BÖLÜM -2-

14 1 0
                                    

Gözlerimi hafif araladım ve çalan alarmı erteleyip tekrar kapadım . Sanırım bu ertelediğim son alarmdı. Şu tatlı uykumdan uyanıp gidip ders dinlemek bana öylesine  zor geliyordu ki bi anlık da olsa gitmemeyi düşünmüştüm. Ama sonra toparlanıp yatakta oturur vaziyete geldim ve tekrar mezuna kalmamak için var gücümle doğrularak banyoya girdim Bilirsiniz işte mezuna kalmak, istediğin puanı tutturamamışsındır sanki seneye çok daha yüksek yapacak gibi mezuna kalmışsındır. Bu mezuna kalma süreci ara ara pişmanlıktır. Yaşıtların üniversitedeyken sen hala üniversite sınavına hazırlanıyorsundur. Tabii bazen kendini avutur daha yüksek bir hedef belirleyip bir seneye deyeceğini düşünerek aradan sıyrılmaktır. Ama birkaç ay sonra haberlerde düzenli olarak değişen eğitim sistemini gördükten sonra acaba bu sene ne gibi bir sistem deneği olacağım diyerekten tekrar bir pişmanlık duymaya başlarsın. Ve bu döngü her sene bu şekilde ilerler. Bazıları artık bu düzene alışmıştır her an her her türlü değişikliğe hazır olarak hiçbir problemi dert etmeyerek  üniversite kazanan arkadaşlarını görerek  onları kendine hedef bilerek bir önceki seneden daha yüksek bir puan alır  ve hayalindeki mesleği yapar. Bazıları ise, pişmanlık duyarak içinde olduğu durumunda etkisiyle ders çalışma hevesini yitirir ve bir önceki sene ile aynı puanı alır bu da sadece bir senelik kayıptan ibaret olur . Aslında her şey açık ve net ya hiçbir şeyi kafana takmadan sadece dersine odaklanacaksın ya da keşkeler içinde yaşayarak ilk zorlukta pes edeceksin 1 seneyi heba edeceksin ve istemediğin bir mesleği yapmaya mahkum olacaksın. Iki olay örgüsü iki sonuç seçim senin. Bir yandan saçlarımı tarayıp bir yandan da bunları düşünerek  kendimi zihnen  toparlamaya çalıştım.  Evet gerçekler acıdır ve hayat bazen istediğimiz gibi ilerlemiyor olabilir. Bu yüzden zorluklarla baş etmeyi öğrenmek gerekir Herkesin hayatı kendine. Gideceğin yolu sen belirlersin , yolun sonundaki yaşam senin kendine belirlediğin seçimden doğar . Yüzümün soğuk su ile buluştuğu anda uykumun gitmesi beni biraz mutlu etti odama geçip eşofman takımımı giydim. Evet geçen seneki gibi dershaneye gitmek için aynanın karşısında bir saat vakit geçirmiyordum. Makyaj ara sıra beni mutlu etse de dışarıdan bakımlı görünmek için ya da ne bileyim Bu erkek banaa Ah... ne kadar da güzel bir kız desin diye neden yüzüme kimyasal süreyim ki ?
Diye düşünerek bu sene makyaj yapmayı bıraktım olabildiğince doğal ve rahat olmaya karar verdim. Bir yandan yeni kararlarımı düşünürken bir yandan da ayakkabılarımın bağcığını bağlıyordum. Karşı dairedeki komşu göründü kapıdan selam verdim selamımı almaya pek de tenezzül etmedi. Yüzünden anladığım kadarıyla aklı hala kalktığı sıcacık yatağındaydı. Birden bağırmaya başladı:
- Ah be adam Ah Be Adam neden dikkat etmezsin iyi ki bir günün yorgunluğundan ayakkabılarımızı içeri almadık alıp götürmüşler işte yepyeni ayakkabıydı!Kapıcııı!!!

Sanırım birilerinin ayakkabıları çalınmış . Apartman görevlisi olan amca telaşlı bir şekilde merdivenlerden çıktı yaşanan durum için çok üzgün olduğunu dün gece küçük kızı çok rahatsızlandığından dolayı hastanede olduğunu söylemeye çalışıyordu . Fakat karşı komşu Ali bey o kadar kendini düşünüyordu ki bir geçmiş olsun demek yerine bir canı kendi malından daha alçak gördü ve en az 25 yıllık bir yaş farkları vardı. Yaşlı amcaya bağırıyordu belki de babasıyla aynı yaştaydı adamcağız. Bir çift ayakkabı yüzünden gözü dönmüştü. Yaşlı amca oğlu yaşındaki adamın karşısında iki büklüm oluverdi.  Işte hayat tam da böyle. Bazen kendimizi o kadar kaptırırız ki başkasını düşünemez, onların derdini anlayamaz, empati kurmaktan yoksun olur ve sadece  bencilliğimizde kayboluveririz.

HERKESİN HAYATI KENDİNEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin