David ile birlikte Harris' in arabasını takip ediyorduk. Şehrin hemen çıkışındaki ormanlık yola saptık. Şimdi sık ve büyük ağaçların arasında belkide kaderimiz'i değiştirecek adımı atmak için ilerliyorduk.
Düşünecek o kadar çok şey vardı ki ? Soracak o kadar soru...
Ama hangisinden başlayacağımı bilmiyordum. Mesela hepsinin ailesi bu konuya aşina idi , peki benim ailem ?
Yada biliyorlar ise neden birşey söylememişlerdi.
"Ahhh!!!"
David'in yoldaki gözü endişe ile bana çevrildi
"Ne oldu ? İyi misin ? "
"Immmm....Pek sayılmaz .... Beynim yerinden çıkacak gibi ağrıyor. " dedim acıyla.
Beynim şuan yaşadığım şeylerin ağırlığı ile uğraşıyordu. Böyle olması normal idi sanırım.
"Ağrı kesici ister misin?"
"Aslında olabilir.. nerede ?"
"Torpido gözünü aç orada , suda var. Yarım saate bir şeyin kalmaz "
Hemen dediği yere uzandım ve ilaçla suyu aldım.
"Pekala aldım... teşekkür ederim " dedim minnetle. Umarım daha kısa sürede geçerdi.
Aradan çok geçmeden küçük eski bir kulübe göründü. Harris arabasını avluya doğru sürdü bizde onunla birlikte avluya giriş yaptık.
Arabalardan indiğimiz de ihtiyar ,yuvarlak gözlüklü,bilgin görünümlü bir adam bizi kapıda karşıladı.
"Harris oğlum " diyerek Harris e sarıldı.
"Bay Klan nasılsınız "
"Ben iyiyim evlat sen nasılsın ? Görüşmeyeli çok büyümüşsün. Şu kollara bak " dedi gülerek.
"Bende iyiyim teşekkür ederim 😊. Bunlar size bahsettiğim Venüs ve David " dedi bizi göstererek.
"Hoşgeldiniz çocuklar dedi David'in elini sıkarak.
Sıra bana gelince ;
"Hmmm... Demek şifa dağıtan kız sensin " dedi gözlüğünün üstünden beni inceleyerek ve elimi sıktı.
Bu cümlesi beni tedirgin etmişti. Aklıma sabahtan beri yaşadığım şeyler geldi. Yüzümün düştüğünü görünce aceleyle devam etti;"Merak etme evladım. İlk zamanlar herkes bunu yaşar. Endişe edecek bir şey yok. Kimliğini bulmanda sana yardımcı olacağım." dedi içtenlikle. Bu biraz olsun içimi rahatlatmıştı. Ailemin bana yapmadığı şeyi o yapacaktı.
Sonra hemen Harris'in arkasındaki Harley'e gözü ilişti.
"Owwwww.!!!! Aman tanrım sen " dedi mutlulukla hemen yanına gidip sarıldı.
Harley ise son derece şaşkındı. Galiba adamı tanımıyordu.
Adam ise bir çocuk heyecanı ile parlayan gözlerle onlara birşeyler anlatıyordu.
"Biliyordum biliyordumm !!! Senin de kardeşin kadar özel olduğunu biliyordum. Hep söyledim konsey ve babana ama bana kimse inanmadı." Son cümleleri çok hüzünlü telaffuz etmişti.
Harris hemen duruma el attı.
"Bay Klan içeri geçelim mi ? Herkes bugün çok yoruldu. Biraz dinlenip öyle sohbet edelim olur mu."
Adam başını salladı ve "Kusura bakmayın küçüğüm bu yaşlı adamın çenesi bazen beyninden daha çok çalışıyor.Beni takip edin lütfen." dedi ve kulübenin kapısına doğru yöneldi.
Sonra aniden durarak bize tekrar döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
VENÜS YÜKSELİYOR
Ciencia FicciónUzaylılara inanır mısın ? Peki aramızda olduklarına ... Her hikayenin başlangıcı tesadüflerle başlar derler ama aslında yaşananlar kaderin bir parçasıdır. Çünkü hayat tesadüf olamayacak kadar sistematik ve en ince ayrıntısına kadar hesaplanmış...