ATEŞ GÖZLÜM 22

667 27 6
                                    

 ATEŞ GÖZLÜM 21'DEN ALINTI ;

Bir anda gülmeyi bırakmıştı. Merve Mert bir yere odaklanmışlardı. Bu durum benim duygularımı düşüncelerimi birbirine karıştırmıştı. Heyecanlanmıştım korkmuştum. Arkama bakmaya korkuyordum bir yanım hemen dönmemi istiyordu. Kavuşacakmıydım sevdiğim adama ama neden gülmeyi bırakmışlardı ve odaklanmışlardı ki yoksa gelen beklemediğimiz biri Selin olabilir miydi ?


BÖLÜM 22

Artık arkama bakmalıydı. Yüzleşmeliydim her kimse vampirler ayağı kalkmışlardı. Ne oluyordu yavaşça arkamı döndüm. Gözlerim sevdiğimi aradı ama o değildi. Selini düşünmüştüm o da değildi. Peki kimdi bu adam arkasından da arkadaşım Emre geliyordu. Vampirler neden ayağı kalmıştı. Davetliler zaten nişan bittiği için dağılıyorlardı. Mert ve Merve yanıma geldiler. Mert bu kurtların başı alfa demişti. Ne işi olabilirdi? Kim için geliyordu? Ne söyleycekti? Yine bir heryecan geldi ve önümüzde durdu. Emre'de arkasında Helena hanginiz? Dedi.

Benim demeye korkmuştum bir an ne olmuştu?

-benim. Dedim

- Demek Helena sensin. Dedi. Bir şey söylese artık keşke sessizce bekledim.

- Demek ormanda çoğu ağaca taşlara ismi yazılan sensin ha ? dedi. Ne demek istiyordu şimdi bu alfa.

- Ne demek istiyosunuz? Dedim.

-Kerem dedi. Dediği an gözlerim doldu ağlamak üzereydim ne olmuştu ona neden kurtların başı gelmişti?

-Kerem noldu Kereme nasıl? Nerede ? iyimi. Dedim .

-Kerem yasaklı bölgede Helena orada, ölmek için orada yaşıyor. Ve unutamadığı çok sevdiği kişinin bütün ormana adını yazıyor.

Sevdiğimi bulmuştum. En azından yaşıyordu. Onu bulmalıydım hemde hemen hiç vakit kaybetmeden beni öldüğüm sandığı için ölmek için yaşıyordu orada geç kalmamalıydım.

-Neredee bu orman? Gitmek istiyorum hemen heemen . dedim

-Sandığın gibi bir orman değil. Bence hiç girilmemesi gereken bir yer.

- ben gideceğim söyleyin bu ormanın yerini. Dedim

- Ah Helena oraya tek başına gidip sende mi ölmek istiyorsun? En azından yanına birkaç arkadaşını almalısın dediğim gibi tehlikeli yasak bölge. Dedi sustu. Mert ve Merve hemen biz geliyoruz Helena seninle dedi. Emre bende seninleyim dedi.

-Hadi Helena seni anladım. Keremi kurtarmak çok istiyorsun ama arkadaşlarını kaybetme ihtimalin emin ol çok yüksek vampir olmalarının önemi yok orada sandığınız gibi bir orman değil. Yani Helena az kişi ile git bütün sevdiklerini bir kişi için kaybetme derim. Size bir gün müddet düşünün özellikle sen Helena iyi düşün kazanmak için birini çok kişi kaybetmeyi göze alabilecekmisin? Benden bu kadar en fazla sana bu kadar yardımcı olabilirim. Şimdi görüşürüz. Dedi. Ve yavaş adımlarla kapıdan çıktı. Gözümden yaş akmıştı. Benim onu kurtarmam gerekiyordu. Geç kalmam gerekiyordu ölebilirdii bir gün bile riskti arkadaşlarımın hayatlarını riske atmak onları riske atamazdım dimi? Mert Merve yeni nişanlı birine bişey olsa ben ne yapardım? Emre yi de kendim için riske atamazdım. Mert ağlama hepimiz birlikte olucaz ve onu oradan çıkartıcaz kurtarıcaz diyordu. Konuşmuyordum sakin bir halde salondan çıktım. Taksiye binip eve geldim. Odama çıktım. Kendimi yatağa attım ve düşüncelere dalmaya devam ettim. Evet kesinlikle yalnız gitmeye kararlıydım. Gelmeyecektiler izin vermeyecektim gelmek isteyeceklerdi. Ama buna fırsat vermeyecektim hemen hazırlanmam gerekiyordu. Evimin tavan arasına çıkmıştım. Ok ve yayımı aldım. Onlar benim için çok önemliydi. Bütün oklarımı aldım. Arabama koymustum. Sürücü koltuğuna geçmiştim ,kulaklığımı kulağıma takıp, Emreyi aradım. Nerede olduğunu öğrendim. Keremlerin evde olduğunu öğrendim son gaz onların eve gittim. Arabayı park ettim. Kapıya gidip zili çaldım ve kapı açıldı,hepsi salonda oturuyorlardı,hepsi meraklı gözlerle bana bakıyorlardı. Mert ;

-hazırlıkları yapalım yarın yola çıkmalıyız ama hangi yasaklı orman olduğunu bilmiyoruz. Herkes sessizdi , Emrenin yerini bildiğini düşünüyordum çünkü bir şey saklıyor gibiydi. Arkadaşımı tanıyordum hislerimde yanılmazdım..

Mert ve merve hazırlık yapmak için gitmişlerdi Emreyle kalmıştım işte tam zamanıydı , öğrenmeliyim... Ama Emre benden gözlerini kaçırıyordu...

-Emre dedim

-E-efendim dedi.

-heyecanlanıp kekelemişti,biranda Kerem nerede demiştim.

-bilmiyorum ,demişti

-bildiğini biliyorum Emre

-evet Helena fakat yanlış karar verip gitmenden tek başına iş yapmandan korkuyorum ve yerini alfamız yarın söyleyeceği için söylememem gerekiyor...

Uzun süre yalvarışlarım sonunda tek başıma karar almayacağıma ikna edip söylettirmiştim...

-GRADON ORMANLARI o ismi duyunca adından belliydi ne kadar ürkütücü olduğu ,sevdiğimi kaybedemezdim ,en kısa zamanda gitmeliydim. Şafak vaktinde yola çıkacaktım ,arkamda bir mektup bırakarak.

Mektubumda yazanlar;

Değerli arkadaşlarım:

Sizler uyurken ben çoktan gitmiş olacağım. Nereye olduğunu sormayın çünkü gitmeden önce alfa ile konuşmuş olacağım size yerini söylememesi konusunda, sizi tehlikeye atamazdım beni orada neler bekleyeceğini bilmiyordum sizden birine bir şey olsa buna dayanamazdım umarım beni anlarsınız umarım Keremide alıp geri gelebiliriz. Sizleri çok seviyorum her zaman birbirinizi koruyup kollayın ,biz çok güzel bir aileyiz... tek isteğim yine sizlerde birlikte olmak.

Saat geç olduğu için mektubu görebilecekleri yere bıraktım. Arabaya binip alfanın yanına gittim. Onunlada konuştum. Anlaşmıştık. Cesaretli olduğumu söylemişti dikkatli olmam gerektiğini tuzakların çok tehlikeli olduğunu anlatmıştı. Sevgiğim için gidecektim. Ne olursa olsun gidecektim. Yolun açık olsun Helena dedi. Şafak vakti gelmişti. Yola çıkmıştım. Yolum uzundu saatlerce arabada gidiyordum. Korkuyordum ve heyecanlıydım aklımda bir sürü soru vardı. Keremi görebilecekmiydim. Karanlık bir yola girmiştim, yol dardı , kayalıklar vardı ve büyük sık sık olan ağaçlar arabayı bir anda durdurdum. Araba ile buraya kadardı. Daha burdan gerisini araba gidemezdi. Arabadan indim yayımı ve oklarımı sırtıma geçirip yürümeye başladım işte başlamıştık. Ona ve bana bir şey olmadan onu bulabilecekmiydim. Nereyi arayacaktım. Başımın üstünden atmaca geçti. O da neydi çarpacaktı. Başımı eğmiştim. Saatlerdir yürüyordum. Dinlenmek için durdum ağaçtaki yazıyla karşılaşmıştım. Koşarak ağacın yanına gittim. Helena yazıyordu heyecanlanmıştım gözlerim dolmuştu. Yaklaşıyordum sevdiğime çok özlemiştim. Gözlerim kapanmıştı ağacın dibinde uyuya kalmıştım. Kaç saat uyuduğumu bilmiyorum. Gözümü açtım,ayağı kalktım. Ağacın orada çok garip bir şey vardı ve üstüme doğru geliyordu bana saldıracaktı. Okumu yaya yerleştirdim ve gerdim saldıracağı sıra oku bıraktım ve yere yığıldı burada durmamalıydım başka şeylerde gelmeden gitmeliydim. Hızı adımlarla ilerlemeye başladım. Karşımdaki iki çift göz ile karşılaştım. Korktuğumu hissediyordum.

Bu bölümünde sonuna geldik.

Acaba Helena'nın karşısındaki neydi ? Helena'yı daha neler bekliyordu. İlerleyen bölümlerde göreceğiz ve beğenin ve yorumlayın sizin fikirlerinizide bekliyorum :)

ATEŞ GÖZLÜMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin