Deniz
Azra karşı odadan çıkınca duraksadım. Yüzü hafifçe kızarmıştı, yanakları her sabah olduğu gibi saçlarıyla aynı rengi paylaşıyordu. Gözlerini ovuşturup kapıya yaslandı. Uyuyamadığı çok belliydi, huzursuzca etrafa bakıyordu. Aniden göz göze gelince telaşla bakışlarımı çevirdim. Kalbim heycanla atarken kızların yanına ilerledim.
"Günaydın." Kısa bir günaydınlaşma faslı sonrasında oturup arkama yaslandım. Benden birkaç dakika sonra Azra geldi. Hırkası omzundan düşmek üzereydi, üzerindeki bol kazakda hiç yardımcı oluyor gibi değildi. Masaya oturup kapüşonunu çekti ve başını masaya yasladı. "Annecim kalk yerine yat." Ilgaz Azra'nın sırtına yaslanırken Heves te diğer tarafından aynısını yaptı. Gülümseyip başımı Yoncanın omzuna koydum. "Bu rahat durun a-"
Azra homurdanıp başını kaldırdı. Lafımı geri alıyordum, az uyumak değil hiç uyumamıştı.
Kahvaltı Saati Başlamıştır, tüm Mahkûmlar Yemekhaneye.
"Ne kadar kabaca, tüm Mahkûmlar diye mi uyandırılır insan? Tüm Hanımlar, tüm kadınlar falan desinler bari." Azra sinirle söylenirken kızlar gülüşüyordu. "Kanka senin kafa uçmuş ya Denizsizlik yaramamış." Heves sırıtarak fısıldarken Ilgazla gülüşmeye başladılar. Azra duymamıştı belli ki.
Yemekhaneye girince Azra tam ortada durdu. Çıkışa doğru ilerlerken Hasret telaşla bağırdı. "Azo nereye?" Azra omuz silkti. "Tuvaletim geldi." Gülümseyip başımı iki yana sallarken Kudret kahkaha atmıştı. "Ben gittim o zaman." Dedim kızlara bakıp.
Azrayı tek yollayamazdık. Tuvaletlere ilerledim. Azra yüzüne su çarpıyordu. Duvara yaslanıp işini bitirmesini bekledim. Yavaşça doğrulup sırtını lavaboya yasladı. Gözleri kıpkırmızıydı, avuç içlerini lavaboya yaslayınca kanadığını farkettim. "Azra, güzelim iyi misin?" Dedim yanına ilerleyip.
Başını iki yana salladı. Derin nefesler alıyordu. Elimi yavaşça çenesine götürdüm. Bana bakmasını sağlarken iç geçirdim, böyleyken bile nasıl güzel olduğunu bilseydi keşke. Diğer elimi yavaşça eline götürüp avuç içine bastırdım. Hafif bir sıcaklık elimde yayılırken yavaşça yanağını okşadım.
"Deniz, s-sana tek bir şey soracağım sende bana söyleceksin söz mü?" Kaşlarımı çatıp onayladım. "Tabiki söz güzelim." Tam soracakken sustu. Hıçkırıp bir elini ağzına götürünce ağlamamak için kendini sıktığını farkettim. "Azra, yapma böyle güzelim lütfen."
"Cevabına hazır değilim, özür dilerim." Dedi başını duvara yaslayıp. Belinden tutup kendime çektim. Azra ellerini ait olduğu yere koyunca rahatça iç çektim. Başını boynuma yaslayınca hafifçe belinden tutup oturmasını sağladım. "Boncuk, sanırım soracağ-" dayanamayıp dudağımı dudağına bastırdım.
Azra önce duraksadı, hafifçe geri çekildim. "Sonra sorsan?" Derin bir nefes verip öne doğru eğilince yardım Edip dudaklarımızı birleştirdim. Azra bacaklarını belime sararken yerlerimizin nasıl değiştiğini sorgulamaması gülümsememe sebep oldu. Azra dudağımı ısırınca inleyip hafifçe geri çekildim.
Azra izin vermeyip elini boynuma götürürken yutkunup başımı yana eğdim. Elimi saçlarının arasından geçirdim. "Azra Deniz, nerd-" Hevesin çığlığı ile geri çekildim.
Nefes nefese bir halde Azra'ya bakınca onun durumunun benden daha kötü olduğunu farkettim. Ayaklarını sallayıp dudağını ısırdı. "Gı noldu noldu?" Kızların hepsi içeri doluşurken Azra saçlarını düzeltip oturuduğu yerden indi. "Noluyor Heves, ulusa sesleniş mi yapıyorsun nasıl çığlık o?"gülüp kızlara bakarken Azra yanıma gelip fısıldadı. "Yakanı düzlet."
"Kudurdunuz mu sabahin köründe yahu, ödümüz koptu vallahi!" Dedi Dudu ters ters bize bakıp. Heves transa geçmiş gibi bize bakarken Azra seslendi. "Derya Hevesi uyandırsana."
_____________
Azra
Avluda oturuyorduk. Hava günlük güneşlikti. Siyah rahat şortlarımdan birini giymiştim. Şişedeki suyu kafama dikip topu Hasrete gönderdim. "Yoruldum ya, oturacağım biraz." Diye bağırdım. Bankalara Jale ve Ilgazın yanına oturdum. "Kafan dağınık biraz belli." Dedi Jale bana bakıp.
"Sordun mu?" Omuz silktim. "Cesaret edemedim." Jale buruk bir şekilde bana bakıp elini omzuma koyarken Ilgaz önümde eğildi. "Ne oluyor?" Dedim ikisine de bakıp. "Deniz nerde, Azra?"
Telaşla ayağa kalktım. "K-kütüphane de, bir şey mi oldu? K-kudret burda ama elemanları da burda-"
"Deniz, Oğuzla tekrar görüşmeyi kabul etmiş."
_
"Deniz, kabul et," dedim yatakta Denize dönüp. "Ne?" Güldüm. "B-belki hala seviyorsundur. Sen emin olmadıkça ikimizde mutlu olamayacağız, biliyorsun değil mi?", Deniz başıyla onaylayıp bana baktı. "E-eğer görüşü kabul edersem bu şans verdiğim anlamına geliyor." Dedi bana bakıp.
Buruk bir şekilde güldüm.
_____________
"Ne?" Geriye doğru yalpaladım. "Jale sen ne dediğinin farkında mısın?" Dedim sinirle bağırıp. Kızlar yanımıza gelirken başımı iki yana salladım. "Hayır, yok öyle bir şey!" Sinirle etrafımda döndüm. "Yok öyle bir şey." Kendimi onaylayıp ileri geri Avluda ilerlerken kızlar benimle konuşmaya çalışıyordu. O sırada içeri Deniz girdi.
Giz göze gelince sinirli adımlarla yanına ilerledim. "Neredeydin?"Deniz telaşla kızlara bakınca cevabımı almış gibi başımı salladım. "Neden Deniz, kabul edeceksen bu sabah neden yanıma geldin? Neden üç gündür hiç kabul etmeyecekmiş gibi davranıyorsun?" İnsanlar etrafımıza toplanırken Deniz etrafına baktı.
"B-ben, Azra o gün onu öyle görünce kalbim hızlı hızlı atınca ben düşündüm ki- yani emin olmak istedim." Dedi yutkunup. Kendimi bomboş hissederken sormaya korktuğum şeyi Denizden duyunca ellerimin titrediğini hissetim. "Hı?"
Jale elini omzuma koydu. "Azra, yani çok normal sonuçta on beş yıl sonra karşılaşmışlar ve bir şeyleri açıklığa-" sinirle geri çekildim. "Ne diyorsunuz amına koyayım?" Dedim sinirle. "Ulan manyak mısınız? Deniz benim sevgilim lan!" Jale iç çekip Rüzgara dönerken Rüzgar yanıma geldi. "Tamam Azra bir sakinleş-"
"Kızlar tamam, bırakın ben konuşayım." Sakinleşmek için derin nefesler alırken Deniz bana doğru geldi. O kadar güzeldi ki, normalde sakinleşmem için yeterdi ama şuan kesinlikle sakinleşmiyordum. "Deniz lütfen, tek bir şey soracağım sana." Dedim elimi kaldırıp. Başıyla onayladı.
"Oğuzla ilgili yaptığımız konuşmadan sonra tekrar görüşmeyi kabul ettin mi , etmedin mi?" Deniz'in göz kapakları hafifçe titredi. "Ettim,"
____________
Herkes Azra ve Denizi izlerken, Denizden gelen cevap tüm Avluda sessizliği sağladı. Azra titriyor gibiydi, sağ gözünden düşen yaşla herkes birbirine bakmaya başladı. Azra'nın ağladığını çok sık görmezdiniz. Kudret bile onların bu halini izlerken kendini kötü hissetmişti.
Deniz derin bir nefes alıp Azra'ya dokunmaya çalıştı. İkisi de birbine bakarken Deniz'in de gözleri dolmuştu. "Özür dilerim Azra, çok özür dilerim" Heves şok içinde ikiliye bakıp Deryaya döndü. "S-sorun değil, hep anlatırken de sesin titrerdi zaten." Dedi Azra elini demirlere koyup.
"Özür dilerim." Dedi Deniz kısık bir sesle.
"Dileme," Azra gözünden akan yaşı hızla silip gülümsedi. "Baksana, ölmemiş. Üstelik bulmuş tekrar s-seni."