"Kimseleri yok ki"

132 26 16
                                    

Yıl 2012. 

Otobüs artik gar'daydı. Anne ve kızı yavaşça indiler.

Annenin elinde sadece canta ve bir bavul vardı. Okadar. Onların başka hiç bir şeyi yoktu ki..Annenin çaresizliği, genç kızın yalnızlığı.. ve bir kaç basma elbise. 

Fatma, kocasını boşamış 38 yaşında bir kadındı. Antep'ten kızı Emineyi de almış gelmiş İstanbul'a. Ah İstanbul.. O gençliğinde gelmişti görmüştü bu güzel şehri. Ya Emine? Dizilerde gördüğü kadar bilirdi o İstanbul'u. Artık oradaydı, oradaydılar. Taksiye bindiler. Fatma çiçekli kumaş çantasından küçük bir kağıt çıkarıp orda yazan adresi söyledi şoföre. Ve yarım saat sonra oradaydılar. İki katlı bir evin önünde. Kadın gülümsedi. O kadar yorgun görünüyordu ki.. hemen kızının elinden tutup kapıya yöneldi tam çalacaktı ki kapı acıldı. 20li yaşlarda kumral bir kız onlara gülerek baktı "Annee bak bak" dedi ve gülmeye devam etti. Fatma da ona güldü. Ah saf kadın. İçeriden kilolu esmer bir kadın geldi "Oooo Ayşe Hanım" diye bağırdı ve Emine'ye iğrenerek baktı. 

Sonra tekrar Fatma'ya dogru döndü ve yine kötü kötü gülerek "Senin ne işin var burada?" diye sordu. „Kusuruma bakma halacığım, haber vermeden geldim. Ahmet’den boşandım ve seninde bildiğin gibi gidecek başka bir yerim yoktu.“ dedi Fatma mahçupça. Kilolu kadın pis kahkahalar atarak cevap verdi „Neyine güvenip’de kocanı boşuyorsun Oh ne ala canın sıkıldığında boşa, sonra Hala ben geldim. Yok ya?!“

Zaten mahçup olan Fatma  daha‘da yerin dibine girmişti. “Halacığım sende biliyorsun neler cektiğimi. Fazla değil bir kaç gün bir iş ve ev bulana kadar burada kalabilir miyiz?“ diye sordu saygısını koruyarak.

Saygısız kadın yüzünü buruşturdu. „Biz kendimizi zor gecindiriyoruz birde sizinle mi uğraşacağım be!“ diye cevap verdi ve kapıyı kapatmak için elini kapı koluna uzattı. Tam kapatacaktı ki kızı acıyarak Emineye baktı ve „Anne yazık, bari Hayriye teyzenin kiralık evinin adresini ver.“ dedi. Kadin acımasızca Fatma’ya bakıp : „Hadi acıdım adresi veriyim bari.Kağıt,Kalemin varmı?“ diye sordu. Fatma kafasını yere eğerek olumsuzca salladı. Kadın bıkmış bir yüz ifadesi ile „Hep masraf, hep masraf!“ diye isyan etti ve kızından kağıt, kalem getirmesini rica etti. 

Kız Eminenin eline kağıt kalemi tutuşturup,yüzsüzce „Al!“ dedikden sonra Adresi söylemeye başladı.

Üzülmüştü Fatma. Halasi onu evinde istemiyordu. Ve kadın bir kez daha anladı ne kadar yalniz ve çaresiz olduğunu. Hep dua ediyordu kızı onun gibi olmasın, o bari mutlu olsun diye. Kader..

Ve yaklaşık yarım saat sonra Hayriye teyzenin evinin önündeydiler.. Baya eski bir eve benziyordu. Dün geceden beri tek kelime etmeyen Emine annesine baktı. Fatma anlamış olacak ki "Kızım içi boyle degildir ya" dedi hevesli hevesli. Hayriye hanım 60 yaşlarında ufak tefek iyi bir kadina benziyordu onlara 2. katı gosterdi siz burda kalicaksiniz dedi. Odalar kotu gorunuyordu ve gerçekten kotu kokuyordu. Fatma üzüldü biraz düşündü ve başka çaresi olmadığını anladı. Akşam üstüydü ve otel parası yoktu. Hayriye hanıma "Tamam tutuyoruz" dedi. Emine hiç bir şey demedi. Hayriye hanım sevindi, Fatmayı çekiştirdi ve alt kata indiler. Genç kız yalnız kalmıştı. Gözleri doldu. Tam karşısında eski bir koltuk vardı oturdu ve annesini bekledi..

TetikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin