" diye sordum
güldü "Sapık olsam seni kurtarmaz, dayakta yemezdim"aslında haklıydı "Teşekkür ederim" dedim  cevap vermedi ama 5 dakika sonra
" Burda oturmaya devam mı edeceksin hadi yürü" dedi
"Nereye?"
"Eve"
"Sen benim evimi nerden biliyorsun?" diye sordum yüzüme sen ciddi misin? der gibi baktı
"Bilmiyorum zaten"
Sanırım sadece sırtımı değil beynimde de darbe almıştı. Yine de bozuntuya vermedim.
"Ben tek de gidebilirim"  dedim
Tek kaşını kaldırdı"Gelmezler mi zannediyorsun?" dedi 
"Gelirler mi?" diye sordum
"Sence?"
Yürümeye başladım o da arkamdan gelmeye başladı.
Yolda yürürken adama hiç teşekkür etmediğim aklıma gelince  arkamı döndüm. Bir anda şaşırsada bir şey söylemedi bende lafa girdim
"Ben gerçeketen çok teşekkür ederim eğer siz olmasaydınız ben..."  boğazım düğümlendi çünkü sonrası çok kötü olabilirdi bir anda ağlamaya başladım bir yabancının yanında ağlamak istemiyordum . Ama ağlamayı bir güçsüzlük olarak da görmüyordum.

AFRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin