Hastaneler her zaman insanı huzursuz ve rahatsız hissettirir en azından benim açımdan bu hep böyleydi.
Yıllarım hastane koridorlarında yanlızlığın o en acımasız haliyle geçmişti ne kadar durmadan doktorların benim etrafımda olduğunu bilsem bile bu, kalabalık bir alanda kendinizi tek başınıza hissetmeniz gibi bir şey aslında onların gözünde siz sadece önemsiz bir şey gibi durursunuz.
Yine gecenin en karanlık zamanında uyanık bir şekilde boş boş yürüyorum bu sefer kabus yerine baş ağrısı uyutmamıştı vücudumun belirli yerlerinde olan deney izleri acınacak derecedeydi aslında kaçma isteğim sırf bu yüzden bile olabilir.
12 yıllık uğraşımın sonucunda çıkış şifresini öğrenebilmiştim şifreleri tek tek girip beklerken bu sefer doğru olması için dua ediyordum.
Ve evet!.. O tık sesi ve minik bir yeşil ışık ! Başarmıştım işte yıllar sonra burayı hiç dönmemek üzere terk edicek ve bir daha 10km yakınından bile geçmicektim
Loş bir şekilde aydınlatılan koridorlardan tüm hızımla geçiyordum burnuma gelen o güzel koku ile yüzümde yıllar sonra ufak bir gülümseme oluşmuştu yağmur yağdıktan sonra olan o mis gibi toprak kokusu
Duvara tırmanıp kendimi diğer alana attığım anda ellerimin acımasını bile umursamadan ormanlık alana kendimi attım
Artık yeni bir başlangıç vaktiydi
.
.
.
.
.
Evet, merhaba✋ farkındayım çok kısa bir bölüm ancak bu ilk bölüm olduğu için böyle sonraki bölümlerde daha da uzun olucak
Şimdilik bay bay 👋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angel Of Death
Science Fiction"Hayatımın en büyük hatasını bilmeden çoktan gerçekleştirmişim bile..."