HERKESE MERHABAA!
Biliyorum çok uzun zamandır yoktum ve hepinizi çok çok özledim! Nasılsınız, iyi misiniz? Umarım iyisinizdir ve hayatınız güzel geçiyordur. Bolca yorum istiyorum. Lütfen 💞Yeşil orblarının önünde derin bir buğu oluşmaya başlamıştı. Aklında uçuşan duygulara yetişemiyordu ve bedeninin titremesine engel olamıyordu. Zaman durmuştu, Harry sadece Louis'ye bakıyordu.
Dayanılmaz mavileri donuktu, bir buz gibi. Küçük olanın elleri de öyleydi, korkuyordu. Yaralı boğazından bir tükürük aşağı doğru bir yol aldı ve minik bir ses odada yankılandı.
Hiçbir şey diyemedi bukleli olan, diyemezdi de zaten. Mavilerin sahibi acıyla zümrütleri çalana baktı. Dünya durmuştu ve sadece onlar vardı kırık zamanın ulaşılmazlığında.
Stresten buz kesen ellerini kavradı Louis. Morarmış parmak uçlarına minik minik öpücükler kondurdu. "Halledeceğim," dedi bu sefer Louis. Harry, inandı. Louis ne dese gözünü yumar ağzını açar, inanırdı.
Gözlerini açıp kapadı onaylamak için fakat bu hareketi gözünden bir damla yaşın düşmesine sebebiyet verdi. Konuşmayarak roman yazıyordu, bir şeyler anlatıyordu ve Louis bunu anlıyordu.
Kurumuş dudaklarında yaşlı bir gülümseme belirdi. Nasıl bu denli canı acıyordu, bilmiyordu ama gitmesin istiyordu, hep onunla kalsın.
"Bak ne yapalım biliyor musun? Seni lunaparka götüreyim, oyuncaklara falan bineriz sonra da yemek yeriz, hm?" Ortamı neşelendirmek istercesine şakımıştı Louis. Harry hafifçe gülse de başını olumsuz anlamda salladı.
Güzelim kahvaltıları da berbat olmuştu. Louis bozulduğunu belirtmemek için gülümsemeye devam etti. "Neden güzelim? Yorgun musun yoksa?" Harry yine başını olumsuz anlamda salladı.
"Harry.. Halledeceğim güzelim, seni bırakmayacağım." Harry telefonunu çıkardı bu sırada ve hızlıca bir şeyler yazmaya başladı.
"Benim yüzümden ailenle aranın bozulmasını istemiyorum. Lütfen onların istediğini yap." Louis yazdığını okuyunca yavaşça sinirlenmeye başlamıştı. Ne diyordu bu çocuk?
"Benim mutluluğum sensin, o evleneceğim kız değil. Para, şöhret, ün hiçbiri umrumda değil. 18 senedir paradan kaçmak için her şeyi yaptım. Hayallerime bu kadar ulaşmışken sırf ailem istiyor diye ilgimin bile olmadığı cinsiyetten biriyle evlenip çocuk yapacak değilim." Harry'nin solgun ellerini tutarken hararetli hararetli konuşuyordu.
Biraz daha sakinleşmişti ikisi de birkaç dakikanın ardından. Daha iyiydiler. Harry'nin ağlaması durmuş, sadece kurumuş gözyaşları vardı. Louis ise birkaç telefon görüşmesi yapmıştı.
"Bunu yapmamalısın Harry, bana böyle bakmamalısın." Koşar adımlarla Harry'nin önünde diz çöktü ve ellerini elleri arasında aldı. "Sen bu hayatta gördüğüm en güzel lütufsun."
Harry utanarak bakışlarını kaçırdı. Louis de titriyordu. Korkuyordu, korkuyordular. "Tamam, sen nasıl istiyorsan öyle olsun." Harry'nin ilgisini bu sefer çekmişti işte, hızla bakışlarını Louis'ye çevirdi.
"Ne dersen o, nasıl mutlu olacaksan o." Harry yutkundu sessizce ve sadece gözlerine baktı. Konuşmak istese de konuşamadığından birçok şeyi biriktiriyordu içinde.
"Eğer gitmemi istiyorsan, evlenmemi istiyorsan hiçbir şey yapma." Zorlukla, büyük bir acıyla, yutkuna yutkuna söylemişti bu kelimeleri.
"Fakat; kalmamı, seninle olmamı, sana ait olmamı, hayatımı sana adamamı istiyorsan öp beni." Bunları da büyük bir heyecanla, tutkuyla, neşeyle söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mute Love / larry stylinson
FanficKonuşma engelli bir çocuğun okulun en popüler çocuğuna aşık oluşunun hikayesi. - 23.08.18