Jaebum :
Gözlerimi açtığımda, beyaz ışık, yüzüme tutuluyor ve gözlerimi yakıyordu.
Zoraki bir şekilde açtım gözlerimi."Uyandı uyandı !"
Tepemde beliren Yugyeom bana bakıp "Sonunda uyandın. İyi misin hyung ?" Dedi.
"B-bana ne oldu ?" Diye sorabildim. Yorgundum.
Ve başım hala dönüyordu.Yaşlı bir adam, "Fenalık geçirmişsiniz. Her ne yaşadıysanız, bünyeniz artık bu yaşanılanları kaldıramamış. Psikolojik olduğunu düşünüyoruz. Sizinle konuşacak bazı psikologlarımız var. Kendinizi daha iyi hissedince, uğrarsanız çok faydalı olur. Geçmiş olsun" dedi ve odadan çıktı.
Doktordu büyük ihtimalle.Evet. Bünyem artık bazı şeyleri kaldıramıyordu.
Bu doğruydu."Dahyun nerede ?" Diye sordum.
"O. Garip davranıyordu" dedi Jihyo.
O sırada Twice üyelerinin de orada olduğunu fark ettim.
"İyi de nerede ?" Dedim. Ama cevap veren yoktu.
"Sanırım tuvalete gitti. Bizi tanımıyor gibiydi" dedi Jeongyeon.
"Evet. Beni de" dedi üzgün bir sesle Sana.
"Bakın..." diye başladım ve neler yaşadığımızı anlattım.
Herkes ağzı açık beni dinliyordu.
"Song Ha Yoon kim be ? Bunu nasıl yapabiliyor ?!" Diye bağırdı Chaeyoung.
"Evet. Gerçekten kendini aşmış. O kim ki benim kankama zarar verebiliyor. Kendinde bu cesareti nasıl buluyor. O bir idole sataştığının farkında mı ?
Off
Peki, her şeyi hatırlamasının bir yolu var mı Jaebum. Lütfen 'evet' de" dedi Sana.
Kızmıştı. Mark onu kendine çekti."Sakin ol." dedi ve ellerini öptü.
Artık gerçekten abartmışlardı. Hem Mark nasıl utanmıyordu ?
Biz vardık burada.Her neyse.
"Bilmiyorum" dedim boğuk bir sesle.
"Ve ona her şeyi hatırlatmanın yolu da bir travma olmasıymış. Yani çok önemsediği, hayatının en önemli anlarından biri falan İşte" dedim."Ayrıca, siz nasıl onu ikna edip, yanımda durdunuz ?" Dedim.
"Geldiğimizde, burada senin başında bekliyordu. İçeri girince bize kim olduğumuzu sordu. Cidden garip davranıyordu. Özellikle Sana, o kadar ağladı ki anlatamam...
Neyse, bize senin fenalaştığını, aslında seni tanımadığını falan anlattı. Şaşırdık. Lavaboya gideceğini söyledi ve sen uyanmadan önce odadan çıktı" dedi Jinyoung."Yani ?" Dedim.
"Yani ?" Dedi Jinyoung.
"Bir şey soracağım. Travma demiştin değil mi ?" Dedi Sana.
"Evet" dedim. "Ama travmadan ziyade, önemsediği bir an olabilir. Mesela size heyecanla bahsettiği bir konu var mı ?"
"Aslında..." dedi Sana.
O sırada kapı açıldı ve içeri Dahyun
girdi."Ben gitsem iyi olacak. Geçmiş olsun Jaebum." Dedi ve çantasını alırken ayağa kalkıp onu durdurdum.
"Seninle konuşmamız gerek Dahyun." Dedim.
"Ne-neden ?" Dedi.
"Bak onlar..." diye başlayacaktım ama, vazgeçtim ve Chaeyoung'a bir göz işareti yaptım. O da başını sallayarak bana onay verdi ve Dahyun'a yaklaşıp, "Ben Chaeyoung. Seninle tanışalım mı ?" Dedi ve onu bahçeye çıkardı.
Sana'ya "Evet. Ne diyecektin ?" Dedim.
"Aslında... Dürüst olmak gerekirse, seni rüyasında gördüğünü söylediği gün... Hatırlıyor musun ? Siz bize gelmiştiniz. O yukardan inmişti ve seni görünce tuhaf şeyler yapmıştı. Bence o an işe yarayabilir" dedi Sana.
"Ama eğer her şeyi hatırlarsa..." dedi ve güldü. "... Şakın bunları benim anlattığımı söylemeyin" dedi.
"Tamam. O zaman plan oluşturuldu. Şimdi sıra uygulamada..." dedi ve Mark, Sana'yı da alıp öbür üyelerle ve benimle dışarı çıktı.
...
Bahçede Chaeyoung, Dahyun'la konuşuyordu. Sana'ya baktım. Kıskandığı bariz bir şekilde ortadaydı. Zaten bir kaç saniye sonra konuşmaya başladı Sana.
"Off ya. Bunlar da iyice kanka oldu" dedi kızgın bir şekilde.
"Cidden öyle" dedim.
Yanlarına varınca Chaeyoung bana göz kırptı. Sonrada sessizce 'Ben planı biliyorum. Onu ikna ettim' der gibi bir şeyler mırıldandı.
Evet evet. Doğru duymuştum.
"Tamam" dedim.
Chaeyoung, "Dahyun hadi gidelim" dedi.
"Tamam" dedi Dahyun.
Ona ne söylemişti acaba ?
Bir ara soracaktım.Arabaya binince, şoförün uyuduğunu gördük. Yugyeom ve Bambam yavaşça şoföre yaklaşıp onu korkuttular. Adam öyle bir şokla uyandı ki. Kalp krizi bile geçirebilirdi.
Ama bir şey diyemedi tabii.
O arabayı sürerken, Sana da Dahyun'a bakıyordu.
Ah şu kızlar...
"Siz de kanka oldunuz herhalde Chaeyoung ?" Dedi bağırarak.
"Evet. Sanırım" dedi Chaeyoung, pis pis sırıtırken.
O sırada eve geldik. Tabii onların evine.
Momo "İçeri gelmek ister misiniz?" Dedi.
Mark "Evet" diyecekken...
Jackson "Yoo. Teşekkür ederiz. Sabah şu dediğimiz planı uygularız. Siz her şeyi ayarlayın. Bence hepimiz aynı kıyafetleri giyersek iyi olur. Yarın görüşürüz Momo !" Dedi.
Hayır.
Jackson ? Momo ?
İkisi de hiç konuşmazdı.
Ayrıca, 'Görüşürüz Momo' mu ?"Ooo Hyung. Sende mi ?" Dedi Bambam.
Jackson anında kızardı. Ve inkar da etmedi.
"Ne ya ne ? Ben de hoşlanmaz mıyım birinden ?" Dedi Twice üyeleri eve girince.
Herkes gülmeye devam etti.
Ve bence yarın...
Dahyun her şeyi hatırlayacaktı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DABUM ~2
FanfictionKorkuyordum. Beni hatırlardı o. Sevdiği adamı nasıl unuturdu ki ? Unutmazdı... ***** Dahyun, hafızasını kaybetmişti. Artık Jaebum'u, ve onun kalbini fetheden aşkını hatırlayamazdı... Hatırlar mıydı ? Tüm hakları, Jaebum ve Dahyun'un koca yürekle...