2.BÖLÜM

134 2 1
                                    

Bölüm şarkısı-Ezhel~bazen

Muhteşem bulutlar tepeden yuvarlanırlar, Ve karanlığı beraberinde getirir.
           ~Bastille~

-----------------------------

Başımda keskin acıyla ellerimle gözlerimi ovuşturarak kalktım. Ah! Allah'ım ölücem galiba yüzümü buruşturup banyoya doğru yol aldım.

Aynanın karşısına geçip yüzümü yıkarken aynaya bakıp tekrar yüzüme su çarpacakken gördüğüm şeyle tekrar aynaya baktım. OHA!!!! o ney öyle boynum resmen morarmış ve yer yer ısırıklar vardı. Bunlar hangi ara olmuştu? Nasıl olmuştu?

Ezel biliyordur diyerekten çalışma masamın üzerinden telefonumu alıp açtığımda Arkın'ın aradığını gördüm. Ezel'i sonra ararım diyerekten Arkın'ı aradım.

Çalıyor çalıyor ve açtı.

"Arkın" sesim titrek ve kısık çıkmıştı. "Mina iyi misin?" Onun seside benimkine tezatla güven vericiydi. "Boynu-" sözümü tamamlayamadan "Okulda konuşalım mı?" Dediğinde kafamı salladım  sanki karşımdaymış gibi "olur. Görüşürüz o zaman" dedikten sonra onun bir şey demesine fırsat vermeden telefonu kapattım.

Gardırobumun karşısına geçip içinden okul formamı ve ona uygun fuloramı aldım. Üstümü giyindikten sonra makyaj masasının karşısına geçip boynuma kapatıcı sürüp fularamıda taktım. Ayakkabı olarakta conservelerimide giyip odamdan çıktım.

Mutfağa geldiğimde herkes masadaydı. En başta abim onun solunda annem sağındada Ege oturuyordu.

"Günaydın" dediğimde herkesin kafası bana dönmüştü ilk cevap veren benim yakışıklım Ege'ydi "Günaydın abliş" bakıyorumda kardeşim benden daha neşeliydi "Günaydın" abimin sert ve otoriter sesini duyduğumda Ege'deki bakışlarım onu buldu.

"Günaydın mavi kuşu" annemin benzetmesiyle yüzümdeki sırıtış kocaman olmuştu. Anneme öpücük atıp bende yerime oturdum.

Kahvaltımı yaparken aklıma ne zamandan beri babamın yanına gitmediğim aklıma geldi. Babamı çok özlemiştim.

"Babamın yanına gidicem!" Sesim sessizliğin ortasına bir çığ gibi düşmüştü. Abim bana ifadesiz bir şekilde bakarken annem hüzünlü gözlerle bakıyordu. Gözlerim Ege'yi bulduğumda yüzünde acı bir ifade vardı en şanssızımız Ege'ydi. Ege henüz 5 yaşındayken babam trafik kazası geçirmişti.

"Tamam git" abimin sesiyle irkilmiştim artık nasıl daldıysam...

Kahvaltım yaptıktan sonra annemi öptüm. Evden çıktığımda "bekle bakalım mavi kuş" abimin söylediği şeyle kıkırdadım  "bekliyorum kahve kuş"  dediğimle yarım ağız sırıttı.

Abiciğimin porschsine kuruldum bu arabaya hastayım bende almak istemiştim ama abim izin vermemişti uyuz.

Abimde binip ehliyet kemerinide taktığında arabayı çalıştırmıştı. Camdan dışarı bakarken "çok kalmak ve kendini salmak yok. Anlaştık?" Abime dönüp acı bir gülümsemeyle "Anlaştık" dedim. Abim ne kadar belli etmesede bize çok düşkündü.

Okulun önünde durduğumuzda "dediklerimi unutma!" Abime göz devirdiğimde "unutmam!" Arabadan indiğimde abimde inmişti "dediklerimi unutma!" Abime tekrardan göz devirip okulun giriş kapısından girecekken bir duvara pardon! Okulun badboyu Eldem Barın Karaca'ya çarptım.

Yere düşecekken belimden güçlü kollar beni yakaladı "dikkat et!" Sesi sert ve kalındı bu ondan korkmam için bir nedendi. O herşeyiyle ürkütücüydü kahverengi gözleri bir bataklığı  andırıyordu  "Özür dilerim" dediğimde ifadesiz bir şekilde gözlerime bakıyordu ve bu beni rahatsız ediyordu "bi kahve ısmarlarsan özürün kabul edilir" dediği şeyle kaşlarım çatıldı  "anlamdım!" Dediğimde dudağı alayla kıvrıldı "yürü!" Sert bir şekilde konuştuğunda resmen yerimde zıpladım kafamı usulca aşağı yukarı salladıktan sonra kafeteryaya doğru yöneldik.

Siyahın EsiriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin