Gözlerimi yavaş yavaş açmağa başladım. Aman Tanrım! Ben.... Ben.... Ben ordaydım. Clockworks'te! Hatta oranın kıyafetleri bile üzerimdeydi. Saçlarım tıpkı oradaki gibiydi. Sade bir tokayla....
Yerimden kalktım. Clockworks'teki odamdan çıktım. Arkadaşlarım (clockworks) de buradaydılar. Bazıları yemek yiyor bazılarıysa sohbet ediyordu. Sakince yaklaşmağa başladım. Bir anda kimse kolumdan tutup beni çekti. O adam David'di. Beni hiç kimsenin göremeyeceği bir yere getirdi."David? Sen... Ben nasıl?"
Şaşkınlıktan ne diyeceğimi bilemiyordum."Sakin ol, Elena. Ben buradayım. Sakin ol. Aklın karma karışık, biliyorum. Ama merak etme geçicek." David beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Ama bir anlık bu yaşadıklarımın, gördüklerimin gerçek olmadığını sandım.
"Bu gerçek olamaz. Sen gerçek değilsin, değil mi?"
David eliyle yüzümü tutdu.
"Ben tamamen gerçeğim. Ama burası gerçek değil. Seninle iletişime geçmek için bunu yaptım.""Ne? Neden bahsediyorsun? Bunu sen mi yaptın? Burası ben yani biz kaçtığımızda böyle değildi."
"Elena, hatırla. bizim burdan kaçmamızı sağlayan doktor ne demişti?"
Flashback
Doktor ben David ve birkaç arkadaşımız clockworks'ün gizli odasındaydık. Bizi buraya doktor getirmişti."Bakın çocuklar, siz diğer insanlar gibi değilsiniz. Doğru, bunu size geç anlatıyorum. Ama henüz geç değil."
"Deli olduğumuzu mu söyleyeceksin doktor? Burda en iyi kalpli olan kişi sensin."
demiştim. Çünkü gerçekten de öyleydi. Clockworks'teki diğer doktorlar hiç de kibar değillerdi.Doktor bana yakınlaştı."Bak Elena, sizin bir çok test sonuçlarını kaç defadır inceliyorum. Her defasında bunu onlardan gizli tutmaya çalışıyorum." Sonra yüzünü hepimize tutup konuşmasına devam etti:" Sizler buraya bir amaç için getirildiniz. Aileleriniz tarafından buraya atılsanız bile Clockworks Akıl Hastanesi sizi kötü amaçlar uğrunda kullanmak kararı verdiler. Aileleriniz sizi buraya 'akıl hastası' 'deli' olduğunuzu sandıkları için buraya attılar. Ve burada sizin iyileşeceğinizi sandılar. Ama hepimiz yanıldık. Ben dahil. Siz aslında farklı güçlere sahip insanlarsınız."
Flasback bitti.
Şaşkınlık içerisindeydim. Hemen David'e sarıldım. Onu gerçekten çok özlemiştim. O da beni özlemişti bunu bana sıkı sarıldığından anlamıştım. Biraz öyle kaldıktan sonra Dr. Maria geldi.
Tıpkı eskisindeki gibi siyah giysiler giymişti. Elinde bazı kağıtlar vardı.
"İlaç saatiniz geldi."dedi ve gitti.
"David, bu yaptığın şey gerçekten de garip bir şey." Şaşkınlıktan sadece bunu söyleye bilmiştim.
"Merak etme. Burda fazla kalamayız. Seni kendi olduğun yere götüreceğim."
"Götüreceğim derken?"sormuştum."Yani, doğru aslında. Biraz garip oldu kurduğum cümle." Gülümsemeye başladı. Gülümseyince tatlı oluyordu.
"David, diğer arkadaşlarımızın gerçek hayatta nerde olduğunu biliyor musun? Onlarla hiç iletişime geçebildin mi?"
"Elena, bunlara da zaman gelicek. Hadi biran önce burdan çıkalım."
Elimden tuttu. Biranda kendimi Daryl'in yanında buldum.
"Daryl? Şey ben..."
Hiç bir şey söyleyemiyordum. Ne diyeceğimi bilemiyordum.Daryl benim yanımda oturmuştu. Korktuğu gözlerinden belli oluyordu.
"Elena, sen iyi misin?"
"Bana ne olmuştu?"
"Biranda gözlerini kapatdın. Ne kadar sana seslensem de bana cevap vermedim. Ben de korkmaya başladım."
"Ben iyiyim. Bazen böyle oluyorum. Bilincim kapanıyor." Ona gerçeği anlatamazdım. Daha ona tam güvenmiyordum. Ama.... Sanırım, iyi birisiydi.
"Beni gerçekten korkuttun."
Kafam karışıktı. David'e sormam gereken çok şey vardı. Ama soramadım. Onun nerde olduğunu soramadım. İnsanlar bana deli diyorlardı. Ama biliyorum ben deli değilim.
Daryl'le yarım kalmış konuşmamız vardı. Ardını konuşması için ona israr ettim. Sonunda konuştu. Onun da abisi terk etmiş. Tıpkı benim abim gibi. Git gide Daryl'e ısınmağa başlamıştım.
"Peki sen, Elena? Hiç ailen yok mu?"
"Aile.... Bu söz benim için üyev.... Abim beni... beni terk etmişti..." korkarak söylüyordum. Akıl hastanesinde olduğumu ona söyleyemezdim. Benim deli olduğumu sanırdı.
"Aylakların içinde mi?"sordu.
Mecburen yalan uydurmalıydım.
"Hayır. Ben onunla ve ailesiyle birlikte kalıyordum. Sonra ne olduysa beni başka bir yere gönderdi. Beni ora terk etti... Bak... Daryl geçmiş hakkında çok şey konuşmak istemiyorum." Gözlerim dolmuştu. Hem Daryl'e yalan söylediğim için hem de Rick gözümün önüne geldiyi için. Yine de abimdi. Onu özlemiştim. Çok değişkendim. Bir yandan iyi bir yandan kötü olabiliyordum. Bu huyumdan hem nefret ediyordum hem de değil. Gerçektende değişkendim. Artık ağlamaya başlamıştım. Daryl bana sarıldı. Beni avutmaya çalışıyordu. Sonra bir anda geri çekildi.
"Elena, yanlış anlamanı istemem."
"Ben zaten yanlış anlamadım."gülmeye başlamıştım. Daryl'in bu haraketi gerçekten komikti. Sanki bizi kimse görecekmiş ve bizi yanlış anlaya bilirmiş gibi sanmıştım biran. O da bana keskin bakınca gülmem kesilmişti. Bir süre bana bakınca o da gülmeye başladı. Gülmemiz bittiğinde olduğumuz evin aynasına yaklaştım. Daryl beni korumak için silahıyla birlikte yanıma geldi. Aynadan sabah olduğunu anlamıştım. Daryl'e dönüp:"Daryl, artık sabah olmuş. Ne zamandır bilinçsizdim?"sordum."Bir kaç saat olmuştur. Sabah olduğuna göre dışarı çıkalım. Hem belki kardeşlerimizi bulmuş oluruz." son cümlesini imalı söylemişti.
Sonunda dışarı çıkmıştık..
Bu bölümden bu kadar 🌑
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yürüyen Ölüler FEAR
Misterio / Suspenso(not: hikayede The Walking Dead karakterlerine rastlaya bilirsiniz ama gerçekten farklı birşey. Yeni karakterler var. Zombi türünden, akıl hastaları, hatta yeni bir salgın bile var. Bence aklınız karışıcak. Ama dikkatli olun ki fazla karışmasın.)