Benim Öykü'm..

35 0 0
                                    

Günler geçiyordu. Sanki Öykü yavaş yavaş beni sevmeye başlamıştı. Nasıl bir sevgiydi bu? acaba o da benim kadar mı seviyordu? Yok daha neler.. Yer yüzünde hiç bir kişi bir nesneyi veya bir kişiyi benim Öykü'yü sevdiğim kadar sevemezdi. Buna ihtimal bile vermiyordum. Övünmeyi sevmememe rağmen Öykü'ye olan sevgim ve bağlılığım dört dörtlüktür diyebiliriz her ne kadar arada benimde her erkek gibi öküzlüğüm tutsada.. Biraz Öyküden bahsedeyim. 1.55-1.60 boylarında minyon bir kız. Kahverengi gözleri ve beyaz bir teni vardı bronzlasmadan önce. Ama şu anda esmer. Ama diyorumya bir insana herşey yakışırmı? Öykü'ye herşey yakışıyordu. Sarışın olsa o bile yakışırdı. Neyse elleri minicik. Ayaklarıda minicik. Ben sevdiğimin herşeyini bilirim. 34 numara ayakkabı giyiyor benim miniğim :) Düz ama hafiften dalgalı çok güzel saçları var. İnsanın sadece dokunarak huzur bulacağı saçları.. Kusursuz suratında minicik ağzı ve burnu.. Elinin üstündede kırmızı kçük bi nokta var ne olduğunu henüz ikimizde bilmiyoruz :) Birazda kişilik özelliklerinden bahsedeyim. O da benim gibi yalandan ve yalancıdan nefret eder. Sinirlendiğinde gözü hiç birşeyi görmez. Ağzına geleni söyler. Hani gören taş kalplinin teki sanar. Ama tam tersine öyle değil. Hani o sizi 5 dakika önce kıran Öykü gönlünüzü öyle bir alırki bütün herşeyi unutursunuz. Yufka gibi bir kalbi var. Küs kalmaya bile dayanamaz. Hani kızların tripleri vardır ya ilk mesajı erkek atsın falan. İnanmazsınız ama Öykü'de hiç öyle bir şey yoktu. Hani bizim ağzımızda tam harbi kızdı. Yeri geldiğinde çok çocukca olduğu oluyordu ama yeri geldiğindede 30 yaşında bir insanın altından kalkamayacağı kararları 5 saniyede alıverirdi. Öyle merhametliydiki. Düşmanının bile kötülüğünü düşündüğünü görmedim. Eğlencelidir Öykü. Kafa dengini bulunca yapıştırır makarayı çekinmez. Hep güler. Sanki Allah bu kirli dünyamızı aydınlığa kavuştursun diye Öyküye mükkemmmel bir gülüş vermişti ve Öykü bunu esirgemiyordu. Hani makaradır eğlencelidir dedim ama Öykü'nün güvenini kazanmak deveye hendek atlatmaktan daha zordur emin olabilirsiniz. Kendi kolay kolay güvenmez ama insanlara çok kolay güven verebilen bir yapısı var. Çünkü yalan söylemez ve aldatmaz. Çocukca olduğundan dolayıda içinde kötülük yoktur. Zaten içi kötü olan birinin yüzü ne kadar güzel olabilirki? Ama Öykü'nün yüzüde içi gibi çok güzeldi. Öykü çok güçlüdür. Hani öyle sen olmadan yaşayamam falan demez. Unutamayacağı ve vazgeçemeyeceği bi şeyde yoktur. Allah'tan başka hiç birşeyden korkmaz. Ama dedimya yufka gibi kalbi var diye. En ufak gördüğümüz sorunları bile günlere düşünüp canını sıkabilir. Çok takarsa kafayı, göz yaşlarına hakim olamaz. Ve ağlarken gözlyaşlarını kimsenin silmesine izin vermez ben müstesna :) Öykü çok değer verir. Ama bunu onunlayken anlayamazsın. Çünkü insanların çok değer gördükten sonra değiştiğini bilir ve verdiği değeri bu yüzden belli etmez. Hani yanınızda Öykü gibi biri olsun hiç arkanıza bakmassınız bir ömür. Çünkü ne güveninizi boşa çıkarır ne de Öykü varken size bir zarar gelebilir.. Ve Öykü eğer gerçekten severse sizi annenizden bile kıskanır.. Öykü yüzünden üzüldüğüm ağladığım oldu. Ama hakkını yemeyeyim. Hiç bir zaman bilerek beni üzecek bişey yapmadı. Şu kıskandırma olaylarını saymazsak. Çok mutlu anlarımda oldu Öykü'yle. Yeri geldi beni kahkalara boğdu. Yeri geldi mutluluktan ağlattı. Yeri geldi dünyanın en mutlu insanı yaptı beni. Hani o yufka gibi kalbini beni sevmediği zamanlarda bile kanıtladı. Hastalandığım zaman kızardı. Hep sıkı giyinmemi meyve yememi tembihlerdi. Unutamayacağım bi şey daha yapmıştı. Omuzlarım ağrıyordu. Havlu ısıtıp omuzlarıma koymuştu. İlerleyen bölümlerde anlatıcam.. Anlayacağınız yeri sadece arkadaş ve sevgili değildi Öykü benim için. Yerim geldiğinde annem gibide koruyup kolladığı beni düşündüğü oldu.. Öykü insanın hayallerini süsleyen biri. Öykü'ye aşık olmamış biri, Öykü'nün sevgisini kazanmamış aşkı tamamen yaşamamış demektir. Benim için aşk 4 harften ibaretti. (ÖYKÜ) Ben Öykü'yü deli gibi sevdim. Sırıl sıklam aşkı onda yaşadım. Şimdi diyeceksiniz ki memlekette kızmı yok? He onada bi cevap vereyim. Memlekette kızdan bol bişey yok. Ama kaç tanesi 1 Öykü edebilirdiki? Veya hangisini Öykü kadar sevebilirdimki? Zaten eğer Öykü'den sonra birini Öykü'den daha çok seveceğimi bilsem hiç düşünmez bi kalemde silerdim. Ama öyle değil işte. Birini görürsünüz ve o sizi hayatınızın aşkı olur. Bir daha kimseyi öyle sevemezsiniz. He işte benim için o kişi Öykü. Farkettimde ben kimseye anlatmadıklarımı buraya yazdım. İnsallah Öykü'ye aşık olan çıkmaz bu yazıdan sonra :D Şaka yapıyorum tabi. Kimsenin duygularına engel olamam. Herkes herkese aşık olabilir. Ama söz konusu Öykü'yse çok can yakarım ve herşeyimi feda edebilirim. Hiçte pişman olmam. Öykü söz konusuyken yaptığım hiç birşeyden pişman olmadımki. O başkalarını giderken, beni istemezken bile pişman olmadım. En sevdiğim için yapmıycamda bu şeyleri kim için yapıcamki? Öykü'ye dokunmaya kıyamazdım. Hiç öpmemiştim bile. Ömer Lütfi Mete'nin Gülce adlı şiirindede söylediği gibi; Ateşten, kalleşten, mızrakla gürzden, Dabbetülarzdan, deccalden, yedi düvelden korku nedir bilmeyen ben tirtir titriyorum Öykü'den, nutkum tutuluyor, ürperiyorum. Ya ona dokunduğumda yanlış anlarsa beni diye.. Siz bilirmisiniz sevdiğiniz insanı deli gibi öpmek isteyipte öpmeye kıyamamak ne demektir? Hoş gerçi öpsemde doyamazdımda neyse. Öykü konusurken sadece gözlerine ve dudaklarına bakardım. Öyle güzeldiki.. Hiç cesaret edemedim onu öpmeye. Öpersem sevmediğimi düşünürdü. Hem öyle hemen öpersem diğerlerinden ne farkı kalırdıki? Öykü'yü ben yüreğimle seviyordum. Öpmek gibide bir çabam hiç bir zaman olmadı. Hem Öykü'de öyle sıradan kızlar gibi değildir. Kimseyi öpmemiş bugüne kadar, kimseyede kendini öptürmemiş. Arkadasından laf söyleyelerin çoğu kıskançlığından yalan yanlış uydurmalar ypamış olabilirler ama benim Öykü'm bi tanedir. Neyse. Ben herşeye sabrettim. Öykü'nün vefasız olduğunuda düşündüm bazen. Artık dayanamayacağımı düşündüğüm anlar oldu. Hep kendimi terkettim. Üstelik herşeyimi alarak terkederdim kendimi. Tabağımda bıraktığım son lokmayı, muslukta akan suyumu, lambamda boşluğu aydınlatan ışığımı.. Artık dayanamıyorum vefasızsın gidiyorum.. Benim olan herşeyi alarak.. Belki kanatarak belki ağlatarak ama gidiyorum.. Çok şey istedim hiç bir şey istemeyerek.. Artık dayanamıyorum. Giderken en çok kendimi götürüyorum. Çöp dağlarından kendine gelecek kurulmaz. Giderken yıldızlarımı, güneşlerimi götürüyorum. Sana hiç anlatmadımmı bunları? Bir gün giderim demedimmi? Kışın bahara, baharım yazıma karışmadımı? en olmadık yerde ağlamadımmı? Daha nasıl haber verebilirdim ki gideceğimi sana? Kış olurmuyum sence kış gibi yaz olurmuyum sence yaz gibi? Hani şiirler yazardım ya sana sevmezdin.. En çok ben oldum kendim ama sen nerdesin? Ben her gün gidiyordum kendimden sen farkında değil. İstesemde belli edemiyordum sevgimi. Ben gittiğimde uykularından olduğun geceler olacak, kuruycaksın belkide. Beni ben olaktan çıkardınya sende çıkacaksın sen olmaktan.. Birlikte yok olucaz belkide.. Ben hep kendimden gideyim ama hep seninle tüm acılarıma ragmen kalayım. Bazı kadınlar ömre bedeldir. Sende öylesin derdim Öykü için hep kendi kendime.. Söyledimya Öykü sevmez şiiri. Düz konuşur, lafı asla dolandırmaz. İyimidir kötümüdür bilemem.. Neyse günler geçiyordu. Hiç bişey düşünmeden Öykü'mleydim. Hani ben hep düşünürdüm ya Öykü'yle olursam herşey yolunda gider diye. İşte herşey öyle toz pembe olmuyormuş bunu anladım..

Kış GüneşiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin