Kapkaranlık bir dünyaya gözlerini açtılar, ama onlar ya karanlıktan korkuyorsa. İnsanlar onları kendi karanlıklarına çekmek istiyor. Onlarda bu karanlıktan aydınlığa geçmek istiyor. Ama diğerlerinin karanlığından korkarken ya kendi karanlıklarında b...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(...)
Annabell'in bin bir lezzetten fasulyelerebayıldığını biliyordu ve bu yüzden bu şekerlemeleri istemişti. Sirius bir oyun oynamak istediğini söylemiş ve kısa zamada oyuna başlamışlardı. Herkes bir fasulye çekicek ve yiyecekti. Paketteki son fasulye bitene kadar en fazla güzel çeşitten yiyen kazanacak ve en fazla kötü tadlı olanlardan yiyen kaybedecekti. En sonunda kazanan kaybedenin bir gün boyunca istediğini yapacaktı.
____
İlk çeken Myra olmuştu. Ağzına dolan Tarçın tadıyla yüzünü buruşturdu. Kötü bir başlangıç yapmıştı. Şanssızlığına hayıflanırken paketi Annabell'e uzattı. Annabell heyecanla pakete uzandı. Gözünü kapatıp başını havaya dikerken eline aldığı bir fasuleyi ağzına attı. Ancak bu hali uzun sürmemişti.
Ağzına dolan karabiber tadıyla anında yüzünü buruşturmuştu. Sirius, iki kızın haline gülerek Annabell'in uzattığı paketi eline alarak bir tane çekti. Hiç düşünmeden ağzına atarken bugün şanslı gününde olmayı diliyordu. Ağzına dolan muz tadıyla gülümserken bugün kesinlikle şanslı gününde olduğunu düşünüyordu.
Sonrasında sıralama şu şekildeydi; Myra 2 çilek, 4 kulak kiri, 3 sabun ve 1 kiraz. Annabell 3 karpuz, 2 kusmuk, 4 çilek ve 1 çimen. Sirius ise 1 sabun, 2 karpuz, 3 kusmuk ve 4 tarçın.
Oyunun sonunda Annabell kazanmış ve Sirius kaybetmişti. Ne kadar Annabell'in Felix Felicis içtiğinden şüphelense de, bu düşünceyi hemen kafasından uzaklaştırmıştı. Ona güveniyordu, hile yapmadığından emindi. Ancak emin olmaması gerektiği tek konu, Annabell'in ondan kolay şeyler istemesiydi. Annabell biraz düşündükten sonra yüzünde yavaş yavaş şeytani bir gülümseme oluşmaya başladı. Sirius, Annabell'in yüzünde ki şeytani gülümsemeyi görünce az da olsa korktu. Annabell sırıtarak Sirius'a döndü ve aklındaki fikri söyledi. "Bir yerden bir Gryffindor bayrağı bul sonra o bayrağı Bay ve Bayan Black'in odasına as" dedi.
Sirius sırıtarak "gerçekten sadece bunu mu bulabildin Annabell, sen yeter ki iste hemen yaparım" dedi ve Annabell'in yanağından makas alıp yerinden kalktı. Sirius odada dönüp dururken Gryffindor bayrağını nereden bulabileceğini düşünüyordu. Myra ise o arada bir Sirius'a bir Annabell'e bakarak sırıtıyordu. Sirius sonunda olduğu yerde dönmeyi bıraktı ve kızlara dönüp "Acaba bir Gryffindor bayrağı bulmam da bana yardım etmeyi düşünüyor musunuz?" dedi. Myra, Sirius'a cevaben "Sirius canım kardeşim acaba Black malikanesinde bir Gryffindor bayrağının ne işi olur, o yüzden hiç boşuna burda arama. Ben nereden bulacağımızı iyi biliyorum." dedi ve yerinden kalktı Annabell'e dönüp "Annabell senin de gelmen gerekiyor, Sirius sen burada kal biz birazdan geliriz." dediğinde Sirius onu kafasını sallayarak onayladı.
