~6~ Beklenmedik Kavga

2.2K 122 40
                                    

Flashback

"Harika!" diye bağırdı Lily. "Zaten yanımdaki yatakta boştu." dedi Lily heyecanla anlaşılan Hermione'yi çok sevmişti. 

30 Yıl Önce

Kayın ağacı, hava bulutlu☁ ve akşamüstü.

Kayın ağacının altında uzanmışlarken, hafif utangaç bir ses ile hepsi ayaklandı.

"Lily seninle biraz konuşabilir miyiz?" demişti ses. Hermione dönüp arkasına baktığında çok şaşırmıştı çünkü karşısında duran kişi Profesör Snape'in genç haliydi. 

"Tabi ne hakkı-" "Olmaz!" diye bağırdı James.

Lily hışımla başını Snape'ten, James'e çevirdi ve ona "Senin buna karışmaya hakkın yok ve ayrıca bu konu seni hiç alakadar etmez. Bu konu Severus ile benim aramda!"  dedi Lily fakat o da konu hakkında hiçbir şey bilmiyordu. 

Lily bütün zarafetiyle kalkıp kızıl saçlarını savurup Severus'a doğru giderken arkadan Sirius'un sesini duydu.

"Yukarı bakın!" diye bağırmıştı Sirius fakat bunun bir hile olduğunu anlamaları birkaç saniye sürmüştü. Herkes başını gökyüzünden tekrar olay yerine baktığı zaman Snape'in asasız ve yerde olduğunu gördü. 

Lily bu duruma çok sinirlenmişti. Zaten böyle durumlara karşı hiç tahammülü yoktu ve bu Snape'in hep uğradığı bir durumdu.

O bunları düşünürken Snape asasını geri almış ve James'e daha önce Lily'nin hiç duymadığı -ki bu çok ender bir durum- bir büyü yolladı. Lanet James'e çarpınca yüzü kesildi ve bir sürü kan akmaya başladı. Lily çok korkmuştu o çocuktan her ne kadar nefret etsede ona bir şey olmasını isemezdi. Aynı zamanda Severus da onun seviği bir arkadaşıydı. 

Ama Lily'nin bu korkusu kısa sürdü. Anlaşılan Remus karşı laneti biliyordu ki hemen asasını James'in yüzüne doğrultmuş ve bir kaç kelime söylemişti. Bu sözlerin ardından kanama durmuş ve kesik kapanmaya başlamıştı. 

Bu sırada Sirius, James'e zarar verdiği için Snape'e çok kızmış ve hırslanmıştı fakat Snape'in ondan geri kalır yanı yoktu. O da ona karşı savaşıyordu. Büyüler havada uçuşuyordu ki James düelloya katıldı ve Sirius geri çıktı. 

İşte o birkaç saniyeden faydalanan Snape James'e doğru "Expelliarmus" diye bağırdı fakat James'in müthiş hızlı reflekslerini işin içine katmamıştı. James asası daha havadayken onu yakaladı ve Snape beden-kilitleme büyüsü yaptı. 

 "Onu rahat bırak" diye bağırdı. Bir süredir kavgayı uzaktan izleyen Lily. James ilk önce onu umursamadı fakat sonra karşı laneti söyledi. snape tam ayağa kalkacakken Sirius ona bir lanet gönderdi ve Snape başaşağı havada asılı kaldı. 

Lily bunun son çizgi olduğunu düşünmüştü ve "Onu yere indirin!" diye bağırdı. James "Tamam, evans," deyip Sirius'a bir bakış attı. Sirius her ne kadar istemese de büyüyü çekti ve Snape sert bir şekilde yere düştü. 

"Evans burada oduğu için kendini şanslı say, sümsükus." dedi "Ve senin yerinde olsam şuan kaçıyor olurdum." diye cümlesini tamamladı.

Fakat Snape kimsenin beklemediği bir şekilde "Sizden korkacak değilim ve ayrıca benim onun gibi bir bulanıkla işim olmaz." dedi ve gitti. Lily bunu söylemesinin sebebinin geçen gün yapmış oldukları kavga yüzünden olduğunu anladı. Halbuki, Lily ve Severus çocukluktan beri arkadaşlardı.

James şaşkınlık içerisinde Lily'e baktı. Ona göre dünyada eşi benzeri bulunmaz olan zümrüt yeşili gözleri şuan yaşlarla doluydu. ayrıca James Lily'nin o yaşları dökmemek için büyük çaba harcadığını fark edebiliyordu. 

James Lily'e bakarak "O yaşlı sümsükus için gözyaşlarını akıtmaya değmez." dedi. Lily bir an ne yaptığını bile bilmeden James'e sarıldı. O an tek istediği en yakınındaki kişiye sarılmak ve oturup ağlamaktı. James üstündeki şoku atınca o da kıza sıkı sıkı sarıldı ve onu oturdukları ağaçtan farklı bir ağacın gölgesine oturttu. (ve kendisi de yanına oturdu) 

James, omzunu ıslatan minik, sıcacık gözyaşlarını sahibi olanm Lily'e baktı. Bu kızın peşinden 3 yıldır koşuyordu ve ona hep birkez daha aşık olmanın bir yolunu bulmuştu. ve işte bu anda o anlardan biriydi. Bir kez daha neden o kıza aşık olduğunu anladı.

Lily ise omzunda yattığı çocuğun ağır nefes alışlarını dinliyordu. Herkese ondan nefret ettiğini söylemişti ama sanki içinde ona karşı hep bir şeyler taşıyordu. Onun kuzguni dağınık saçları, ela gözleri ve muzip gülümsemesini seviyordu. Onun için şuan bütün dünyanın sadece onların etrafında dönmesini istiyordu. 

(Fakat öyle değildi😋) Bu sırada Snape'in kendisini görmemesi için saklanan Hermione'yi kimse fark etmemişti. Daha sonra diğer Çapulcular ona katıldı. Hermione'ye Snape, James ve Lily üçlüsünden bahsettiler. Ama Hermione birçoğunu biliyordu fakat onlara çaktırmamaya çalıştı. 

Bir süre sonra Gryffindor ortak salonuna dönen Çapulcular, Lily ve Hermione'nin keyfi yerine gelmişe benziyordu. Aslına Hermione hiç üzülmemişti hatta Snape'in o durumunu komik bulmuştu fakat kimse onun bu halini görmemişti.

Çapulcular ve Davetsiz MisafirHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin