Çapulcular ve Davetsiz Misafir

~16~ İlk Öpücük

Flashback 

Hermione notu yazmayı bitirdikten sonra aldı ve kitabın içine, hafif yırtılan yerine koydu. Kitabın geriye kalanını okunma zahmetinde bulunmadı bile. O kadar heyecenlanmıştı ki, uyuyabileceğini düşünmüyordu fakat denemekten zarar gelmez dedi ve gözlerini kapattı.

30 Yıl Önce

Hogsmeade, hava güneşli☀ ve haftasonu

Hermione'nin notu yazmasının üzerine daha bir gece geçmişti. Diğer sabah haftasonuydu ve Hogsmeade gezileri vardı. Hemen yatağından kalkıp Lily'i uyandırmaya çalıştı fakat Lily hafta içinde olduğundan daha uykucu çıktı.

"Anne beş dakika daha yatıyım. Hem daha sabahın körü. Ayrıca bugün hafta sonu. Bırak da güzel rüyama devam edeyim." dedi Lily uykulu uykulu.

Hermione kendi yastığını alıp Lily'e fırlattı ve "Annecim bugün Hogsmeade gezisi var ve ne rüya görüyordun bakıyım sen." dedi.

Lily birkaç saniye sonra neler olduğunu anladı ve hemen yataktan kalktı. Hızlı hızlı "Eğer yanlış bir şey dediysem beni affet." dedi.

"Ee, o zaman rüyanda ne görüyordun?"

"Hiiç, sadece ailemi ve Petunia'yı gördüm."

"Tabi canım o zaman ben de ifritim."

"Herneyse çabuk ol da Hogsmeade'i daha fazla bekletmeyelim." dedi Lily. Bir yandan da o gece gördüğü rüyayı düşünüyordu. Rüyası James ile ilgiliydi ama detayları tam olarak hatırlayamıyordu. Tek hatırladığı James ile kara gölün orada oturmuş konuşmalarıydı. Ama ona bir türlü güvenemiyordu ya da belki de sadece gururunu yenemiyordu. Aman banane ondan deyip hazırlanmaya devam etti.

Hazırlanıp ortak salona indiklerinde kendilerini bekleyen dört çapulcu görmeyi beklemiyorlardı fakat dördü de hazırlanmış onları bekliyordu.

"Biz de hiç gelmeyeceksiniz zannettik. Biraz daha geç kalsaydınız ölüp ölmediğinizi kontrol etmek için yukarı gelecektim." dedi Sirius, iki kıza bakarak.

"Ama bizim yatakhanemize çıkamazsınız ki." dediler aynı anda seslerinde hafif alaycı bir tonla.

"Bir ÇAPULCUyu asla küçük görmeyin." 

Hep birlikte bir şeyler atıştırmak için Büyük Salon'a indiler. Yemekte dördü şakalar yapıp gülüyorlardı, diğer iki kız ise kendi aralarında konuşuyorlardı. En sonunda herkes doyunca Hogsmeade'e doğru yola çıktılar. 

"Saat 2'te bir şeyler içmek için Üç Süpürge'de toplanalım." dedi Remus. Sonra Hermione'nin kulağına bir şeyler fısıldadı. Hermione Remus'a bakıp bunu Sirius ve Peter'a nasıl söyleceğini düşünüyordu. Fakat onlar artık o kadar iyi arkadaş olmuşlardı ki bakışlarından her şey anlaşılabiliyordu. James bakmazken Remus diğer ikisine de aynı şeyi anlatmak amacıyla kaçamak bakışlar attı. İkisi de anladık dercesine kafa salladılar.

Daha sonra kendi gruplarında Hogsmeade'i gezmeye başladılar.

Lily ve Hermione

İkisi de hemen okul eşyalarının satıldığı dükkana girdiler. Hermione kendine yeni bir tüy kalem Lily ise dersleri için yeni parşömen rulolar ve bir defter aldı. Daha sonra akıllarına diğer dördü geldi ve onlara da birer gün planlayıcı aldılar fakat bu normallere hiç benzemiyordu. Eğer bir şeyi aksatırsanız size bağırarak bunu hatırlatıyordu. 

Daha sonra giyim dükkanına giderek biraz bakındılar. Hermione Lily'nin gözleri ile aynı renk bir elbise gördü ve onu çok beğendi.

"Hey. Lils."