don't leave me || ℓιsкooк₁

3.9

ağağa çıldırmakla meşgulüm!! Kitap 30K oldu tşk tşk tşk... Oy sayıları ne kadar memnun etmese de bölümlerin okunma sayıları çok iyi ve ayrıca bu bölüm çok hoşuma gitti. Kendimi ilk başlardakine göre geliştirmiş hissediyorum.

Teşekkürler iyi okumalaar...

'|°

"Dünyayı sarsan ve 4 kızdan oluşan Blackpink grubundan Lalisa Manoban'ın geçirdiği kazanın üstünden 9 ay geçmesine rağmen halâ dünyanın 1 numaralı dansçısı yerini kimseye kaptırmıyor! Kaza sonrası uyandıktan sonra bacakları yüzünden engelli hale gelmiş olan Lalisa, Dünyayı sarsan ERKEK GRUBU olan Bangtan'den sevgilisi olan Jeon Jungkook sayesinde engelini atlattı. Bu iki harika gruptan olan üyelerinin birlikteliği ve verdikleri momentler sayesinde dünyayı daha çok sarsmalarına neden oluyor!

Haberimize gelirsek, dün yapılan büyük ödül töreninde bu çiftimiz 1.lik ödülleri aldılar! Lalisa, mükemmel dansı sayesinde; Jeon Jungkook ise mükemmel sesi sayesinde kazandı..."

"Jimin orada çok yakışıklı değil miydi? Yani ne bileyim... Çok karizmatiik... Çok havalıı... Çok mükemmeeel... Çook-"

"Rose sus artık! Jimin, Jimin, Jimin, Jimin... Yeter! Bu kadar çok seviyorsan git de karşısına çıkıp söyle! Ayrıca şu televizyonu da kapatın artık başım şişti!" Jennie unnienin çığırmasıyla üçümüz de ağzımız açık şaşakalmıştık. Normalde bize bu kadar bağırmazdı. Son birkaç gündür de garip davranıyordu.

"Jennie, burda tek sen yaşamıyorsun. Dünya da senin etrafında dönmüyor. Bize bu kadar bağırmanı gerektirecek bir şey de yapmadık ve ilerde de zaten yapmayız. Rose'nin ne kadar duygusal olduğunu biliyorsun! Bakar mısın ona bir?!" Jisoo unniemiz yutkunup konuşmasına devam etmeden önce hepimiz Rose'ye dönmüştük. Rose'nin gözlerinden gözyaşları usul usul, yavaşça dökülüyordu.

"Son günlerde bir şey olduğunun farkında olmadığımızı mı sanıyorsun? Her ne yaşadıysan bunu bize püskürtemezsin. Biz burda sana yemek vermek, seni giydirmek gibi bir şey için mi duruyoruz?" Bir süre bekledi. Kimseden ses çıkmıyordu. "Ya ne olduysa anlat ve bize sığınmana izin verelim ya da git odana ne yapıyorsan orada yap." dedi ve arkasına yaslanıp gözlerini kapalı olan televizyona çevirdi.

Birkaç saniye kimse yerinden kıpırdamadı. Her zaman kahkalarla dolu olan bu ev, şuan derin bir sessizliğe bürünmüş ve ciddi bir ortam olmuştu.

Bir hıçkırık sesi duyuldu. Kaşlarımı çatarak Jennie unnieye baktım. Ağlıyordu... Ağladığını gördüğüm an gözlerim doldu. Tam sarılmak için ayağa kalkıyordum ki, Rose benden önce davranıp çoktan kollarını Jennie unnieye dolamıştı.

Gözlerimi Jisoo Unnieye çevirdiğimde gülümseyerek Jennie unnie ve Rose'ye bakıyordu. Kafasını bana çevirdiğinde bende ona gülümsedim ve sinsice bir işaret verdim. Anında anlamıştı ne yapmak istediğimizi zeki Unniem. İkimizde sessizce kalkıp ses çıkarmadan bir anda Rose ve Jennie'nin üstüne atladık.

Tekrar kahkalarla dolmuştu bu ev...

~'∞

Dördümüzde Jennie'nin yatağında oturmuş 5 dakikaya yakın bir zamandır Jennie'nin neler olduğunu anlatmasını bekliyorduk. Sessizce beklediğimizden cama vuran yağmur tanelerinin seslerini duyabiliyorduk.

"Ben... Ahh... Ben aşık oldum!"

"Ne?!" Evet... Bu bizim sesimizdi. İnce ve çığlık şeklinde çıkan bu ses benim, Rose'nin ve Jisoo'nundu. Jennie ise söylediği anda gözlerini ve kulaklarını sıkıca kapatmıştı. Çünkü muhtemelen bu tepkiyi vereceğimizi biliyordu.