Kafe part 2 :)
"Sonra ne oldu biliyor musun Jimin? Chomi, Soo hyungun üstünü açıp göğsünü emmeye çalıştı."
"Hyung ya yeter. Tüm rezilliklerimi döktün ortaya."
Hoseok hunharca gülerken hala Chomi'nin anılarını anlatmaya devam ediyordu. Yugyeom ise ne zaman onu videoya çekmeye başladığını hatırlamıyordu bile. Çok güzel gülüyordu. Taehyung ona iğrenerek bakarken, Yugyeom aşkla bakıyordu Hoseok'a. Artık gerçekten anlamıştı onu sevdiğini.
Yugyeom hala video çekmeye devam ederken telefonun birden elinden çekilmesiyle çığlığı basmıştı.
"Ver şunu Yoongi. Ver dedim sana!"
Yoongi sandalyesinden kalkmış telefonu havada tutarak ne haltlar karıştırdığına bakıyordu. Yugyeom da yerinden kalkmış telefonu almaya çalışıyordu.
"Ağzına sıçayım Yoongi ver şunu bana!"
"Boyu senden kısa olmasına rağmen nasıl alamıyorsun Yugyeom anlatsana bi?"
Taehyung, Yugyeom'la dalga geçerken Chomi devreye girmiş uzanmasına bile gerek kalmadan almıştı telefonu. Yugyeom bir oh çeksede yanlış bir düşünceye kapıldığını anlamıştı. Çünkü Chomi Yoongi'nin kız versiyonuydu resmen.
"İkinizde verin artık şu lanet telefonu!"
Daha fazla dayanamayıp bağırdığında kafedekiler ona dönmüştü. Düştüğü duruma sinirlenerek hızla telefonunu aldı ve masadan ayrıldı. Herkes şok olmuş bir şekilde arkasından bakarken Yoongi çoktan pişman olmuştu bile. Chomi Yugyeom'un arkasından giderken Yoongi de düştü peşlerine.
"Noldu ki şimdi ya?"
~~~~~~~~~~~~~
Yugyeom çok kırılmıştı. İkisi de onun ne yaptığını gayet iyi bilmesine rağmen üstüne gelmişlerdi. Bu konuda kendisine yardım etmeleri gerekirken onlar sadece dalga geçiyorlardı. Daha o bile yeni yeni itiraf edebiliyordu kendisine bazı şeyleri.
Aslında ilk başlarda Hoseok'a karşı bir şeyler hissettiğini düşünmüyordu. Hakkını yememek lazımdı. O gerçekten yakışıklı ve dikkat çekiciydi. Eğlenceli, pozitif bir yapısı vardı. İnsanlarla bir kere konuşmaya başladı mı kendisine bağlıyordu. Ama sadece bu kadardı.
Her şey bir gün kendisinin dengesini kaybetmesiyle başladı. Hep beraber takılmak için bir eğlence merkezine gittiklerinde çok yorulmuştu. Eve dönerken dengesini sağlayamamış, yere düşecekken Hoseok tarafından tutulmuştu. Burunları neredeyse birbirine değecek olan ikiliyi ne yazık ki Yoongi görmüştü. O günden beri ne zaman yakınlaştıklarını görse 'artık evlenmelisiniz' diyor ya da yugseok real diye ortalarda geziniyordu. İstemizce aklına sokmuştu işte. Kendi bile fark etmeden sevmişti. Ama şuan çok iyi biliyordu. Onu seviyordu.
"Hyung?"
"Yugyeom?"
Arkasından gelen seslerle kafasını iki yana sallayıp düşüncelerinden uzaklaştı. Gelmişti yine baş belaları.
"Rahat bırakın beni. Yalnız kalmak istiyorum."
"Olmaz hyung. Bak biz gerçekten özür dileriz. Fazla üstüne geldiğimizin farkındayız. Bir daha yapmayacağız söz veriyoruz. Değil mi hyung?"
Yoongi de kafasını sallayıp söylediklerini onaylayınca Yugyeom birazcık yumuşamıştı. Kendisi de kafeden çıkıp giderek diğerlerine haksızlık yapmış olabilirdi. Ama yalnız kalıp düşünmek istemişti sadece. Kafasını dağıttığına göre geri dönebilirlerdi artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Truth Or Dare? 《Texting》VMİN
Fanfic[Önemli] Kitabın alternatif 2 finali vardır. Angst okumak istemeyenler için özel bölüm final niteliğindedir. Park Jimin, bir gece banyodayken kardeşi onun adına hayatını etkileyecek bir karar verir. Kim Taehyung'dan gelen çıkma teklifini kendisinden...