Sonunda bir hafta kalacağım eve kurulmuştum.Sabahin erken saatlerinde kalkmak artık hobim olmuştu.Normalde okul yıllarında olsa erken kalkmak ölüm gibi birşeydi ama şimdi kendiliğinden açılıyor gözlerim.
Üstüme bir şal atarak çıktım evden. Gevrek yiyecektim ve canım evimde süt yoktu bu yüzden karşıda ki marketten almaya gidiyordum. Kapıdan çıkınca karşı kapıya gitti gözlerim istemsizce.
Dün numarasını alıp Namjoon a yolladım, düşüncelerimde doğru muyum yoksa yanılıyor muyum görecektim. Belki de asosyal bir insandır bu yüzden de onu böyle şüpheli görüyorumdur. Her şey olabilir.Kapı ile bakışmayı kesip merdivenleri inmeye başladım.
Sonunda aşağıya inip dışarı çıkmıştım, temiz havayı cigerime kadar çekerek karşıdaki markete yol aldım..
...
Kazıkladım galiba kesin hemde, bir süt neden bu kadar pahalı olsun ki. Hayır yani para da zor kazanılıyor şimdi kesin burda yeniyim diye kazıkladılar beni. Elimde ki süt kutusuna bakarak söyleniyor geri evime doğru yürüyordum. Dış kapıdan içer girecekken karşıdan gelen biri ile çarpıştım.
Burda yeni gelenler ile çarpışıp tanışıyorlar galiba, gelenek buydu sanırım. Kafamın adamın göğsüne çekip kafami kaldırıp ona baktım, elinde kahve olmadığı için ayrı şanslıydım sanırım.
Bu beyaz komşum degil di, başka biri güzel burunlu ve keskin çene hattına sahipti kahve rengi dağınık saçları goz kamaştırıcıydı. Etragina yaydığı aura 'ben seni üzerim kızım' der gibiydi yada 'evet fazla çekiciyim güzelim' de gibisinden, üzerine geçirdiği her şey tam ona göre gibiydi giyim tarzı göze baya hoş gözüküyordu.Kısa bir donuk bakışmadan sonra yüzünde bir gülümseme oluştu. Hemen şaşkın inceleyen suratımı bir kenara bırakıp gülümsedim.
"Ben özür dilerim geldiğinizi görmedim" oldukça kibar ve bir okadar da kalın sesi ile konuşmaya başladı, sevecen bir tavrı vardı. Ayrıca burnunun güzel olduğunu söylemiş miydim,çok güzeldi.
"Yok sorun değil bende görmedim"
Samimi olduğunu söyleyebileceğim bir gülümseme ile karşılık verdikten sonra konuşmaya devam etti.
"Adım Jung Hoseok ve seen sanırım yenisin" diyerek elini uzattı.
Uzattığı elini tutup sıktım. "Memnun oldum, Ben de Park Yun evet yeni taşındım ama seni görmedim buralarda, üç gün oldu ben geleli".
Elini ensesine götürüp kaşıdı.
"Annem kaza geçirdi de sürekli yanına gidip geliyorum daha doğrusu sürekli onunlayım eve sadece çiçeklerimi sulamak için arada uğruyorum"
"Ahh anladım annen için üzüldüm geçmiş olsun" Iyi bir adama benziyordu, Güler yüzlü ve sevecen, ayrıca annesi için de üzülmüştüm.
Konum: zararsız
"Böyle tanışmak yerine bir kahve içmek isterdim senle ama şu an gitmeliyim annemi bekletmek istemem"
"Ow, şey hayır ben seni tutmiyim, ayrıca istediğin zaman gelebilirsin, çevredeki insanlarla tanışıp kaynaşmak güzel olur"
"En kısa zamanda" diyerek gülümseyince geçmesi için kenara çekilip bende gülümsedim. Yanımdan geçip giderken bir iki saniye arkasından bakındım.Yani iyi bir adama benziyordu en azından yüzü bunu gösteriyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
My Neighbor Is A Thief ᵐʸᵍ
Fanfiction2018 Bir elmas ama iki hırsız ve Tanrının şu oyununa bakın. Iki hırsız da aynı bina ve karşı karşıya duran kapılar ardında. - Şimdi önemli olan elması çalmak değil, bunu komşumdan önce yapmak.
