Hatırlatma: Duvara tırmanıp kendimi diğer tarafa attığım anda ellerimin acısını bile umursamadan kendimi ormanlık alana attım
Artık yeni bir başlangıç vaktiydi
..........................................................
Ne zamandır koştuğumu bile bilmiyordum artık bacaklarımın bana ihanet etmesi ile dizlerimin üzerine çöktüm nefesimi düzenlemeye çalışırken yavaşça etrafıma bakındım her yer aynıydı geldiğim yeri bile unutmuştum
İçimdeki umutsuzluk bütün bedenimi sarmalarken son gücümüde kullanıp yavaşça ayağa kalktım eğer şimdi pes edersem sonumun kötü olacağını çok iyi biliyordum kaslarımın bana isyanını umursamadan adımlarımı daha da hızlandırdım bir kaç gündür ne bir şey yemiştim ne de ilaçlarımı almıştım bunun etkisiyle de bedenim zaten iyice yorgundu
İleride minik ışıkları görmem ile bütün gücümle bağırdım "yardım edin!" bağırmama rağmen sesim istediğim kadar güçlü çıkmamıştı gecenin karanlığında minik ışıklar daha da büyüyüp yaklaşırken aklıma gelen şeyle telaşa kapılmam bir olmuştu benim yapay ışığa alerjim vardı.
Gözlerimi kapayıp ışığın gelmesini engellemeye çalışmıştım ama pek başarılı olduğum söylenemezdi bilinç altıma inen siyah bir perde ile bedenim yavaşça yeri buldu duyduğum son ses ise birinin "orada birisi var!" diye bağırması olmuştu...................................................
Gözlerimi yavaşça aralayıp etrafıma bakındım artık ormanda değildim yattığım yataktan doğrulup odaya kısa bir göz gezdirdim odanın geneli eski antika şeylerle doluydu ve renk seçimi ise geneli koyu renklerdi
Ayağa kalktığımda başımın dönmesi ile geri dengem hafif bozulmuştu ama kısa sürede kendime gelip odadan çıktım ki çıktığım anda çıkmaz olaydım dedim çünkü burası aşırı büyük bir yerdi ! Büyük bir malikane yada eski olduğunuda işe katarsak
kale olmalıydı"Uyanmışsın"
Hızla sesin geldiği tarafa döndüm dağınık siyah saçları ve onlarla uyum sağlayan siyah gözleriyle bana bakıyordu
"Burası neresi"
Bir kaç adım bana attığında yerimden kıpırdamadan onun bana yaklaşmasını bekledim iki adım kala durup tam olarak gözlerimin içine baktı
" black castle "
Dediği şey ile "ha?" diye bir tepki vermiştim bu halime gülüp konuşmasına devam etti
"Sonra her şeyi öğreniceksin ama şimdilik dinlenmen lazım bu arada ben Roy "
"Angel "diyip kısa kestim onu umursamadan geniş ve büyük merdivenlerden inmeye başladığımda bıkkın bir nefes verip peşimden gelmeye başladı
" hep böyle misin?"
"Nasıl?"
"Umursamaz "
"Ne oldu beğenemedin mi ? "
Kahkaha attığında ona 'gerizekalı' diyen bakışlarımı gönderip sağa doğru yürümeye başladım burada beni tek başıma bıraksalar eminim kaybolur giderdim
"Hey Angel !"
"Ne var !?!?" ona bakmadan konuştuğumda bileğimden tutup beni kendisine çevirdi
"Beni sinirlendirmek istemessin "
"Hah! Asıl sen beni sinirlendirmek istemessin!"
Bileğimi tutan koluna dirseğimi geçirdiğimde ah' layarak bırakmıştı
"Benden uzak dur aptal adam ve ayrıca kendini bir şey sanmayı bırak çünkü çok sinir olmaya başladım"
Hırsla nereye gittiğimi bile bilmeden ilerlemeye başladığımda bana bağırarak söylediği cümle ile olduğum yerde kalakaldım o bunu nerden biliyordu?
.
.
.
.
Tekrar merhaba 👋 çok heyecanlı bir yerde kestim çünküüüü yazarınız maalesef ki gıcıklık yapmayı çok seviyor
Sizce Roy' un dediği şey ne olabilir ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angel Of Death
Science Fiction"Hayatımın en büyük hatasını bilmeden çoktan gerçekleştirmişim bile..."