Dararidararidarari! 49 Bine 49. bölüm :) bakın özel bir bölüm ama güzel bir bölüm değil. Özel olmasının sebebi en uzun bölüm olması. Saçma sapan bir bölüm. Her şey parça parça çünkü farklı günlerde yazdım. Uzun olması ekstra sıkıcı hale getirmiş olabilir. Anlamadığınız yerler çokça olabilir. Emaan sallayın gitsin :D
Yugyeom:
Muhteşem(!) ellerime tekrar bakıp iç çektim. Artık eskisi kadar mükemmel durmuyorlardı. ÇÜNKÜ BEN GERGİNLİKTEN TÜM TIRNAKLARIMI YEMİŞTİM. Evet başta bu rahatlatıcıydı ama şuan ellerime bakınca bok gibi olduklarını anlıyordum. Yiyecek tırnağım kalmayınca dizimi sallamaya başladım. Sanırım kız olsaydım saçımı tutup yiyebilirdim. Saçmalamayın sadece ısırıyorum. Yani ısırırdım. Olabilir diye diyorum yapacak değilim. TAMAM KES. Gergin değilim. Hemde hiç. Sadece Hoseok ile karşılaştığımda ne yapacağımı düşünüyorum. Yüzüne asla bakamam. Tanrım bu oyuna hiç girmemeliydim. Hoseok'a aşık olduğumu herkes anlamışken -ki bir tek bizim saf Hoşik anlamadı bunu- kim inanırdı ki bizim Jungkook'la sevgili olduğumuza? Jimin ve Taehyung öğrendikleri ilk andan beri her ayrıntıyı soruyorlardı. Pot kırmamak için çok çabaladık ve başarılı olduk da. Yine de atlatamadığım tek engel Hoseok. Onun karşısında nasıl davranmam gerektiğini bilemiyorum.
~~~~~~~~~~~~~~~~~
Yoongi:
Gergince dizini sallayan Yugyeom'a bakıp gözlerimi devirdim. Neden bu kadar kasıyordu anlamıyorum. Sevgilisinden ayrı kalan bendim. Üstelik karşımda en yakın arkadaşlarımdan biriyle numaradan da olsa flört ederken buna dayanmak hiç kolay değildi.
"Amma kastın sende be sal gitsin."
Sinirle yüzünü bana çevirip tüm ölümcül bakışlarını üstüme saldı. Bir an altıma işeyeceğimi sandım.
"Gevşek gevşek konuşup benim sinirimi bozma arkadaş falan demem atarım kafana sandalyeyi orospu! Beni bu işe bulaştıran sensin bir de kasma diyor lan piçe bak. Kolaysa sen yap lan şerefsiz. Sen sevgilinden ayrı kalma diye ben sevdiğimden ayrı kalıyorum. Gözlerine bakamıyorum lan! Neden mi? Çünkü paşazademiz öyle lütfetti. O benim gözlerimin içine bakarken başkasının elini tutmak ne kadar koyuyor haberin var mı? Bu iş bitsin. Sadece bu iş bitsin. O zaman ağzına sıçmayan ne olsun. Sırf Jungkook için bunu kabul ettim. Yoksa sana hiç bir bok değmez gevşek herif."
Tamam bunları sindirmem biraz zaman alabilirdi. Asla ona kızmıyorum. Kızamıyorum çünkü haklı. Ama ne bileyim işte lan benim de arada insani özellikler gösterdiğim oluyor. Neyseki sayıp sövdükten sonra kafasını çevirdi de düşen damlayı görmedi. Sonuçta adam haklı abi ağlayıp zırlamanın alemi yok. Şimdi vicdan da yapar bu biliyorum. Hay sokayım benim de tam insan olasım tuttu. Daha devamının geleceğini anlayınca masadan kalktım. Umarım bunu da yanlış anlamazdı. Sonra hem suçlu hem güçlü muamelesi görmeyelim. Ama ne koydu bee. Ben hayatımda böyle hissetmemiştim. Sahi en son ne zaman ağladım lan!? Hem ben ağlamadım Yugyeom bağırırken yüzüme tükürdü gözüme gelmiş. Yıkayayım da geçsin.
Masadan kalkarken bir kişi bırakmıştım. Şimdiyse sekiz kişilerdi. Tüm grup bir araya gelmiş ve ortamda gergin bir hava vardı. Yüzümde bir şey belli olmadığına emin olduktan sonra masaya yanaştım.
"Selam!"
Sesimi olabildiğince neşeli tutmaya çalışsam da kimi kandırabilirdim ki? 9 senelik arkadaşım Taehyung'u mu? Hayatımı adadığım, canımı vereceğim biricik sevgilimi mi? Artık her şeyde profosyenelleşmiş cin gibi bakan 3 silahşörler? Ya da az önce tüm söylediklerinde haklı olan, 18 senedir kıçından ayrılmadığım, her bokumu bilen Yugyeom'u mu? Tabiki hepsi bok gibi olduğumu anlamıştı. Onların da bir farkı olduğu söylenemezdi. Şimdi düşünüyorum da neden böyle olduk birden? Yugyeom'la Jungkook sevgili olduklarını açıkladıklarından beri gülen birini görmedim. Asıl önemli olan şeyse neden herkese bu anlamsız acıyı yaşatıyoruz?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Truth Or Dare? 《Texting》VMİN
Fiksi Penggemar[Önemli] Kitabın alternatif 2 finali vardır. Angst okumak istemeyenler için özel bölüm final niteliğindedir. Park Jimin, bir gece banyodayken kardeşi onun adına hayatını etkileyecek bir karar verir. Kim Taehyung'dan gelen çıkma teklifini kendisinden...