Death Cliffs

*

günümüz

03.37

Tak. Tak. Tak.
Tak. Tak.

Taehyung defterin kapağını yavaşça kapatırken Yoongi'ye kaçamak bir bakış attı.

Görmek istiyordu.

Onun gün geçtikçe solgunlaşan beyaz yüzünde, ne hissetiğini anlamasına yardımcı olacak bir şeyler görmek istiyordu. Ama Yoongi'nin beyaz yüzünü karanlıkta bırakan opak perdeler Taehyung'a hiç yardımcı olmuyordu.

İç çekti, boş verdi.

Yoongi de çoktan kapıyı açmak için hareketlenmişti.

Tak. Tak. Tak
Tak. Tak.

Tanıdıktı bu melodi. Yoongi kimin geldiğini iyi biliyordu. Eli tereddüt ederek kapı koluna uzandı.

Ne yapacaktı? Yumruk mu atacaktı? Tokat mı atacaktı? Ağzına gelen acımasız sözcüklerin boş apartmanda yankılanmasına izin mi verecekti?

Belki de sadece susardı.

Bu anı zihninde defalarca kez canlandırmasına rağmen, şimdi, tam da o andayken ne yapacağını bilmiyordu.

Tak. Tak. Tak.
Tak. Tak.

Kapıyı açtı.

Üç saniye süren ölüm sessizliği.

Yoongi'nin yutkunma sesi. Yoongi'nin güçlü tarafının yenildiğini gösteren kısılmış sesi.

"Sokuk herif."

Yoongi'nin yapmayı düşündüğü son şey bile değildi ona sarılmak. Söyledikleri de yaptığını değiştirmiyordu ya, sadece vermesi gereken tepkiye daha yakın olduğu için söylemişti işte. Zayıf kolları Jungkook'un etrafında sıkılaşırken düşündü.

Zayıflamış mıydı?

Kapıyı açtığında kısa bir süre gördüğü yüzü gözlerinin önüne getirmeye çalıştı. Jimin'i tanımadan önceki Jungkook'u hatırlatıyordu.

Ruhsuz. Çökmüş. Zayıf.
Her anlamda zayıf.

Jungkook Yoongi'nin sarılışına sessizce karşılık verirken, sigara aromasının eskisinden daha yoğun olduğu tanıdık kokuyu da içine çekti. Çekerken kırıldı.

Tutulmayan sözler kırardı onu. Tutamadığı sözler de kırardı onu. Sözler her daim kırardı demek ki onu. Bu yüzden seviyordu belki susmayı.

Yoongi de söz vermişti. Az içecekti. Çünkü içmesine neden olan sorunları Jungkook'la birlikte yok etmişlerdi.

Birlikte.

Bu cümledeki anahtar kelime birlikte miydi? Jungkook gitti diye mi çoğaltmıştı Yoongi sigaralarını? Yanında olmadığı için mi?

Dostlar, okyanuslar girse de aralarına birlikte sayılmaz mıydı? Böyle dememiş miydi Yoongi Jungkook'a? İkisi de çocukken, yaptıkları kağıttan gemileri okyanusa bırakırken.