(Sanırım, bir süre daha, Jaebum'un gözünden yazacağım)
Jaebum :
Kafam bir dünyaydı...
Ama sarhoş gibi değildim...
Sadece beynim, artık bazı şeyleri kaldıramıyordu...
Ve bünyem de...
Kalbim de...Dün neler olmuştu ?
Bugün ve yarın neler olacaktı ?
Hayat ne kadar zordu...
Aşk da bir o kadar...
Yorulmuştum...Ama bu böyle bir iki günün yorgunluğu gibi değildi. Hayatım çok hızlı bir tempoda, hiç durmadan ilerliyordu. Hep bir aksilikle ve hep bir sorunla...
Gözlerimi açtığımda, Dahyun'un gece yattığı yere baktım.
O yoktu.
Neredeydi ?
"Dahyun ?" Diye seslendim. Kaçmış olabilirdi. Kim tanımadığı bir adamın evinde uyandığında...
Evet, tanımadığı bir adamın...
"Efendim ?" Diye alt kattan boğuk bir ses duydum.
Hemen indim.
Koltukta oturuyordu.
Elinde bir fincan kahve ile televizyonu seyrediyordu."Kahve aldım ama, sorun olmaz değil mi ?" dedi ve güldü.
Gerçekten çabuk alışıyordu. Ya hatırlıyordu her şeyi, ya da sadece bana kendini yakın hissetmesindendi bunlar.
Büyük ihtimalle.."Jaebum. Bana, benim hakkımda her şeyi anlatır mısın ?" Dedi.
"Hafızamı kaybettiğimi söyleyen doktora,açıkçası çok aldırmadım" dedi."Tabii" dedim ve karşısındaki koltuklardan birine oturdum.
Yine hıphızlı bir tempoda ilerliyordum...Her şeyi en başından anlattım. Nasıl sevgili olduğumuzu...
Song Ha Yoon'u, Jimin'i... İkisinin bize yaptıklarını...
Jyp'yi... Twice'ı...Yani uzun lafın kısası, onun hakkında bildiklerimi anlattım.
"Vay be ! Ne çok olay yaşamışız" dedi ama hayranlıkla söylemiyordu. Üzgündü ve beni kırmak istemiyor gibiydi...
"Evet öyle" dedim.
"Ben... Açıkçası ne diyeceğimi bilemiyorum. Yani, bana 'Hafızanı kaybettin' diyorsun. Bunu duymak biraz korkutucu aslında" dedi.
"Evet haklısın" dedim.
"Gerçekten tuhaf hissediyor olmalısın, değil mi ?" Diye sordum."Tahmin bile edemezsin" dedi ve güldü...
"Gece uyuya kalmıştın ve seni buraya getirdim. Umarım rahatsız..."
"Yoo aslında pek rahatsız olmadım. Dediğim gibi seni tanıyor gibi hissediyorum. Ve nedense burada kendimi güvende hissettim. Yani senin içinde sakıncası yoksa, sanırım burada kalabilirim" dedi.
"Sakıncası yok elbette. Ben de kendime bir kahve alıp geliyorum" dedim ve mutfağa girdim.
Onun bu sempatik tavırları beni neşelendiriyordu. Telefonum çaldı.
Arayan Mark'dı. Ve görüntülü arıyordu.
Telefonu açtım.
Yugyeom "Heeey Hyung'a bakın" dedi.
"Selam" dedim.
"Bugün dönüyoruz hyung. Jyp bizi yurda aldı. Yeni comeback için Twice ile çalışıyoruz. Zorla yaptırıyor her şeyi yaa. Neyse. Birazdan oradayız" dedi Bambam.Tamamen aklımdan çıkmıştı. Bugün Twice da geliyordu.
"Veee. Twice da bizimle" dedi Mark sanki aklımdan geçenleri
duymuşcasına.Ve kamerayı yanındaki 8 kıza çevirdi. Sana'yı da yanında tutuyordu, kollarını ona sıkı sıkı sarmıştı. Utanmıyordu herhalde.Çevrede biri ona bakıyor mu diye ara ara kontrol ediyordu. İşini iyi yapardı.
"Bir sorun mu var ?" Dedi Jinyoung.
"Evet. Var. Buraya dönünce sizinle önemli bir konu konuşmam gerek. Twice'ı da getirin. Kapatıyorum" dedim ve telefonu kapattım.
Şimdi ne diyecektim ?Onlara ne diyecektim ?
'Evet çocuklar. Evden çıkınca, Dahyun'la gittiğimiz partide Song Ha Yoon silah ile bizi tehdit etti. Adamları beni Dahyun'dan ayırmaya çalıştı. O sırada Song Ha Yoon elindeki silahın arkasıyla Dahyun'a vurdu. Dahyun hafızasını kaybetti. Onu bekledim hep. Ameliyat odalarının önünde uyudum. Jyp de yanımdaydı...
Sonra bana güvenmesini sağlayıp buraya getirdim' falan filan...."Jaebum, kahve !?" Dedi.
"Hı ne ?" Dedim. Beynimdeki şimşekler bir türlü dinmiyordu.
"Kahve diyorum. Taştı. Makineye dökülüyor !" Dedi.
Sonra koşarak makineyi kapattı. Dökülen kahveyi temizledi.
"İyi misin ? Dalgın görünüyorsun" dedi.
"Evet. İyiyim." Dedim.
Ama iyi değildim...
Yetmişti artık.
Hayat beni zorlayabileceği kadar zorluyordu...'İntihar' ne değişik bir kelimeydi değil mi ?
'Ölüm' ne kadar garipti.
Dünyaya geliyordun annenin karnından...
Sonra 'Ecel' denen şey almaya geliyordu seni...
Ve gidiyordun buralardan..."Jaebum beni duyuyor musun ?" Dedi Dahyun, bir elini gözümün önünde sallarken.
"E-evet. Duyuyorum." Dedim.Ama başım dönüyordu ve istemsiz bir şekilde miğdem ağrıyordu.
Sonra birden gözlerim karardı...

ŞİMDİ OKUDUĞUN
DABUM ~2
FanfictionKorkuyordum. Beni hatırlardı o. Sevdiği adamı nasıl unuturdu ki ? Unutmazdı... ***** Dahyun, hafızasını kaybetmişti. Artık Jaebum'u, ve onun kalbini fetheden aşkını hatırlayamazdı... Hatırlar mıydı ? Tüm hakları, Jaebum ve Dahyun'un koca yürekle...