Yüreğime sapladığınız tüm
Beni öldürün, artık bitsin.Böyle devam edemem. Olmaz. Yaşatmaz beni içimde yanan bu yangın.
*
Lavinia..
Kavga etmiştik. İlk defa. Her yerde az önce kırdığı cam sehpanın kırıkları vardı.
Şimdiki kadar çok kırılmıştım o zamanda. Şimdi paramparçaydım orası ayrı. Benimle sadece sevgili olmak için sevgili olduğunu. Normalde benimle hiçbir zaman çıkmayacağını. Boşluğuna denk geldiğimi söylemişti. Onu kırmıştım evet ama o.. O bitirmişti her şeyi. Bir daha onu affetmeyecektim. Günlerce ağlamıştım. Aradan bir hafta geçtikten sonra telefonum çalmıştı. En başta almaya kalkamayacak kadar yorgun olsamda çok ısrarlı çaldığı için kalkıp elime almıştım.
"Kook" yazısı ile uzun bir süre duraklamış ama sonunda açmıştım telefonu.
"Ji-Jimin"
"Orda mısın güzelim?" yutkunma sesi gelmişti. Aynı anda gözümden bir yaş akmıştı.
"Ordasın.. tamam şimdi senden bir şey isteyeceğim." dediği anda konuşmuştum.
"Hayır."
"Lütfen bebeğim bak.. dinliyor musun? Hani şu senin çok sevdiğin uçurumun kenarı varya ordayım hadi yanıma gel."
Ses çıkarmamıştım, o beni istemiyordu, sevmiyordu, boşluğuna gelmiştim.
"Son kez. Lütfen. " demesi ile telefonu hızlıca kapatmış ve olduğum yere hızlıca çöküp ağlamaya başlamıştım. Aradan geçen dakikalar sonunda yerimden kalkıp gitmek için hazırlanmıştım. Son kezdi değil mi? Düzgünce konuşacaktık belkide.
Evden çıkıp bir taksi çevirip binmiştim. Çok uzun zamandır gitmiyordum o uçuruma.
"Geldik,burası" sesi ile kendime gelip, parayı verip hızlıca dışarı atmıştım kendimi. Biraz ilerleyince karşılaşmıştım o manzara ile. Heryerde pembemsi çiçekler vardı üstlerinde ise mavi kelebekler uçuyordu şaşkınlığımı gizlemeye çalışırken duyduğum ses ile duraksamıştım.
"Lavinia." belimde hissettiğim kollar ile kasılmış ve yavaşça yutkunmuştum.
"Kimisine göre ölüm çiçeği." Dudakları bu sefer yanağımdaydı. Hareket edemiyor ona karşı gelemiyordum sadece onu dinliyordum.
"Ölüm çiçeğine eskiden mavi çiçekler konarmış." Boynumu yumuşakça öpmüş ve devam etmişti. "Bosnalılar sevdiklerini böyle bulmuşlar, sırplar katletmişti boşnak ve kosovalıları.. 312 bin ceset," Saçlarımı kokladı uzunca.
"Cesetlerin üstü kapatılmış ve normal bir bitki örtüsü kaplamış toprağı. Sonra Lavinia çiçekleri açmış cesetlerin üzerinde. Mavi kelebekler.." Parmağımı kaldırdı ve kelebeklerden birinin üstüne konmasına izin verdi. Bir süre sessiz kaldı. "Mavi kelebekler konmaya başlamış laviniaların üzerine. 300 civarında toplu mezar böyle bulunmuş."
"Bosnalalılar böyle bulmuşlar sevdiklerini.."
"Hayalimdeki sevgilim."
Sadece ağlıyordum ve uzunca bir sürede ağlamıştım ve o da uzunca bir süre bana sarılmıştı.
Ve tekrar yan yana gelmek, tekrar biz olmakla aynı anlama gelmeyecekti..
*
*
Lavinianın çocuklarıma ne anlam ifade ettiğini de öğrenmiş olduk.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lavinia
FanfictionSana gitme demeyeceğim, Ama gitme, Lavinia. ♡ Ve tekrar yan yana gelmek Tekrar biz olmakla aynı anlama gelmeyecekti