5.bölüm.

277 16 3
                                    

"İstersen birlikte girebiliriz"
"Yok ben hallederim inşallah"
Dedim ve kapıyı çaldım Selma abla açmıştı kapıyı hemen bana sarıldı hüngür hüngür ağlıyordu
"Afra bi anda çıkıp gidince kendine bir şey yapacaksın zannetim"
"Yok Selma abla kendime bir şey yapamam bu beden benim değil hem rabbimin emaneti"
Adem abi kapıda konuştuğumuz için bizi duyuyordu ve son söylediğim şeye tebessüm etmişti.
" O kadın gitti mi?" diye sordum biraz durdu ve
"Gitti" dedi içeri girdim ama kadınla beraber babam da gitmişti odama çıktım.

Abdestimi aldım ve namazımı kıldım. Namazımı kaldığım zaman içimde huzur oluyordu.

Sabah olduğunda yine aynı rutinle devam etti hayattım ama yine Sahraların evine gitmiştik babannesi hastalanmıştı onu ziyaret'e gitmiştim.
Biz sahrayla odasına çıkıp muhabbet etmeye başladık ben ona akşam olanları anlatmıştım.
"Vay be kaybettik Mehmet'i öyle mi?"
"Öyle sahracım öyle" dedim bıkkın bir sesle çünkü ona mehmet'i anlattıktan sonra başımın etini yemişti.

Su içmek için aşağı indim mutfak Adem abinin odasının tam yanında olduğu için istemeden onun odasına gözüm kaymıştı. Adem abi namaz kılıyordu nedensizce çok mutlu oldum.Kapının eşiğinde durmuş suratımdaki koca tebessümle onu izliyordum selam verdikten sonra kafasını bana çevirdi o da bana tebessüm etti. Hemen kafamı çevirip yukarı çıktım yanaklarım mı kızarmıştı benim?

Sonra sahranın suratına bakmamaya çalışarak odaya girdim neyseki telefonuyla oynuyordu yoksa yanaklarım neden kızardı diye sorarsa abin yüzünden mi diyecektim?

Bu sefer Adem abi fark etmeden evden çıktım ve yürümeye başladım. Ben fark etmediğini zannederken o fark etmişti tabi hemen yanıma gelmişti
"Benden kaçıyormusun?"dedi bir neşeyle uzun zamandır ilk defa bu kadar neşeliydi.
Başımı sağa sola hayır der gibi salladım ama suratına neden bakamıyordum? Noluyor bana?
Kafamı eve gelene kadar hiç kaldıramadım.

Babam bu sefer evdeydi ben odama çıkacakken
"AFRA" diye bağırdı salona gidip
"Efendim baba" dedim tabi geçen gördüğüm kadın orda oturmuş yine o itici gülüşünü takınmıştı.
"Gel otur" dedi.
"Kızım bak bu senin yeni annen Leyla"
"Baba benim bir tane annem var oda Sümeyra tamam mı?"
Babam bi off çekerek
"Biliyorum kabullenmesi zor ama LEYLA ARTIK SENİN ANNEN" son cümlelerini bağırarak söylemişti babam bana ilk defa bağırmıştı kadın babamın bu davranışından hoşnut olmuşcasına oturduğu koltuğa daha fazla yerleşti.
Hayır şimdi ağlamamalıydım. Gözlerim dolmuştu ama ağlamamı engelledim. Selma abla bunu fark etti ve
"Gel Afracım yukarı çıkalım"dedi
"HAYIR O HANIMEFENDİ BURADA KALACAK"
Bu adama ne olmuştu böyle şu sarı saçlı kadın babamı bir canavara mı dönüştürmüştü koşa koşa odama çıktım.
Cidden bu sefer hüngür hüngür ağlıyordum. Telefonumu aldım İlk Adem abi gözüme çarptı.
Onu aradım

Adem abi aranıyor...

İlk çalışında açtı
"Alo Afra iyimisin?" dedi endişeli bir şekilde sanırım sesleri duymuştu.
"Gelir misin?" dedim ve telefonu kapadım 5 dakika ya gelmişti odaya girdiğinde nefes nefese kalmıştı.
"Afra iyimisin?" dedi
Ben hıçkıra hıçkıra ağlamaya devam ederken "H-hayır" dedim elim ayağım titriyordu. Bana sarılmak istediği belliydi ama o da günah olduğunu bildiği için yapamıyordu.
"Bizim eve gitmek ister misin? " dedi
"Olur"dedim.
Evden hızla çıkıp onların evine geçtik. Atalarımızın tebdil-i mekanda ferahlık vardır sözü çok doğruymuş dışarı çıkıp nefes almak bile daha iyi hissetirmişti.
Sonra Adem abiyi boş bir sebeple arayıp rahatsız ettiğim aklıma dank etti
"Özür dilerim senide rahatsız ettim gerçekten özür dilerim Adem abi"dedim mahcup bir sesle. Niye onu aramıştım ki sanki?
"Önemli değil Afra senin meselen benim meselem" dedi. Biraz sonra evlerine gelmiştik kapıyı Sahra açtı
"Afraaam iyi misin balımmm?"  yanıma geldi oturdu,sarıldı,öptü o benim olmayan kardeşimdi.
Sahranın odasına geçmiştik uzunca bir süre uyumamış boş duvarı izlemiştim belki saat 3 ü 4 ü bulmuştu kalkıp namaz kıldım. Ruhumun ilacı namazdı.Alabora olmuş denizde hemen az ilerde görünen kıyım'dı namaz. Müminler ve mümineler namaza dört elle sarılmalıyız. Rabbim bizleri namazı hakkıyla kılabilenlerden eylesin.
Bir kaç saat sonra ise sabah namazımızı okundu namazımızı kıldık.

Sabahın erken saatlerinde Sahranın annesi bize çok güzel bir kahvaltı hazırlamıştı böyle müslümanları görünce hep gözüm doluyordu çok duygulanıyordum.Allah bizleri hep iyi insanlar ile karşılaştırsın.Güzelce tüm yemekleri yiyip kendi evime geçtim.Eve girdiğimde Selma abladan başka kimse yoktu Selma ablaya nereye gittiklerini sorduğumda gelinlik almaya gittiklerini söyledi.
Çok az bir süre sonra telefonum çaldı dünkü kavgamızdan sonra babamın aramasına şaşırmıştım.
"Alo kızım"
"Efendim baba"
"Dün sana bağırdım. Seni çok kırdım. Özür dilerim güzel kızım" dedi her cümleyi tek tek sindire sindire ve samimiyetle söylemişti gerçekten pişmandı . Yine de bir şey demedim
"Seni üzmek istemesem de biz yarın Leyla'yla evleniyoruz. " dedi biraz bekledi ben bir şey demedim o da demedi sonra devam etti konuşmaya "Ademle alışverişe çıkıp kendine bir şeyler almak istersen mutlu olurum"dedi yutkundum kısık bir sesle
"Allah'a emanet ol"dedim o da birkaç şey dedi duymadım sonra kapadı telefonu uzunca boşluğa baktım gözümden minik bir damla düştü nasıl unutmuştu? Yarın annemin ölüm tarihiydi. En çok bu canımı acıtmıştı. Kalbime hançeri ilk bu anda hissetmiştim. Kendi hayatı ,kendi hayalleri dedim içimden ama kalbin bunu kabul etmek istemedi

O olaydan sonra kitap okumaya başlamıştım ve sonra saatin neredeyse akşam 8 olduğunu fark ettim. Telefonu elime aldığımda babamın mesajını gördüm.

Gönderen: Babam
Kızım alışverişe gittiniz mi?

Gönderilen: Babam
Hayır.

Bir kaç dakika sonra kapı çaldı gelen Adem abiydi sanırım babam onu aramıştı. Onu gördükten sonra 'tamam geliyorum' deyip odama çıktım. Üstümü değiştirip şalımı bağladım ve çıktım. Arabaya bindiğimde bana hüzünle bakıyordu.
"Adem abi öyle bakma"
"Özür dilerim" dedi. Bir şey demedim yola devam ettik.
Bir yere gelmiştik öyle bir mağaza hiç gitmek istemesemde babamın parasını harcayıp bitirmek istedim.Hırsla indim arabadan.Bir sürü elbise almıştım bazıları çocuklar için bazıları mahalledeki kızlar için kendime de bir iki tane mavi bir elbise almıştım.Sonra eve döndük.Eve gidip namazamı kıldım ve pijamalarımı giyindim
Telefonumu elime aldığım da bir mesaj geldi

Gönderen: 0530 --------
Nasılsın?

Tanımadığım bir numaraydı.

Gönderilen:0530 --------
Siz kimsiniz?

Diye sordum hemen mesaj geldi

Gönderen :0530--------
Mehmet

Sonra gidip onu rehberime kaydettim.
Telefonum çaldı Mehmet arıyordu.
"Alo"
"Alo,Mehmet"
"Nasılsın iyimisin?"
"Elhamdülillah"
"Baban evleniyormuş?" dedi sessiz kaldım. O devam etti
"Beni düğüne davet etti de" dedi.
"Aslında ben senin iyi olup olmadığını merak ettim. Gerçekten iyisin değil mi Afra?"
"İyi Olmaya çalışıyorum başka bir şey yapamam ki zaten"
"Haklısın, Allaha emanet ol" dedi ve kapattı.

Sabah oldu saat sanırım 07:00ydi ve Selma abla
"Uyan Afra" diyordu ruhsuz bir şekilde babamın evlenmesini oda istemiyordu. Gözlerimi açtığımda
"Selmoş eski enerjine dönermisin?"
Dedim güldü ve yine o eski enerjisiyle "Elbette" dedi bu ev o olmasa çekilir miydi bilmiyorum.

Kahvaltı yapmak için aşağı indim babam masaya oturmuş beni bekliyordu. Ama bu sefer o sarı saçlı kadın yoktu.
"Neden bu kadar suratsızsın?" dedi
Suratına baktım ama sonra kafamı çevirdim.
"Hem bu daha nikah düğünde olacak" dedi. Ne? Bide düğündemi yapacaklardı. Yine de bir şey demedim yemeğimi yedim ve sofradan kalktım.

Herkese hediyelerini özenle paketleyip verdim. Bu günlerde onların gülümsemeleri beni çok mutlu etmişti. Seven sevdiklerine hediye almalıydı :) Belki yolda bulduğu minik bir çiçek bile olabilirdi bu. İnsanları mutlu edebilmek bu kadar kolaydı aslında.  Saat akşam vaktine gelince elbisemi giyindim şalımı bağladım.

Ve aşağı inip Selma ablayı beklemeye başladım. O anda kapı çaldı gidip kapıyı açtım karşımda Mehmet duruyordu. Gözlerini kocaman açmış bana bakıyordu. Beni hızlıca süzüp ıslık çaldı.
"Vay be bir insan makyajsız bile bu kadar güzel olur mu?" dedi kaşlarımı çatıp sinirli bir şekilde
"Eğer şimdi susmazsan kafana bir terlik yiyebilirisin" dedim.
Kahkaha atıp "Tamam tamam şaka yapıyorum. Bi bacımı göreyim dedim ya hemen atarlanıyorsun sende" dedi.
"Sen her bacım dediğin kişiyle böyle konuşuyorsan ohooo ne olcak senin geleceğin acaba beyfendi? "
Mehmet yine kahkaha atarak güldü
"Doğru diyorsun"
İkimizde Adem abinin geldiğini fark etmemiştik uzunca bastığı korna sesinden ikimizde arabaya doğru dönmüştük.

AFRAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin