Beyaz Benim Kaderim

&10&

Öncelikle hepinizden özür diliyorum ... Baya baya geç Kaldı yeni bölüm . Hem de baya Bir gecikti :) Ama uzun Bir bölüm yazdım ziyaretinde olaylar artık biraz Daha belirlenmeye başladı .

İyi okumalaaar :)

******

Yaklasik Bir saattir oturmuş konuşuyorduk piskoloğumla. Ama hep göster onun istedigi şeyler hakkında, yani benim hayatım. Artık merak ettiğim seyleri sormam gerekiyordu. Geceleri merak icinde uyumak göster gerçekten iyi Bir şey değil.

- Boyut Bir Şey sormak istiyorum Nilgün Hanım.

-Tabii, dinliyorum Meyracım

-Ama biraz özel bir konu. Yani size göre özel.

-Merak ettim şimdi. Neymiş bu bana göre özel olan sorun?

-Aslında bir hastanızla ilgili. Bu yüzden size özel dedim zaten.

-Hastamla Ilgili mi?

-Evet. Tamam biraz saçma gelebilir ama, hastanız Yalkın Ile Ilgili birkac merak ettiğim sorular var.

-Sorularına cevap vermeyi çok isterdim . Fakat hastamla Ilgili onu şey onunla benin aramda kalıyor Meyra.

-Sizi de anlıyorum ama göster gerçekten fazla bir şey sormayacağım.

-Pekala seni dinliyorum.

-Öncelikle bu Yalkın kim onu ​​merak ediyorum.

-Yalkın Akay. Ünlü iş adamı Mehmet Akay ve yönetmen Deniz Akay'ın oğlu. Belki tanırsın.

-Hayır tanımıyorun ama demek "hastaneyi satın alırım" derken ciddiymiş.

-Evet maalesef.

-Peki neden öyle biri piskolağa gelir ki? Yani yanlış anlamanızi istemem sizi yada mesleğinizi aşalamak anlamında söylemedim.

-Anladım ben senin ne demek istediğini. Paran olması sıkıntın veya dir derdin olmayacağı anlamına gelmiyor Meyracım.

-Peki Yalkın'ın ne gibi bir sıkıntısı var?

-Bu biraz özel oldu galiba?

-Bence Ookadar da özel sayılmaz. Mesela ben de kanserim bunu herkez biliyor aynı şey bence.

-Haklı olabilirsin. Tamam şöyle bir anlaşma yapalım seninle. Ben sadece sadece Yalkın'ın neden bana geldiğini söyleyeceğim ve bu konu burada kapanacak.

-Tamam öyle olsun bakalım.

-Yalkın bana geliyor daha doğrusu annesi ve babası tarafindan gönderiliyor çünkü intihar etmeye kalkışmış. Bunun bir daha tekrarlanmaması için ona yardım etmeye çalışıyorum fakat bu baya zor bir durum.

-İntihar mı etmiş? Siz ciddi misiniz? Peki neden intihar etmeye kalkışmış?

-Bu soru anlaşmamızı bozacağı için pas geçiyorum Meyracım.

-Tamam.

-Bugünlük Bu kadar yeter bence Meyra.

-Peki son bir soru sorabilir miyim?

-Evet?

-Yalkın'ın Randevu günleri saatleri ne zaman ? Bari bunu söyleyin, lütfen.

-Bunu söylemem de herhangi bir sıkıntı yok. Salı günü saat Iki Ile üç arasında, perşembe günü sabah saat sekiz Ile dokuz arasında buraya geliyor.

-Çok teşekkür ederim Nilgün Hanım. Iyi günler.

-İyi Günler Meyra görüşmek üzere.

**

Nilgün Hanımın odasından çıkıp kendi odama girdiğimde yatağıma yatmak yerine pencerenin önünde durup dışarıyı izlemeye başladım. Ama aklım hâlâ Yalkındaydı. İntihar etmiş olması aklımın ucundan bile geçmemişti. Neden böyle Bir şey yaptigini sorgulamak bize çok kolay gelebilir ama bir İnsanın duygularını, hislerini sorgulamak onlara kendimize göre anlamlar yüklemek çok büyük Bir yanlış.

Randevu saatlerini ve günlerini öğrenmem iyi olmuştu. Çunku ne jadar istemesemde ona teşekkür borcum vardı. Ne de olsa beni odama kadar taşımıştı. Ilk basta inanmamıştı ama sonradan yaptığı bu hareket ona teşekkür etmem gerektiğini gözler önüne sermişti.

Her pazartesi benden kan alıyorlardı. İki gün önce aldıklarına göre bugün günlerden çarşambaydı Yalkın'ın yarın randevusu vardı. Bakalım beni yarın neler bekliyor olacak ..

*

-Günaydın Meyra.

-Günaydın Emine Hanım da saat kaç?

-Saat Sekiz buçuk Meyra.

Sekiz buçuk mu ? Olamaz yarım saat Sonra randevu bitecek . Benim ne yapıp ne edip Yalkınla konuşmam lazım .

-Tamam tesekkur ederim. Ben bugün kendimi çok iyi hissediyorum Emine Hanım, yani bugün benimle fazla ilgilenmenize hiç gerek yok gercekten çok iyiyim ben.

-Çok sevindim iyi olmana canım. Haklısın seni çok sıkıyoruz biraz rahat bıraksak iyi olur.

-Tekrar Teşekkür ederim.

Emine Hanım gülümseyerek odadan çıktı ben de hemen yataktan kalktım. Eğer acele etmessem geç kalacaktım ve Salı gününe kadar beklemek zorunda kalacaktım.

Odanın Kapısından koridoru ile kontrolün ettikten sonra çıktım ve Nilgün Hanımın odasına doğru yürüdüm.

Oradaki koltuklardan kapıya en yakin koltuğa oturdum beklemeye başladım.
Ama bu pek de uzun sürmedi Yaklasik beş dakika sonra Yalkın odadan çıktı ziyaretinde göz göze geldik ama hiç bir tepki vermeden yanımdan geçti.
Tabi bende hemen arkasından ..

-Bir dakika bir bekler misin?

-Ne o kendini taşıtmayı çok sevdin herhalde.

-Sen ne saçmalıyorsun , numara falan yaptığımı mı zannediyorsun?

-Neyse ne. Ne söyleceksen bayılmadan söyle de işim var benim. Bir de seninle uğraşamam.

-Teşekkür Edecektim ama anladım ki hiçte gerek yokmuş. Sen ve o senden büyük egonla bir daha görüşmemek üzere.

-Bak kızım sen benim kim olduğumu bilmiyorsun heralde ki böyle rahat konuşuyorsun.

-Yoo kim oldugunu biliyorum. Sen de burada ki herkez gibi hastasın. Buraya tedavi olmaya geldin yanlış mı?

-Ben hasta falan değilim bak düzgün konuş.

-O zaman doktorsun. Ya da hasta bakıcı ya da hasta yakı-

-Tahminlerimde her zamanki gibi haklıymışım.

-Efendim? Ne tahmini?

-Bana aşık olduğun tahmini. Yoksa benim özel hayatımla bu kadar çok ilgilenmenin başka türlü açıklaması olamaz. Yanılıyor muyum?

-Kusura bakma ama benim duygularım, hislerim en önemlisi kalbim sana aşık olacak kadar önemsiz degil.

-Öyleyse eyvallah.

Arkasını döndü sonrada gitti. Adamdaki özgüvene bak ya. Gelmis bana aşık olmussun diyor. Ben senin neyine aşık olayım egona mı?.

Dönsem iyi olacak artık odama ama benim için bu Yalkın meselesi bitmiştir. Nokta.

Eveeettt Bir bolumunde Sonuna geldik. Aslında bu bölümü hic yazmayacaktım ama yarısını Önceden yazmışım Farkında degilim bari dedim yazayimda aradan cıksın.