Arkadaşlar biliyorsunuz ki 50.bölüm angst bitmişti. Bu bölüm final bölümünden bağımsız bir bölümdür. Jimin yaşıyor yani korkmayın ehehe. İyi okumalaaar!
Not: Bu bölümü okumadan önce 27.bölüme baksanız iyi olur aslında :)
××××
FİNAL: MUTLU SON
"Kıyafetim olmuş mu? Bir yerinde bir şey yok değil mi? Yakışıklı gözüküyor muyum? Her şey tamam mı? Bence tekrar kontrol etmeliyim."
"Bir sakin olur musun Taehyung? Her şey tamam merak etme. 95 kere kontrol ettin zaten."
"Elimde değil Hoseok. Sanki bir şeyler eksik gibi hissediyorum."
"Senin kafanda bir şeyler eksik bence. Evlenirken bu kadar heyecan yapmadın ya!"
Hoseok'un kızmasıyla yerime oturdum. Ben evlenirken de heyecanlıydım bir kere! Sadece bu çok farklıydı. Evlenirken Jimin'in neler hissettiğini biliyordum. Şimdi ise ne tepki vereceğini, ne yapacağını kestiremiyordum. Onun o anki yüzünü hayal etmek... Çıldırmama yetiyordu. İçim içime sığmıyordu resmen. Bir an önce buraya gelmesini istiyordum. Minik parmaklarını boynuma dolasın ve bana aşkla baksın istiyordum. Dudaklarının arasından nefes almak, kokusunu içime çekmek istiyordum. O, o kadar muhteşem biri ki... Onu sadece sevmiyordum. Ona tapıyorum.
"Geliyor! Geliyor! Herkes yerine geçsin."
Yoongi'nin bağırmasıyla herkes yerini aldı ve ben de hayatıma anlam katan o adamın gelmesini bekledim.
Jimin:
Yavaş adımlarla ilerlerken telefonumdaki mesaja baktım. Erken gelmem gerektiğini yazmıştı. Başımı kaldırıp önümdeki eve baktım. İçi anılarımızla dolu olan eve yürürken garip hissetmiştim. Aklıma ilk tanıştığımız an gelmişti. Kapının önüne geldiğimde derin bir nefes aldım ve anahtarı taktım. Ama kapı zaten açıktı. Gözlerim kocaman olurken kalbim ağzımda atıyordu. İçeri girdiğimde etrafıma bakındım. Işıklar kapalıydı ve mumlardan olsa gerek loş bir ışık sarmıştı evi. Biraz daha ilerlediğimde tavanda asılı duran renkli balonları fark ettim. Gözlerim dolmuştu. 3 sene önce bugünü yaşıyormuş gibiydim. Her şey aynıydı. Ev, balonlar, ışıklar, her şey. Ve aşkımız... Hala aynıydı, o günkü gibi.
Balonlardan birini çekip aldığımda üstündeki yazıyı okudum. İlk buluşmamızdaki yazılardı bunlar ve üstüne eklemeler yapmıştı.
"Tüm bunlar sadece bir tesadüf değil."
"Tesadüf değildi. Mutluluğumuz planlanmıştı Jimin. Ve bu plan dünyanın en muhteşem planıydı."
Gülümsedim. Bizi bir araya getiren bu plan gerçekten muhteşem bir plandı.
Diğer balonu aldım.
"Kim Taehyung:
Seninle konuşmak iyi hissettiriyor :)""Seninle konuşmak, seninle uyumak, seninle uyanmak, seninle olmak, senin olmak iyi hissettiriyor bebeğim."
Gözlerim dolmuştu. Beni böyle yoğun sevmesi kalbime ağır geliyordu. O muhteşem biriydi. Ben de bir o kadar şanslı.
Etrafım balonlarla kaplıydı.
"Hayal bile edemeyeceğim kadar mükemmelsin..."
"Bakışın, tutuşun, öpüşün, her şeyinle mükemmelsin Kim Jimin."
Sen daha mükemmelsin Kim Taehyung...
"Park Jimin:
Babanla tanışmam mümkün mü?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Truth Or Dare? 《Texting》VMİN
Fanfic[Önemli] Kitabın alternatif 2 finali vardır. Angst okumak istemeyenler için özel bölüm final niteliğindedir. Park Jimin, bir gece banyodayken kardeşi onun adına hayatını etkileyecek bir karar verir. Kim Taehyung'dan gelen çıkma teklifini kendisinden...