"Ya Taehyung nereden çıktı şimdi bu?"
"Benim olağanüstü, mükemmel, güzel beynimden."
Sevgilisinin vereceği tepkiyi bildiğinden sevimli olduğunu düşündüğü bir şekilde sırıtmaya başladı. Minik Jimin'i onun yakışıklı olduğunu söylese de, ilk tatlı haline düşmüştü.
"Bakma bana öyle."
Onun bu haline dayanamayacağını bildiğinden yüzüne bakmıyordu Jimin. Çünkü fikrini değiştirmek istemiyordu. Henüz arkadaşlarıyla tanışmak için erkendi. Daha birbirlerini bile fazla tanımıyorken bu saçma olurdu. Ama bir yandan da onu kırmak istemiyordu. Tabi bu fikrinde en büyük etken sevgilisinin sevimli bakışlarıydı.
"Nasıl bakmayayım?"
"Bakma işte öyle."
Kısık bir sesle sevimli sevimli dese de Taehyung'dan kaçmamıştı. Biraz oyun oynasa bir şey olmazdı herhalde.
"Ne dedin sevgilim duyamadım. Yukarıya sesin fazla gelmiyor."
Attığı kahkaha Jimin'in sinirlerini bozmuştu. Tamam kısaydı ama o da fazla uzundu bee! Hem Jimin büyüyecekti daha.
Taehyung kahkahasına hala devam ederken Jimin sinirle omuzlarından itip arkasındaki duvara yapışmasını sağlamıştı. Kahkahası yarıda kesilen Taehyung miniğinin ne yapacağını bekliyordu. Parmak uçlarında yükselip yakalarından tuttu ve boylarını eşitledi. Önce burnunu burnuna sürtmüş, oradan boynuna doğru inmişti. Köprücük kemiklerine geldiğinde dilinin ucuyla yol çiziyor daha da delirmesini sağlıyordu. Kafasını kaldırıp kendisine sinirle bakan sevgilisini izledi. Zaferle sırıtırken dudaklarını değdirip geri çekildi. Arada diliyle dudaklarını ıslatmayı da ihmal etmiyordu. Tekrar dudaklarını değdirmişken Taehyung geri çekilmesine fırsat vermedi ve dudaklarına yapıştı. Dilini dışarı çıkarmasından yararlanıp ağzının içine girmişti bile. Jimin de geç kalmamıştı karşılık vermek için. Dilleri arasında büyük bir mücadele verilirken küçük olan bacaklarını sevgilisine sardı. Yerleri değişmişti. Sırtında duvarın soğukluğunu hissetmesiyle ürperse de önemsemedi. İkisi de nefessiz kaldığında Jimin dudağını ısırıp geri çekildi. Taehyung miniğinin içinden canavar çıkmasına şaşırmış, daha da aşık olmuştu ona. Gözlerinin içi parlıyordu. Jimin'in bakışları, içinde bazı şeylerin hareketlenmesine sebep oluyordu. Dudaklarını yalayıp, ısırması ise durumu daha da zorlaştırıyordu.
"Bakma bana öyle."
Taehyung bakışlarını kaçırsa da Jimin intikam almaya başlamıştı bile.
"Nasıl bakmayayım?"
"Bakma işte öyle."
Bakışları hala başka yerdeyken Jimin minik elleriyle başını tutup kendisine bakmasını sağladı.
"Utandın mı sen?"
"Ne alakası var?"
Jimin daha fazla üstüne gitmek istemediği için son bir kez dudağını öpüp kucağından indi. Uzun parmakları, kendi minik parmaklarıyla buluşturup peşinden sürüklemeye başladı.
"Hadi hazırlan. Arkadaşlarını bekletmek istemeyiz."
----------------°---------------°----------------
Canım kankam ilk öpüşmelerinin detaysız olduğunu ve çabuk bittiğini söylemişti. Bu bölüm de ona gelsin ♡
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Truth Or Dare? 《Texting》VMİN
Fiksi Penggemar[Önemli] Kitabın alternatif 2 finali vardır. Angst okumak istemeyenler için özel bölüm final niteliğindedir. Park Jimin, bir gece banyodayken kardeşi onun adına hayatını etkileyecek bir karar verir. Kim Taehyung'dan gelen çıkma teklifini kendisinden...