KARŞILAŞMA

107 11 0
                                    

Lara

'Telefonumu nereden buldun sen?'

Şaşkınlıkla numaraya tekrar baktım.Evet, hayal görmüyordum.Beni aramıştı.

Bıkkınlığın tonuna yansıdığı bir tonla konuşmasını sürdürdü.'Ne önemi var?Buldum işte.Bana borcun var.'

Gözlerimi kapattım.Evet, biliyordum.O gün sana borçlu olurum demiştim.

'Tamam, Alp.Ne istiyorsun?'

'Bu gece benimle çıkmanı.'

Güldüm.Gerçekten güldüm.Benimle alay etmek için bu konuşmaya katlanması şaşırtıcıydı.Bunu bakışlarıyla yapmayı sevdiğini sanıyordum.

'İyi deneme.Kapatıyorum.'

'Lara!'Öfkeli sesi gülüşümü soldurdu.Şaka yapmıyordu.'Ben ciddiyim.'

Nefes aldım.Bu güne kadar kimse bana çıkma teklif etmemişti.Kimse.Sulanan, ya da sataşan olmuştu ama Alp ciddiydi, değil mi?Gerçek bir randevudan bahsediyordu.

Sonra gerçek balyoz gibi toz pembe hayallerimin ortasına indi.

'Sevgilin var ve sen bana çıkma teklifi mi ediyorsun?'

Kısa bir an duraksadı.Yeniden konuştuğunda sesi garipti.

'Umursamaz.'

'O kızın kendine saygısı olmayabilir ama benim kendime saygım var, borçlu olduğumu kabul ediyorum.Ama bunu mantıklı bir şekilde ödeyeceğim, böyle saçma sapan değil.'

Telefonu tamamen kapattım ve yatağa attım.Zaten üzerimde bir saat sonra katılacağım yemeğin sıkıntısı vardı, bir de Alp'in saçma sapan davranmlarını kaldıramazdım.

Evet, teyzem beni ailesiyle tanıştırma zamanının geldiğini söylemişti.Yani benim de ailemle.Ama istemiyordum,onları görmeden onlardan nefret ediyordum.Bunu teyzeme söylemiştim.Gülümseyerek bana bakmış ve onu tanımadan ondan da nefret edip etmediğim olmuştu.

Evet,etmiştim.Annem onu tüm iyi halleriyle anlatırken üstelik.Benim bir kızkardeşim yoktu, annem her zaman kızkardeşin yeri başkadır, derdi.Gözlerinde anlayamadığım garip bir üzüntüyle teyzemin tıpa tıp aynı olduğumu, beni görse beni çok seveceğini söylerdi.

Benim kız kardeşim yoktu evet, ama benim bir zamanlar erkek kardeşim vardı.Cheslav'ı hatırlayınca bir el göğsümden içeri girip kalbimi sıktı, onu nasıl da özlemiştim.Sarı saçları, buz mavisi gözleri ve bembeyaz teniyle o tam bir rus görünümüne sahipti.İleride hep çok can yakacağını söylerdim, o da bunun ne anlama geldiğini sorardı.

Çok can yakardı, eğer yaşasaydı.

Kafamı salladım.Duş almam gerekiyordu.Başımdaki sargı nihayet çıkmıştı.Duşa girmeden komidinimin üzerinde duran kan ilacımı içtim, doktor bunu özellikle vurgulamıştı.

Duştan çıktıktan sonra yatağımın üzerindeki kıyafetlere baktım.Teyzem elbise giymem konusunda çok ısrar etmiş, ama inatla giymeyeceğimi söylemiştim.Nefret ettiğim insanlara güzel görünmek gibi bir çaba içine girmeyecektim.Ben neysem oydum.

Yine de paspal gidip beni ezmelerine izin vermezdim.Eskiden giymekten hoşlandığım siyah kışlık şortumu giymeden önce ince külotlu çoraplarımı bacaklarımdan geçirdim.Üzerine de sıfır kollu boğazlı kırmızı bir kazak giydim.Saçlarımın bukleleri düzgün kurusun diye kremini sürdüm ve aynanın karşısına geçtim.İşte, ben buydum.Makyaj yok.

Ayaklarıma da kısa çizmelerimi geçirdim.Altları temizdi, bu yüzden giymiştim.Yoksa odamın kirlenmesi izin vermeyeceğim bir şeydi.

Teyzem kapımı çaldı.Seslenmemle içeri girmişti.Onu görünce nefesimi tuttum.Kadın gerçekten çok güzeldi.Aynı özellikleri taşırken o nasıl benim aksime böyle kadınsı görünebiliyordu, merak etmiştim.

AURORAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin