🌸Misal-i Muhabbet 🌸

☆8☆ GECESEFASI

                                           

Sevmek onunla eğlenmek miydi yoksa onula bir ömür boyu yaşlanmak mıydı?

Elmas gecenin vaktinde terasta oturmuş hüzünlü ve ağlamaklı haliyle düşünüyordu. Neriman yanına geldi, oturdu konuşmaya başladı.

Neriman: Son bir haftadır Berili iyi görmüyorum, sana sorsam sende aynı durumdasın, ikinizde belli etmemeye çalışıyorsunuz fakat ben her şeyin farkındayım. Ne oldu böyle neler oldu anlat lütfen arkadaşım çok fazla üzülüp içine atıyorsun.

Elmas: Önce biraz sesiz kaldı sonra anlatmaya başladı Neriman bundan bir hafta önce ne olmadı ki, panayır gününde aslında bende gittim ama kimseye söyleyemedim. Kızımı yanında da genç bir adamla yan yana gördüm, gözlerinde aşklarını gördüm mutlu oldum aslında ama ta ki kim olduğunu öğrenene kadar o kişi Aras Behramoğlu’ydu sonrasında zaten kızımla ilk defa çok ağır konuştum.

Neriman: Elmas bana her şeyi düzgünce anlatır mısın hiçbir şey anlamadım üstü kapalı konuşma lütfen!

Elmas anlatmamakta ısrarcıydı ve susuyordu, susmakta ta da kararlıydı. Bir hafta önce yaşananlar sergüzeştli  bir o kadar da  trajedikti . Kızlar yorgun bir şekilde eve gelip uzandılar kanepelere hepsi çok yorgundu. Beril in telefonun şarjı bitmiş ve telefonunu şarja taktı sabah hepsi güzelce uyandılar duş alıp ve kahvaltı yaptılar Elmas arası araştırmıştı. Araştırma sonucunda şok geçirmişti kesik kesik geçmişini hatırlıyor ve kalbini tutuyordu su almak üzere mutfağa gitti derken dizlerinin üzerine yığıldı kalbini tutarak bayıldı. Bu sesleri duyan acar hemen mutfağa koştu annesini baygın görünce hemen ambulansı aradı hastaneye giderken ablasına da haber verdi hastaneye gittiklerini annesinin biraz rahatsız olduğunu söyledi telaşlıydı.  Beril ve kızlar hemen hastaneye gittiler elmas geçmişte çok riskli kalp ameliyatı olmuş buna bağlı olarak kalp spazmı geçirmişti doktorlar hemen müdahale ederek tedavisi için biraz burada misafir olacaklarını söyledi annelerini gayet iyi olduğunu belirti bunun üzerine çocukları da biraz rahatlamıştı elmas normal odaya alındı çocukları yanına girdi gözlerini açtı ben iyiyim sakın korkmayın kuzularım diyerek hafif tebessüm etti elmas gün geçtikçe iyi oluyordu bu sırada açarın önemli Konferanslara katılması kariyeri açısından önemliydi ama annesi bu haldeyken gitmeyeceğini söyledi beril bunu duyunca hemen olaya müdahale etti.

Beril: Ne demek gitmeyeceğini söylüyorsun çabuk git hazırlan ben burada annemle kalırım nasıl olsa bu gün eve geçeceğiz biz iyiyiz hadi çabuk ol git yoksa anneme söylerim.

Acar: Tamam abla gideceğim tamam.

Beril ve elmas da eve geldiler elmas berille konuşması gerektiğini söyledi beril ise önce ilaçlarını içmesini daha sonra konuşacağını dile getirdi.

Elmas: sert yüz ifadesiyle İlaçlarımı içtim şimdi konuşabilir miyim. Kızım öncelikle seni bir konuda uyarmak istiyorum bu benim en doğal hakım bir daha senin o adamla görüşmeni istemiyorum yani Aras’la görüşmek yok sakın konuşmaya kalkışma henüz sözümü bitirmedim onu hayatından uzaklaştır Gökhan için bunu yap o onun sebebi oldu bir oğlum gitti diğer çocuklarımın sebebi olmasını istemiyorum.

Beril: Âmâ anne bu yanlış olmaz mı onu böyle cezalandıramayız bu haddimiz değil.

Elmas: bak kızım neyin yanlış neyin doğru olduğunu ben gayet iyi biliyorum bana sakın hayat konuşması yapmaya kalkışma ben bir öğretmenim hayatım insanlara bir şeyler öğreterek geçti insan sarrafı oldum artık bu yüzden bu konuşma bitmiştir son sözüm budur hayatından çıkaracaksın.
Beril olaylar karşısında şaşkın mutsuz ve çaresizdir bu çaresizliğin ardından telefona gelen mesaj işleri daha da çözülmezliğe sokmuştu Aras tan mesaj vardı akşam konum attığı yerde buluşacağını istemişti beril annesinin söylediği sözler karşısında ne yapacağını bilmiyordu ona karşı gelemezdi onun dediğini yapmak zorundaydı akşam oldu beril olmasını istemiyordu onu incitecekti ama buna mecbur kalmıştı annesinin ilaçlarını verdi yatağına uzandırdı ve çıkacağını söyledi annesi berile bakarak sakın kızım sakın bugün bittir beril çaresiz bir şekilde arkasını döndü odadan çıktı üstünü değiştirdi arabasının anahtarını alarak attığı konuma doğru yola koyuldu vardığında ayağı ulaşmak istemiyordu kalbi izin vermiyordu ama mantığı bunu gerektirecekti yavaş yavaş yürüyordu denizin gökyüzüyle buluştuğu yerdeydi gecenin en güzel yeri sahildeydi birbirinden güzel çiçek kokularıyla iç içe olduğu bu yer Berille Arasın hikâyesinin başlamadan bitişiydi akasya çiçeği ve gecesefası vardı çiçek kokularından rüzgârında hafif soğuttuğu güzel manzara berilin hoşuna gitmişti gökyüzünde uçuşan dilek balonları ortama ışık vermişti. Gözleri arası arıyordu acaba neredeydi merak ediyordu arkadan Aras geldin diyerek seslendi beril arkasını döndü Aras ona yavaş yavaş ilerliyordu önünde durdu.