4.~YÜZLEŞME~

98 6 15
                                    


İlkay Akkaya - Hadi Git: https://youtu.be/mJukgV41DJQ

"Sevenler en sonunda bir yerlerde buluşmaz
Onlar en başından beri birbirlerinin içindedirler."

O an içimdeki fırtına yeniden yelken açtı. Yüzünde buğday renginin yoğun olduğu kaşlarıysa elaya çalan gözlerinin hizasında yer alan burun çizgileriyle aynı yönde m şeklini andıran pembemsi dudaklarının bir nim tebessüm ile masumiyetin ta kendisi gibiydi.

ARAS
Karşısında dik omuzlara dökülen gözleriyle aynı rengi anımsatan efsunkâr saçları ahu gözlerinde ateşin renginin arasın gözlerine çarpması adeta lal ü ebkem halindeydi. Aras sandalyesini geriye çekerek ayağa kalktı, sempatik ses tonuyla buyurun oturun lütfen kusura bakmayın böyle karşılaşmak istemezdim. Fakat bildiğiniz üzere sizlere karşı çok mahcubum diyerek masaya davet etti. Gözlerini arasın gözlerine dikti .Çok sinirliydi sesi titriyor elleri kırmızının ahengindeydi kendini sıkarak sesini hafif kısık biraz yüksek bir şekilde, bu ne hadsizlik siz kendinizi ne zannediyorsunuz! benimle görüşmeye cesaret edecek kadar cüretkârsınız dedi. Aras ise üslubunu bozmadan , bariton ses tonuyla, sakin olun , Size kendimi açıklamama izin verin lütfen .Oturun bir dinleyin sonrada istediğiniz yere gidersiniz. Bakın zaten beni dinlemeden sizi bırakmam. Biliyor musunuz beril hanım, yıllar, insanda iki birikimin oluşmasını hızlandırır. Birincisi, karın bölgesindeki yağlar; ikincisi, beyinde düşüncelerin etrafına örülen önyargı duvarları, genelde insanlar birincisi için savaşmayı tercih etmişlerdir oysa sizin aklı selim  bir hanımefendi olduğunuzu düşünerekten anlayışla karşılayacağınızı umuyorum . Lütfen oturur musunuz? Beril ikna olmamıştı ama daha fazla uzatmamak bir an önce gitmek için sert yüz ifadesiyle masaya oturdu. Sessizce arası dinledi. Aras Konuşmaya başladı sempatik cümlelerle ince mimikleriyle, bakın Beril Hanım söze nasıl gireceğimi bilmiyorum sizin karşınızda son derece bittabi olarak konuşmak istiyorum. Öncelikle olanlar yüzünden çok utanç ve hüzün içindeyim. Bunca yıllık saygın bir iş adamıyım. İnanın bana böyle acı bir olayla karşılaşmadım. Biliyorum size ne dersem diyeyim acınız dinmeyecek sizinle neden konuşmak istediğime gelince vicdanen çok rahatsız ve bedbaht durumda olduğumu kendimce belirtmek istedim. Biliyorum hiçbir şeyi düzeltemem bu duyguları yaşamamda sizi rahatlatmayacak fakat bu acı olaya bigâne kalmamak ve bu acıyı unutmadığımı size takdim etmek istedim. Elaya çalan gözlerinin ıslanmasıyla kendini ifade etmek istiyordu. Neden olduğunu nasıl hissettim bilmiyorum ama gözlerindeki uçurum ve dibi gördüm dalmıştım bir duruşumla sesiz hissettirmeden çırpındım. Konuşmalar karşısında berilin yüzünde gözlerinden damlayan boncuk boncuk yaşlarla kırmızının içinde beyaz teni kaybolmuştu. Karşımdaki adam gerçekten acı içinde miydi yoksa şaşalı masaların eşliği içerisinde sadece vicdanını mı dindiriyordu. Anlamakta zorluk içerisindeydim. benim tek bildiğimse daha fazla burada kalmak istemiyişimdi. İçimde sadece inanmamak vardı fevri bir şekilde gözlerimin kan kırmızısıyla elimi kaldırdım, yeter bu kadar konuşmanız bittiyse bir daha görüşmemek üzere gitmek istiyorum dedim. Ayağa kalktım onun ayağa kalkmasını beklemeden çıktım. Arkamdan , lütfen bekleyin diye bağırışını duydum. Arabam da yolda kalmıştı.

sonunda içimde ketumlaşan gözyaşlarımla nefes almadan koştum neredeydim bilmiyordum tek gördüğüm ıssız arazilerin ve arabaların durmadığı bir yerdeydim. Dizlerimin üstüne yığıldım Gökhan'dan sonra aileme içimdeki ateşi göstermemiştim bu gün ipler koptu .haykırıyordum, ağlıyordum ,yorgundum acılarımı saklamak istemiyordum...

Biraz sakinleşmiştim, içime bir ürperti girdi, bomboş olmuştum. Bir hafiflik içindeydim rahatlamıştım. Ayağa kalktım ellerimle göz yaşlarımı sildim, bu gün nasıl kötü bir gündü oysa, sabahın güneşi huzur vermişti tek başınaydım yanıma bir araba yaklaştı ürktüm ince sesiyle iyi misiniz diye sordu, benimle konuşan bu kişi bayandı. Tuttuğum nefesi bıraktım korkum hafiflemişti. Elinde cam şişede su vardı ikram etti içtim teşekkür ederim iyiyim. yolda kaldınız herhalde sizi gideceğiniz yere kadar eşlik edeyim diye sordu ,bende kabul ettim arabamın olduğu yere kadar getirdi. Tekrar teşekkür ettim .Bu zamanda böyle insanlar ne yazık ki çok az dedim. Arabama bindim üzerime bir halsizlik çöktü ellerimle direksiyona sarıldım Allah'ım ne zor gündü. Eve gidip dinlenmek istiyorum. Diye düşündüm bu halde gidemezdim o yüzden arkadaşlarım Hüma Afra ve Rüyanın kaldığı eve gittim.
kapıyı açtıklarında benim halimi görünce çok şaşırdılar, iyi gözükmüyordum içeri girdim, şimdiden söyleyeyim soru sormayın dedim. Afrayla Hüma aynı anda ama diye mırıldandılar ben ise konuşmalarını kestim. Rüya beni anlayanlardandı Hüma'yla Afraya göre daha sakin ve meraksızdı. Duş aldım üstümü değiştirdim kanepeye uzandım kızlar sıcak çikolata yapmışlardı. Hüma, Beril canısı ne oldu neyin var anlat? meraktan çatlayacağım,
Ayy! Yoksa biri taciz etmeye mi kalktı , yürü hemen polise gidelim, şikayetçi olalım dedi . Afra söze girdi, beril neden böyle tuhaf tuhaf bakıyorsun , hüma haklı , hadi hemen gidip şikayetçi olalım , kızım bakmasana şöyle ,bu gibi olaylarda ne yapacağımızı sen daha iyi biliyorsun.
Hüma, galiba şoka girdi ,o yüzden cevap veremiyor dedi.
Rüya,  kızlar ya geçin oturun şöyle , yine saçmalıyorsunuz!.

Beril ; kızlar yok öyle bir şey kimse taciz falan etmedi beni , lütfen sakin olun ve daha fazla soru sormayın lütfen!.

Afra,  canım benim  ne oldu anlat hadi ,bak eğer anlatmazsan susmam.
Rüya, şımarıklık yapmayın, kız bir kendine gelsin önce. Beril bu dostlara sahip olduğu için çok şanslıydı , şuan karşısında hüma ve afra meraktan çatlıyorlardı, rüya bizden bir iki yaş daha küçük olmasına rağmen en aklı selim olanıydı, hüma ve afra çok çılgın ve meraklı, ve bazende çocuksu yapıları vardı. Ama bu halleri sadece bizlere özeldi herkesle pek samimi olmazlardı. Dışarıdan soğuk bir yapıya sahipmiş gibi görünürlerdi.
Tamam kızlar anlatacağım ama soru sormak yok. Sadece dinleyeceksiniz, hüma ve afra zor olsa da kabullendiler. Beril bugün olanları anlattı. Kızlar şok olmuştu.
Evin içinde şimdi sessizlik hakimdi, Sessizliği hüma bozdu, aman hadi bu kötü ruh halinden sıyrılalım ne kadar sıkıcısınız hadi dışarı çıkalım, önce sahile gidip iyotlu deniz kokusunu çekelim sonrada kafamıza göre gezeriz ha?
Afra evet bencede öyle yapalım , süper bir fikir diye destekledi. Beril, kızlar hiç halim yok bu gece beni es geçin uyumak istiyorum Dedi. kızlarda ısrarcı olmadan kabul ettiler.Rüya Tamam o zaman güzel bir film izleyelim dedi hepsi bu fikri onayladılar , dram ağırlıklı bir film açtılar , hint filmiydi. Filmin adı sanam teri kasam, tam oturmuş film izlerken zil çaldı. Kızlar zilin çalmasıyla birbirlerine bakakaldılar...

"Tablomuz resmimiz tamam kimse eksik kimse fazla değil bir sensin.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~
Koca koca yangınlara kafa tutarsın da göğsündeki mumu söndürmeye gücün yetmez.

İYİ OKUMALAR . GÜZEL YORUM VE OYLARINIZI BEKLİYORUM.😍

🌸Misal-i  Muhabbet 🌸Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin